Haberler

Tarihten Günümüze Tekfir Problemi Semineri

Güncelleme:

Siirt Üniversitesinde "Tarihten Günümüze Tekfir Problemi" semineri düzenlendi.

Siirt Üniversitesi'nde "Tarihten Günümüze Tekfir Problemi" semineri düzenlendi.

Siirt Üniversitesi Kezer Yerleşkesi konferans salonunda düzenlenen seminerde konuşan İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç.Dr. Fadıl Ayğan, tekfirin İslam'ın doğuşunun ikinci asrından itibaren başlamış ve günümüze kadar devam etmiş bir problem olduğunu söyledi.

Tarihsel süreçte belirli dönemlerde tekfirin yoğunluğunun azaldığını ve özellikle İslam dünyasının krizlerle karşılaştığı dönemlerde ve dolayısıyla günümüz İslam coğrafyasında yaygınlık kazandığını dile getiren Ayğan, şöyle konuştu:

"Tekfir, erken dönemde hilafet tartışmaları bağlamında yaşanan siyasi krizlerin neticesinde 'büyük günah işleyenin durumu' ve 'iman-amel münasebeti' meseleleri etrafında gelişti. Bu bağlamda siyasi mücadelelerde güçlü bir dini argüman olarak kullanılmıştır. Tekfir aynı zamanda itikadi ve fıkhi mezheplerin teessüsünden sonra mezhepler arası tartışmalarda karşı tarafa karşı kullanılan bir silah olmuştur. Belli bazı mezhepler tekfiri bir araç olarak sık kullanmakla birlikte Ehl-i Sünnet'in bu konudaki temel yaklaşımı 'Ehl-i Kıble tekfir edilmez' ilkesidir. İmam Gazzali'nin de ifade ettiği gibi, 100 emareden biri dahi mümin olduğuna işaret eden bir kimsenin mümin olduğuna hükmetmek daha emin bir yöntemdir. Zira kafir olduğuna hükmetmede yapılacak bir hatanın daha vahim sonuçlar doğuracağı ortadadır."

Ayğan, bir kimsenin bir esası inkarı dolayısıyla küfre düşmesiyle bir başkasının bu kimseyi kafir kabul etmesi arasındaki ayrımın dikkate alınması gereken önemli konulardan biri olduğunu söyledi.

Günümüz İslam dünyasında önemli bir problem olarak ortada duran ve şiddet üretmenin bir gerekçesi olarak kullanılan tekfirin, konjoktürel politik mücadelelerde dini bir araç olarak kullanılmasından vaz geçilmesi gerektiğini hatırlatan Ayğan, "Bir kimse, bir diğerini herhangi bir sözü veya davranışı dolayısıyla kafir olduğuna hükmetme yetkisi bulunmamaktadır. İslam coğrafyasında İslam şemsiyesi altında olduğunu deklare eden bütün gruplar, Müslüman kabul edilmeli ve yorum farklılığından dolayı fikir ve anlayışları din dışı değerlendirme terk edilmelidir. Aksi takdirde Müslüman toplumların şiddet sarmalından kurtulması mümkün değildir" dedi.

Seminere, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. - Siirt

Kaynak: AA / Yerel

Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title