Haberler

Tümsiad Genel Kurulu

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2) "Bu yapı (paralel yapı) aynı zamanda bu aziz milletin ahlak değerlerine de suikast düzenledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, paralel yapının milletin ahlak değerlerine de suikast düzenlediğini belirterek, "İftirayı, şantajı, montajı, yalanı, takiyeyi, her türlü haksızlığı meşru gördüler, meşru gösterdiler. Bu milletin ahlak damarlarını tahrip etmeye çalıştılar. Bunlar, milli değiller, yerli değiller, buna rağmen bugün hala bunlarla iş tutanlar, yol arkadaşlığı yapanlar, bunlarla iş birliğine gidenler, inanın çok yakında büyük bir mahcubiyet yaşayacaklar" dedi.

Erdoğan, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) Genel Kurulu'ndaki konuşmasında, paralel yapının ne olduğu, bugünlere nasıl ulaştığını herkesin düşünmesi, tahlil etmesi, üzerinde hassasiyetle durması gerektiğini çünkü yaşanan sürecin tarihi ve ibretlik bir süreç olduğunu dile getirdi.

Paralel yapıya "Haşhaşiler" dediklerini hatırlatan Erdoğan, "Niye Haşhaşiler? Çünkü Haşhaşiler 11. yüzyılda ortaya çıkmışlardı ve aynen bugünkü gibi paralel yapı kurarak, Büyük Selçuklu Devleti'ne ağır zararlar vermişlerdi. Bizim o günden sonraki tüm devletlerimiz, Anadolu Selçuklu Devleti de Osmanlı Devleti de bu olaylardan ibret almış ve bu noktada çok hassas davranmışlardır. Maalesef 70'lerden itibaren Türkiye Cumhuriyeti bu konuda gerekli hassasiyeti gösteremedi. 10 asır sonra aynı tarzda, aynı şekilde bir başka Haşhaşi yapı, ulusal güvenliğimizi tehdit eder boyuta ulaştı. İşte biz, bu hadiseden ibret çıkaracak, inşallah asırlar boyunca tekrar yaşanmaması için de tedbirlerimizi bugünden alacağız" diye konuştu.

Erdoğan, söz konusu yapının sadece şahsına, ailesine, arkadaşlarına taarruz eden bir yapı olmadığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bunu maalesef bugün dahi göremeyenler var. Bugün bile ürkenler var, korkanlar var, bu paralel yapının aslında neye, kime taarruz ettiğini tam olarak anlamayanlar, idrak edemeyenler var. Bu yapı, benim şahsımdan ziyade öncelikle Türkiye'nin ulusal güvenliğine, ulusal bütünlüğüne taarruz etmiştir. İşte geçenlerde gördünüz. Cumhurbaşkanının, Başbakanın, bakanların, Anayasa Mahkemesi'nin, Genelkurmay'ın, bütün kuvvet komutanlarının telefonlarını dinlemek ne demek? Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir sivil toplum örgütü veya onun içinde barınanlar böyle bir şeyi nasıl yapabilir? Bu, vatana ihanet değil de nedir? Bu bir ajanlık değil de nedir? Dışişleri Bakanlığı'ndaki çok gizli toplantıyı dinleyip, uluslararası şebekelere servis etmek ne demek? MİT'in Suriye'de Türkmenlere yardım götüren tırlarının önünü kesmek, oradan fotoğraflar almak, o fotoğrafları da büyük bir ahlaksızlık içinde iftirayla dünyaya servis etmek ne demek? Ahlaksızca şunu söylüyorlar, 'Bu tırlar, terör örgütlerine silah götürüyorlardı, Bayır Bucak Türkmenlerine değil.' Böyle de ahlaksızca yalanları söyleyebiliyorlar.

Yalan, sevgililer sevgilisi o Nebi'nin en çok nefret ettiği şey. Birçok suçu işleyebilirsin, şunu yaparsın, bunu yaparsın vesaire ama Nebi'ye dediler ki 'yalan', orada ayağa fırladı. 'Asla' dedi. Çok tehlikeli bir şey. Bunların yerli olduğunu, bunların bu ülkenin evladı olduğunu, bu yaptıklarına rağmen hala düşünen varsa, açık söylüyorum, çok büyük bir gaflet ve dalalet içindedirler."

"Biz yandık, onlar yanmasın"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, paralel yapının milletin dini hassasiyetlerine apaçık suikast düzenlemek istediğini, kendilerinden başkasını dindar, hatta Müslüman görmeyecek kadar enaniyet içinde olduklarını ve kendilerine her yöntemin meşru kabul edildiği bir sapkın yol çizdiğini söyledi.

Paralel yapı için her yolun meşru olduğunu kaydeden Erdoğan, bu yapının dini hassasiyetlere çok ağır zulmettiğini, milletin yardımlaşma, dayanışma hasletlerini kendisine hedef yaptığını, başka cemaatlere, derneklere, vakıflara, başka yardım kuruluşlarına, burs veren, yurt veren teşkilatlara hayat hakkı tanımadığını anlattı.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şimdi 'özgür basın' diye feryat ediyorlar, değil mi? İşte Tahşiye Operasyonu diyerek, kitaplara el koyan, kitapları suç, delil olarak kullanan, bizzat bunların kendisiydi. Basın özgürlüğünden bahsediyorsunuz, Tahşiye Operasyonu diye yaptığınız operasyonun altında kimler yatıyordu? Yazarlar, çizerler, orada kitapları olan birçok insan vardı. Bunlar gittiler 16, 17 ay içeride yattılar. Bunu neyle izah edeceksiniz? Onlar yazardı. Niye onlara bu şekilde yalanla, iftirayla saldırdınız? Bu yapı aynı zamanda bu aziz milletin ahlak değerlerine de suikast düzenledi. İftirayı, şantajı, montajı, yalanı, takiyeyi, her türlü haksızlığı meşru gördüler, meşru gösterdiler. Bu milletin ahlak damarlarını tahrip etmeye çalıştılar. Bunlar, milli değiller, yerli değiller. Buna rağmen bugün hala bunlarla iş tutanlar, yol arkadaşlığı yapanlar, bunlarla iş birliğine gidenler, inanın çok yakında büyük bir mahcubiyet yaşayacaklar. Bunu söylemek zorundayım. Biz yandık, onlar yanmasın. Siyasi partilere, STK'lara, derneklere, vakıflara söylüyorum, hatta ve hatta içimizde, yanı başımızda gizlendiğini zannedenlere söylüyorum. Kim ki bunlara karşı tavır almazsa, Türkiye'ye haksızlık etmiştir, milletine haksızlık etmiştir, dinine, ahlakına, vicdanına haksızlık etmiştir."

"MOSSAD'la iş birliği tuttuğunu göremiyorlarsa yazıklar olsun"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, en başından itibaren paralel yapının tabanıyla üst kademesini ayrı değerlendirdiğine işaret ederek, üst kademenin çok bariz şekilde başka odakların, başka çevrelerin maşası, kuklası olduğunu vurguladı.

Bir üst akıl olarak ifade ettiği uluslararası egemen güçler, emperyal güçlerin söz konusu yapıyı gayet iyi kullandığını ve kullanmaya devam ettiğini dile getiren Erdoğan, "Ama tabandakilerin artık bazı soruları kendilerine sormaları, bazı şeyleri sorgulamaları kaçınılmaz bir hal almıştır. Bütün bu ortaya çıkan gerçeklerden, bütün bu ortaya dökülen pisliklerden sonra samimi insanların hala o çatı altında durmasının hiçbir mazereti olamaz. 'Acaba bu devlet, bu hükümet neden bu kadar açık ve net olarak bu tavrı koyuyor?' diye kendi kendilerine bu soruyu sormaları lazım. Paralel yapının tabanındaki samimi insanlar, bu yapının kimlerle işbirliği yaptığını, kimlerle yan yana geldiğini, kimlerle aynı karede fotoğraf verdiğini lütfen görsünler ve bu gidişi sorgulasınlar. Hala bu yapının MOSSAD'la iş birliği tuttuğunu göremiyorlarsa yazıklar olsun. Çünkü her şey çok açık, net ortada" şeklinde konuştu.

- İstanbul

Kaynak: AA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title