Haberler

Tisk Aylık Ekonomi Bülteni Açıklaması

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonundan (TİSK), hükümetin şimdiye kadar bütçe dengesini bozucu hamlelerden kaçınması ve mali disipline bağlı kalmasının ekonomi için çok önemli avantaj sağladığı bildirildi.

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonundan (TİSK), hükümetin şimdiye kadar bütçe dengesini bozucu hamlelerden kaçınması ve mali disipline bağlı kalmasının ekonomi için çok önemli avantaj sağladığı bildirildi.

TİSK'in temmuz ayına ilişkin ekonomi bülteninde, bu ayda var olan risklere, yeniden seçime gidilme ihtimalinin ve terörün neden olduğu politik risklerin de eklendiği aktarıldı.

Amerikan Merkez Bankasının (Fed) politika faiz oranlarını yükseltmesi ile iç ve dış dengesi zayıf düşmüş ekonomilerin, istikrarı sağlamakta zorlanacaklarına işaret edilen bültende, IMF'nin de bu noktada benzer uyarılarda bulunduğu hatırlatıldı.

Söz konusu risklerin ekonomideki belirsizliği artırdığı belirtilen bültende, "Yüzde 3 civarında seyreden büyüme hızındaki yetersizliğin işsizliği daha da artırabileceği, kaygı yaratan bir diğer husustur. Ancak hükümetin şimdiye kadar bütçe dengesini bozucu hamlelerden kaçınmış olması ve mali disipline bağlı kalması ekonomi için çok önemli bir avantaj sağlıyor" ifadeleri kullanıldı.

İş bırakma eylemlerinin üretimi ve ihracatı kesintiye uğrattığına vurgu yapılan bültende, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Mayıs ayında otomotiv üretimi yüzde 13 azalırken, otomobil üretimindeki kayıp da 15 bin aracı bulmuştur. Mayısta yaklaşık 25 bin araç ihraç edilememiş, otomotiv ihracatı yıllık bazda yüzde 28, aylık bazda yüzde 30 azalmıştır. Ayrıca, eylemler nedeniyle duran üretim, ithal otomobillerin nisan ayında yüzde 72 olan pazar payını yüzde 80'lik rekora taşımıştır. Otomotiv sektöründe ağır vasıtalar dahil toplam pazar kaybı yüzde 10'a çıkmıştır. Dolayısıyla, bu durum cari açığı da olumsuz yönde etkilemiştir.

TİSK'in yaptığı hesaplamalara göre, 14 Mayıs-4 Haziran dönemindeki eylemler, 12 iş yerinde 32 bin 944 personelin çalışamamasına ve 236 bin 235 iş günü kaybına yol açtı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına göre, 2014 yılının tümünde grevler nedeniyle kaybedilen iş günü sayısının 365 bin 411 olduğu dikkate alındığında, yaklaşık üç hafta süren eylemlerin olumsuz etkisi daha net biçimde ortaya çıktı."

Bu yılın mayıs ayında sanayi üretiminin nisan ayına göre hız kaybettiğinin anımsatıldığı bültende, "Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi de yüzde 2 azaldı. İmalat sanayinde kapasite kullanım oranı, bu yılın temmuz ayında bir önceki aya göre 0,8 puan artarken, geçen yılın aynı ayına göre 1 puan azaldı ve yüzde 75,9 düzeyinde gerçekleşti. Bu, 2013 yılı sonundan bu yana elde edilen en yüksek oran olarak kaydedildi" ifadeleri kullanıldı.

"Merkez Bankası alınacak önlemler konusunda net değil"

Bültende dış ticaret verilerine de değinilerek, ihracatın, bu yılın haziran ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,9 azalarak, 11 milyar 996 milyon dolara gerilediği, 2015 ocak-haziran döneminde de geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,2 azalarak 75 milyar 512 milyon dolara düştüğü kaydedildi. Türkiye'nin ihracatta zorlandığına işaret edilen açıklamada, bunda dolar/avro paritesindeki değişimin etkili olduğu bildirildi.

Bültende, sanayi sektöründe KDV ve ÖTV oranlarının yüksekliğinin imalat sanayisinde fiyatların artmasına neden olduğuna işaret edildi.

Merkez Bankasının uyguladığı sıkı para politikasına rağmen, 2015 yılı için beklenen enflasyon oranının yüzde 6,9'a çıkarıldığı anımsatılan bültende, şu görüşlere yer verildi:

"Merkez Bankası buna gerekçe olarak, tarım ürünleri fiyatlarındaki düşüşe rağmen çekirdek enflasyonun istenilen oranda düşmemesini göstermektedir. Merkez Bankası, çekirdek enflasyondaki yükselişi ise döviz kurlarındaki yükselişe bağlamaktadır.

Ancak Banka, döviz kuru artışlarını neden engelleyemediği konusunda net değildir. Adeta örtük olarak hedef haline getirdiği finansal istikrardan vazgeçmiş gibidir. Bu durum döviz kuru artışlarının engellenmesinin daha da zorlaşacağını göstermektedir. Bu tabloya bakarak, hız kesmiş olsa da enflasyonun hala yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Nitekim TÜİK tarafından açıklanan dört farklı fiyat endeksindeki gerçekleşmeler bu düşüncemizi destekler niteliktedir."

Kaynak: AA / Ekonomi

Merkez Bankası Türkiye Fed Ekonomi Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title