Haberler

TBMM Başkanı Çiçek Açıklaması

"Sokağa dökülmek için, 30 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi için aklı başında, makul gerekçe göstersinler.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, IŞİD bahanesiyle yapılan izinsiz gösterilerin ve olayların ipinin Türkiye'nin dışında olduğunu ifade ederek, "Sokağa dökülmek için, 30 vatandaşımın hayatını kaybetmesi için aklı başında, makul gerekçe göstersinler. Bu iş kullanılmaktan başka bir şey değil" dedi.

"A haber" kanalında katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çiçek, " Türkiye'nin IŞİD ile komşu olacağı" yorumlarıyla ilgili, Türkiye'nin terör örgütlerinden biriyle komşu olmaya zorlandığını söyledi.

Suriye'deki kaosun Türkiye'nin kamu düzenini bozduğunu vurgulayan Çiçek, "Ben adam gibi adamla komşu olmak istiyorum, hiçbir terör örgütüyle komşu olmak istemiyorum. Türkiye, birinden birini tercih etmeye neden zorlanmak isteniyor?" diye konuştu.

IŞİD'in terör örgütü olduğunu ve hükümetin bunu geçen yıl ilan ettiğini anlatan Çiçek, "Belki de bugüne kadarki en vahşi örgütlerden biri. Bunda hiç tereddüt yok. Bunların insanlıkla, Müslümanlıkla alakası yok ama Türkiye, bunun vahşetini görüp öbürlerinin yaptığını görmemek gibi bir aymazlığın içinde olamaz" dedi.

Hükümetin belli riskleri göze alarak İmralı ile HDP arasında mesajlaşma yolunu tercih ettiğini belirten Çiçek, şunları söyledi:

"Çözüm süreci eksik, doğru, yanlış yürüyor. Belli bir noktaya gelmişken, 2000'den bu yana birçok hak ve özgürlükler sağlanmışken, yapılma yolunda çaba varken, bu kaos, bu kargaşa, bu şiddet, bu terör neyin nesi? Ne zaman Türkiye işlerini yoluna koymaya çalışsa bu örgütler devreye giriyor, kan döküyor, süreç başarıya ulaşmasın diye bir gayretin içinde oluyorlar. Şu an sokağa dökülmek için, 30 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi için aklı başında, makul gerekçe göstersinler. Bazı vatandaşlarımızın dükkanları soyuldu, yağmalandı, binalar yakıldı, yıkıldı, kamu malları yakıldı, yıkıldı. Bunların izahını yapabilmek için bana makul bir tek gerekçe söylesinler. Bu iş kullanılmaktan başka bir şey değil. Terör örgütleri her zaman uluslararası politikanın bir parçasıdır. Bu noktada da en önemli görev ifa eden örgüt PKK'dır. Önde gelen ülkelerin örgütte adamları var. Lazım olduğu zaman, işleri yoluna koymuşsunuz, bakarsınız Erbaa'da olay meydana gelir. Sağduyu çağrısı yapıldı, 'şiddet olmasın' dedi, dün gece emniyet görevlilerimiz şehit oldu. Namludan mermi çıktıktan sonra nereye isabet edeceğini kontrol edemezsiniz. Mühim olan tetiğe basmamaktır. Olan oldu, hiç olmazsa bundan sonra herkes aklını başına toplamalı. Bir arada yaşamanın şartlarını oluşturarak, ne yapacaksak demokratik imkanlar içinde yapmamız gerekir. Siyasi kanallar açıldı. Herkes düşüncesini söyleyebiliyor. Meclis'te, dışarıda söyleyebiliyor. Demokratik imkanlar varken silah neyin nesi, masum insanların katledilmesi neyin nesidir?"

-"Devlet ve makamlar bu günler için var"

Çiçek, bu ortamda siyasi parti liderlerinin bir araya gelip gelmemesinin kendisinin dışında olduğunu ifade ederek, "Geriye dönük baktığımızda değil bir araya gelmek, el sıkışmak bile büyük olay oluyor. Maalesef diyaloğun sıfıra müncer olduğu bir süreçten geçiyoruz" dedi.

Devletin ve belli makamların bu günler için olduğunu dile getiren Çiçek, "Çağrıyı yapmak önemlidir de havada kalırsa başka sıkıntıya sebebiyet verir. Böyle bir çağrıyı yapmak bana düşmez ama olacaksa da üzerimize düşeni yapalım. Bir araya gelip mutabakata varabilmek önemli" diye konuştu.

"Sürece örgütün kendisi zarar veriyor"

Yaşananların bölgedeki vatandaşların canına tak ettiğini, bölge insanının hizmet alamadığını vurgulayan Çiçek, şöyle devam etti:

"Çözüm süreci engellenmesin diye belki Yozgat'ta, Ankara'da, Edirne'de uygulanan kanunlar orada aynı kararlılıkla uygulanmıyor ama sürece bizatihi örgütün kendisi başkalarının emir ve talimatıyla zarar veriyor. Sokağa çıkma ve 30 insanımızın hayatına mal olan bu vandalizm hangi gelişmelerin sonucunda oldu, ona bakmamız lazım. Ne oldu da birden düğmeye basıldı, KCK'sı, ötekisi 'sokağa çıkın' talimatı verdi? Bunu gördüğümüz anda bu işin şifresi çözülür. Örgütün nasıl bir oyun içinde ve kimlerin maşası olduğu çok açık ortaya çıkar.

Sen diyalog masasına C-4 patlayıcıyla gelirsen, tehditle gelirsen, benim dediklerimi kabul etmezsen, 'yakarım, yıkarım' dersen bu diyalog olmaz. Diyalog isteniyorsa evvela herkesin üslubuna, tercih ettiği yöntemlere dikkat etmesi gerekiyor. Bu yöntemlerin içinde şiddet, kan dökmek, kin tutmak olmaz, olaylara bütüncül yaklaşım içinde olursunuz. Türkiye ister Ezidi, ister Türk, ister Kürt, ister Arap hiçbir ayrım yapmadan kucaklayıcılığı yaptı ama bu eylemi koyanlar bu kucaklayıcılık içinde olmadı, olmuyor. Buna da biraz kafa yormak gerekiyor. Bu neyin fitnesidir, bu fitnenin ucu nereden ateşleniyor ve hangi gelişmelerin sonucunda bu sokağa dökülme olayı meydana geldi? 30 senedir terörden acı çekmiş toplum bu sorunun cevabını kolaylıkla bulacaktır. Bu olayların hiçbirinin ipi Türkiye'den değil, başka yerdendir. Türkiye'dekiler bu işin maşasıdır. Bunu anlayabildiğimiz anda, talimat ister KCK'dan, ister başka yerden gelsin, vatandaşlarımız 9 defa düşünsün. Başkalarının kirli tezgahları yüzünden kendi insanlarımızı kaybediyoruz."

Çiçek, TBMM'de grubu bulunan dört siyasi partinin yeni anayasayla ilgili her konuşu konuştuğunu, ancak uzlaşma iradesinin gerekli olduğunu söyledi. Belli konularda dört partinin birden uzlaşma imkanı olmadığını dile getiren Çiçek, "Ya kuvvetli çoğunluğa dayalı yeni yöntem belirlenecek ya da başka yöntem bulunacak. Yakın gelecekte bunu çok gerçekçi görmüyorum" dedi.

Çiçek, yeni yasama yılında milleti rahatlatacak olumlu bir atmosfer ve anlayış ortamı beklediğini de ifade etti.

- TBMM

Kaynak: AA / Politika

Cemil Çiçek Türkiye İmralı Suriye Politika Güncel Haberler

title