Haberler

TSK: Saldırılar Artacak

Güncelleme:

Genelkurmay Başkanlığı, Son Dönemde Artan Terör Olaylarıyla İlgili Brifing Verdi.

Bölücü terör örgütünün en fazla çekindiği hususun örgütten kaçışlar olduğunu vurgulayan Genelkurmay İç Güvenlik Harekat Başkanı Tümgeneral Fahri Kır, 2009 yılında 545, 2010 yılının ilk beş ayında ise 148 teröristin örgütten kaçtığı ifade etti.

Terörle mücadeleyi daha iyi anlayabilmek için doğasını da anlamanın önemli olduğunun altını çizen Tümgeneral Kır, bu çerçevede "Teröristlerle girilen çatışmanın ilk başlangıcı her zaman belirli riskler taşır, Keskin nişancılar tarafından yapılan uzak mesafeli atışlar, 1000 m civarında, ciddi tehlikedir. El yapımı patlayıcılar, alınan bütün tedbirlere rağmen, terörle mücadelede en büyük tehlikeyi oluşturmaya devam etmektedir" dedi. Tügeneral Kır şöyle devam etti:

"Diğer taraftan, terörle mücadele ortamında; "hukuki zemin' içinde kalarak teröristle mücadele eden devletin güvenlik güçlerinin, eylemlerinin tamamını, insan hakları ve hukuk dışı bir zeminde yapan, varlığını şiddet, terör ve korkudan alan bölücü terör örgütü ile mücadele ettiği gerçeği de gözardı edilmemelidir.

Terörle mücadelede diğer bir güçlük ise, güvenlik güçlerinin vatandaş ile teröristi birbirinden ayırarak, masum insanlara zarar vermeden bu mücadeleyi sabırla ve hassasiyetle sürdürme zorunluluğudur. Bunun kolay bir mücadele olmadığı hepimizce bilinmektedir. Günümüzde, bölücü terör örgütü mensupları, zaman zaman halka yakın konumlanarak ve hatta içinde yaşayarak faaliyette bulunabilmektedir. Bugüne kadar, güvenlik güçleri teröristle masum vatandaşı ayırt etmede azami dikkat ve gayreti göstermiş ve bundan sonrada göstermeye devam edecektir. İcra edilen sınır ötesi hava harekatında da sivillerin zarar görmemesi için aynı hassasiyet hep gösterilmektedir. Bu bağlamda, teröristle mücadele eden güvenlik güçleri mensupları hakkında, zaman zaman, haksız ithamlarda bulunulmakta, karalanmakta ve güvenlik güçleri yıldırılmaya ve moral değerleri üzerinde menfi etki yaratılmaya çalışılmaktadır.

Bölücü terör örgütü, bir taraftan terör eylemleri yaparken, diğer taraftan da bu eylemlerle halkı etkileyerek taraftar kitlesini artırmaya gayret etmektedir. Bu maksatla, işbirlikçi ve sempatizanlarından yararlanmakta ve halkı sürekli olarak kışkırtmakta tehdit ve zor kullanarak eylemlerine ortak etmeye çalışmaktadırlar. Tüm bu olumsuzluklara karşılık vatandaşlarımızın güvenlik güçlerine verdiği destek ve yardımların artarak devam ettiğinin de altını çizmek istiyorum."

Son dönemde bölücü terör örgütünün Geçici ve Gönüllü Köy Korucularıyla ilgili yoğun bir menfi propaganda yaptığını vurgulayan Tümgeneral Kır, "Korucularımızın terörle mücadeledeki fedakarlık ve destekleri her türlü takdirin üzerindedir. Nitekim, dün gece Aktütün kuzeyinde Konur Köyü Geçici Köy Korucularımız, teröristlerle çatışmaya girmiş ve 1 şehit vermiştir. Ayrıca, 3 Geçici Köy Korucumuz da yaralanmıştır" dedi. Tümgeneral Kır şunları söyledi:

"Devletin güvenlik güçleri, bölücü terör örgütünün bu maksadına engel olmak için operasyonlar yapmaktadır. Şiddet algısının toplumun huzurunu bozan, toplumu korku ve endişeye sevk eden en önemli olgu olduğu gerçektir. Devletin güvenlik güçlerinin büyük bir özveri ve fedakarlıkla, yıllarca, binlerce şehit verme pahasına yürüttüğü mücadelenin nedeni, bölücü terör örgütünün bu amacına ulaşmasını engellemektir. Bu noktada devlet, sadece kendisine ait olan meşru fiziksel güç kullanma yetkisini kullanır. Diğer bir ifadeyle, huzur ve güvenliğin tesisi için ne gerekiyorsa onu yapar. Bu, devletin en temel görevidir ve Türk Silahlı Kuvvetleri de bu görevi yasal çerçevede yerine getirmektedir. Bu mücadelede esas olan, bölücü terör örgütü etkisiz hale getirilinceye kadar mücadeleye sabır ve kararlılıkla devam ederek bölücü terör örgütünün umutlarının tüketilmesidir."

-148 TERÖRİST ÖRGÜTTEN KAÇTI-

Bölücü terör örgütünün en fazla çekindiği hususun örgütten kaçışlar olduğunun altını çizen Tümgeneral Kır, 2009 yılında 545, 2010 yılının ilk beş ayı içinde ise şu ana kadar 148 teröristin örgütten kaçtığının belirlendiğini söyledi. Bu teröristlerle yapılan sözlü mülakatlar sonucunda örgütten kaçış nedenlerinin, "Yapılan operasyonlar, hava harekatı ve topçu atışları neticesinde her an öldürülme korkusu, Başta anne ve kardeş olmak üzere aile özlemi ve ailelerin terör örgütünden ayrılma konusundaki telkinleri, Kendilerine verilen sözlerin ve beklentilerin gerçekleşmediğinin görülmesi, gelecek kaygısı ve belirsizlik ortamı, Arazi ve hava şartlarından kaynaklanan ikmal, iaşe ve barınma güçlükleri, Örgüt içi gruplaşma ve iç hesaplaşmalar sonucu bir gün infaz edileceği endişesi, Evlenme ve yuva kurma özlemi" öne çıktığını bildirdi.

-MÜCADELE KARARLILIKLA DEVAM EDİYOR-

TSK'nın bölücü terör örgütünün güvenlik güçlerine yaptığı her saldırı sonrası, eylemin faillerini yakalama konusunda ısrarla ve kararlılıkla hareket ettiğini hatırlatan Tümgeneral Kır şöyle devam etti:

"Bu mücadeledeki kararlığımıza örnek olarak; 30 Nisan 2010 tarihinde, Tunceli-Nazimiye Sarıyayla Jandarma Karakoluna yapılan saldırıya katılan bölücü terör örgütü mensubundan dördü, 26 Mayıs 2010 tarihinde, Tunceli-Pülümür-Kızılmescit-Göl Mezrası bölgesindeki operasyonda etkisiz hale getirilmiştir. Etkisiz hale getirilen bölücü terör örgütü mensuplarının silahlarının Sarıyayla Karakolu saldırısında kullanıldığı ve bu silahlardan birisinin de karakol komutanını şehit eden silah olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, gelen bilgilerden karakola saldırı esnasında bölücü terör örgütü mensuplarında çok sayıda yaralı olduğu, bu sebeple saldırıyı kesip geri çekilmek zorunda kaldıkları ve yaralılardan ikisinin öldüğü ve bu durumun bölücü terör örgütü mensupları üzerinde büyük bir moral çöküntüsü yarattığı tespit edilmiştir.

11 Haziran 2010 tarihinde, Hakkari İli Şemdinli İlçesinde, dağlık arazi kesiminde, güvenlik güçlerince icra edilen faaliyet esnasında, bölücü terör örgütü tarafından uzaktan açılan ateş sonucu 1 astsubayımızın şehit, 1 subayımızın yaralandığı olayla ilgili olarak güvenlik güçlerinin ısrarla takibi sonucu, bölücü terör örgütü mensuplarıyla tekrar sağlanan temasta, 1 terörist silah ve teçhizatıyla birlikte etkisiz hale getirilmiştir.

Yine, 16 Haziran 2010 tarihinde Şırnak ili Uludere ilçesi güneyinde, Türkiye-Irak sınırında sınır güvenliğini sağlamakla görevli bir üs bölgesine teröristlerce yapılan saldırı teşebbüsünde bulunulmuştur. Bu saldırıda bir uzman çavuşumuz şehit olmuş, çatışmanın devamında, teröristlerin Kuzey Irak bölgesine kaçmaya başlaması üzerine üç komando bölüğü ve bir özel kuvvetler taburu ile teröristler takip edilmiş ve sınır ile yaklaşık 2-3 kilometre derinlikte teröristlerle çatışmalar yaşanmıştır. Bu harekatla koordineli olarak, daha derinlikte tespit edilen teröristler ile havan ve doçka uçaksavar mevzilerine de hava harekatı düzenlenmiştir. Hava harekatı neticesinde hedeflerin isabetle vurulduğu görülmüştür. Bu olayda 5 teröristin etkisiz hale getirildiği tespit edilmiştir. Ancak, olay sonrası teröristlerin kendi aralarında yapmış olduğu konuşmalar, teröristlerin kayıplarının daha fazla olduğunu, 20 civarında olduğunu göstermektedir."

Genelkurmay İç Güvenlik Harekat Başkanı Tümgeneral Fahri Kır, Şırnak Uludere bölgesindeki çatışma sonrasında yapılan hava harekatı ve operasyonel faaliyetlere katılan birliklerin, aynı gün geri döndüklerini açıkladı.

Tümgeneral Kır, "TSK, Türk Milletinin kendine verdiği desteği, terörle mücadelede bir kuvvet çarpanı olarak "moral değerlerin' en önemli kaynağı olarak görmektedir" diyerek açıklamasını şöyle bitirdi:

"Türk ordusu için yüce milletimizin verdiği manevi destek, yürütülen mücadelede bizlere verilen en önemli katkıdır. Özellikle yürütülen bu mücadelede en değerli varlığı olan evladını kaybeden anne ve babaların acısını bizler de yüreklerimizde hissediyoruz. Onların tarifi imkansız bu büyük acı karşısında gösterdikleri metanet ve onurlu duruş, bizlerin mücadele azmini daha da artırmaktadır. Bugüne kadar yürütülen bu mücadelede verilen şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle yad ediyor, bu mücadelede Türk Silahlı Kuvvetlerinin yanında yer alan, her türlü desteği esirgemeyen kadirşinas halkımıza şükranlarımızı sunuyoruz."

-BİRLİKLER AYNI GÜN DÖNDÜ-

Açıklamanın ardından Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Ferit Güler, İç Güvenlik Harekat Daire Başkanı Fahri Kır ve İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak soruları yanıtladı.

Şırnak Uludere bölgesinde başlayan çatışma sonrasında yapılan hava harekatı ve sıcak takip operasyonuna katılan birliklerin geri çekildiğini vurgulayan Tümgeneral Kır, "O gün akşam itibariyle birliklerimiz tatkim metni içinde de ifade edilen çerçevede görevlerini yapıp tekrar sınır bölgesindeki üst bölgelerine dönmüşlerdir" dedi.

Bir gazetecinin, "Yazılı ve görsel bir kısım medyada bölücü terör örgütü saldırılarının arkasında bir devletin olduğu şeklinde haber ve yorumlara yer verildiği, böyle bir bulgu olup olmadığı" yönündeki soruna Tümgeneral Ferit Güler, "Bu tür haberler ve TSK'yı bu konunun içine çeken değerlendirmeler tamamen gerçek dışıdır" cevabını verdi.

ABD ile yapılan istihbarat paylaşımında sıkıntılar olduğu yönündeki haber yorumları hatırlatan gazetecilere, "ABD askeri makamları ile yürütülmekte olan istihbarat paylaşımı mekanizması gayet başarılı bir şekilde yürütülmektedir. Bu konuda herhangi bir sıkıntı söz konusu değildir" diyen Tümgeneral Ferit Güler, icra edilen sınır ötesi sıcak takip ve hava harekatlarında "İlgili ülkelerle gerekli koordineler yapılmaktadır. Bölücü terör örgütü ile mücadele tamamen yasal mevzuat çerçevesinde yürütülmekte ve her seferine tüm ilgili birimlere gerekli bilgiler verilmektedir" dedi.

Yapılan açıklamanın bir şekilde "Demokratik Açılımın" işe yaramadığını gösterip göstermediğini sorulması üzerine Tümgeneral Güler şöyle devam etti:

"Bildiğiniz gibi TSK olarak biz bölücü terör örgütü ile mücadele etmekteyiz. Görevimiz teröristlerin neredeyse aranıp bulunup etkisiz hale getirilmesidir. Bizim görevimiz budur. Her zaman ifade ettiğimiz gibi terör mücadele ise devlet tarafından ve topyekun şekilde bölücü terör örgütü ile mücadele güvenlik alanında devam ederken diğer alanlarda yani ekonomik, sosyo-kültürel propaganda ve uluslararası alanlarda birbiri ile paralel ve koordineli olarak yürütülen faaliyetlerdir."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Haberler

title