Tunceli - Zana'dan Erdoğan'a Uyarı ve Dolaylı Destek
Hdp Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Tunceli'de düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, başkanlık sistemini isteyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a dolaylı destek verirken, başkanlık sisteminin işleyişi konusunda da uyarılarda bulundu.
Hdp Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Tunceli'de düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, başkanlık sistemini isteyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a dolaylı destek verirken, başkanlık sisteminin işleyişi konusunda da uyarılarda bulundu. Zana, "Biz bunu 2000'li yılların başından beri söylüyoruz. Bir türlü dinleyen olmadı. Bu konuyu anlamaları ve dinlemeleri de sevindirici bir olay. Soruyorlar; 'siz başkanlık sistemini istiyor musunuz?' Benim için kimin başkan olup olmadığı önemli değil. Bizim için, bu halkın bütün değerleri için, bütün farklılıkları için, o sistemin içeriği önemli"
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle Tunceli Kadıp Platformu tarafından düzenlenen miting öncesi Sanat Sokağında toplanan yaklaşık 2 bin kadın, davul-zurna eşliğinde, sloganlar atarak yürüyüşe geçti. Çevredeki erkeklerin de katılması üzerine, yürüyüşe katılanların sayısı Cumhuriyet Caddesi'nde 3 bin kişiyi buldu. Seyit Rıza Meydanı'nda toplanan kadınlar bir süre burada slogan attı.
Siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri adına yapılan konuşmaların ardından, konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana, Paris'te öldürülen Sakine Cansız'ı anarak, Tunceli'deki kadın-erkek ilişkisinin Türkiye ve Dünya'ya örnek gösterilebileceğini söyledi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A UYARI VE DESTEK
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ı, 400 milletvekili istediği için eleştirirken, başkanlık sistemine dolaylı da olsa destek veren Zana, "Benden önce konuşan arkadaşımız da ifade etti ve eleştirdi, eleştirilerine katılıyorum. Cumhurbaşkanı'nın 400 vekil istemesine değinmek istiyorum şimdi. Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki, '400 tane vekil istiyorum.' Arkasından diyor ki, 'bu sistem yamalı bohçaya dönüştü.' Biz bunu 2000'li yılların başından beri söylüyoruz. Bir türlü dinleyen olmadı. Bu konuyu anlamaları ve dinlemeleri de sevindirici bir olay. Gerçekten bu dar, tekçi, sadece siyah ve beyaz bakan toplumun bütün renklerini görmeyen, doğadan bile ders almayan bu sistemin artık miladı çoktan geçmiştir. Soruyorlar; diyorlar ki, 'siz başkanlık sistemini istiyor musunuz?' Benim için kimin başkan olup olmaması önemli değil. Bizim için, bu halkın bütün değerleri için, bütün farklılıkları için, o sistemin içeriği önemli. Bireyler ile uğraşırsak mevcut sistemin yaptıklarını unutmuş olacağız. Bizim sorunumuz şahsiyetler ile bireyler ile değil. Bizim sorunumuz bizatihi bu sistemin kendisiyledir" dedi.
"CHP'NİN TEKÇİ ZİHNİYETİ 100 YIL BOYUNCA HERKESİ VURDU"
Cumhuriyet'in kurulmasının ardından ülkeyi yöneten zihniyetin, her kesimden insanları, inançları ve kültürleri vurduğunu savunan Zana, şöyle konuştu: "Alevi diye vurdu yüz yılarca, Suni diye vurdu, Kürt diye vurdu, Müslüman diye vurdu, sağdır diye vurdu, soldur diye vurdu. Kimi vurmadı? Bir tek kendisini vurmadı. Şimdi artık kendi kendini vurma zamanı geldi. Çünkü etrafı kuşatıldı baksın çevresine ne olup bittiğini daha rahat görecektir. Sayın Cumhurbaşkanı'na buradan tek bir söz söyleyeceğim. Umuyor ve diliyorum ki, CHP'nin tek tip zihniyetinin yüz yıl bu topluma kaybettirdiklerini çok iyi analiz ederler ve kendileri de bu hataya düşmezler. CHP'nin tekçiliğinde bu toplum ne kadar çektiyse, bir de AKP'nin tekçiliğiyle uğraşmak zorunda bırakmasınlar bizi. 400 milletvekilini ne yapacaksın? O zaman bütün partiler kendilerini feshedip AKP'ye mi gelsinler? Bu da olmayacağına göre siz bu sevdadan vaz geçin. Deyin ki, 'bütün toplum kendisini o parlamentoda temsil etsin ama ortak paydalarda toplumun geleceğinde, inşasında, yeni Anayasa'da ortak paydaları yakalayalım ve hep birlikte yeni bir sayfa açalım.' Bunu dersen anlaşılırdır, bunu dersen toplumun ne kadar katkısını alabileceğinizi o zaman daha rahat görebileceksiniz. Ama tekliğe oynarsanız bizim artık ne tek diyene tahammülümüz var, ne kabul etme gibi bir zihniyetimiz var. Sakın, sakın. Yüz yılı bu hatalar ile geçirdik. 21'nci yüzyıla da bunu dayatmayın sayın Cumhurbaşkanı. Bu söylediklerimi bizzat sayın Cumhurbaşkanı ile yaptığım görüşmede kendisiyle de paylaştığımı bilmenizi isterim."
"ÖCALAN, FELSEFESİYLE ERKEK EGEMENLİĞİNİ ÖLDÜRDÜ"
Konuşmasının sonunda Abdullah Öcalan'ın gençler ve kadınlara yönelik mesajını ileten Zana, "Sayın Öcalan'ın bütün gençlere ve özellikle kadınlara selamı ile birlikte şu ifadeyi kullandığını sizinle paylaşmak isterim. Diyor ki, 'ben erkeği öldürdüğüm zaman, kimse beni anlamamıştı. Ben erkeği öldürdüm dediğim zaman, ben erkeği fiziki olarak öldürmeyi kast etmiyordum. Elbette ki, erkekteki o kaba ruhu, eksik zihniyeti, kadına bakış açısını an be an çalışarak, üreterek kendi felsefemle öldürdüm.' Bakın diyor ki, 'Kobani'ye dönün Kürt kadını birilerinin eşi, kızı yada kardeşi olarak anılırken bugün Dünya medyasında. Dünya'nın en önemli dergilerinde Kürt kadının güzelliği ve direngenliği ile üretkenliği kapak olabilmektedir.' Bugün dünya devrim tarihine baktığımız zaman, hiçbir lider Sayın Öcalan kadar kadını güçlü hale getiremedi. Kürt kadını görüyorsunuz Kobani'de bir tarih yazdı. Kadınlar bugün tarih yazıyor, kimin sayesinde? Tabi ki sayın Öcalan'ın sayesinde" diye konuştu. Yapılan konuşma ve müzik dinletisinden sonra miting alanında toplanan kalabalık, olaysız dağıldı.