TÜM KATEGORİLER
Tarihi "Şengül Hamamı" Restore Edilecek - Çanakkale
Gelibolu ilçesinde, 1437'de Çandarlı Halil Paşa'nın İznik'teki imaretine vakıf olarak yaptırılan tarihi Şengül Hamamı, yeniden hayat bulacak.
Gelibolu ilçesinde, 1437'de Çandarlı Halil Paşa'nın İznik'teki imaretine vakıf olarak yaptırılan tarihi Şengül Hamamı, yeniden hayat bulacak.
Gelibolulu iş adamı Yakup Aksoy'un yıllar önce satın aldığı hamam, oğlu Mehmet Aksoy tarafından, babasının hatırasının yaşatılması için restore edilecek.
Restorasyon çalışmalarının danışmanlığını Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinden Prof. Dr. Oğuz Ceylan üstlenecek.
İş adamı Mehmet Aksoy, gazetecilere yaptığı açıklamada, yapımı 15. yüzyılın ilk çeyreğine denk gelen yapının aslına sadık kalınarak onarılacağını anlatarak, "Rahmetli babamın çok yıllar önce satın aldığı bu tarihi binanın yeniden canlanmasını babamızın anısına yapıyoruz. Tabii ki bu ecdat yadigarının restorasyonunun en güzelini yapacağız." diye konuştu.
Prof. Dr. Oğuz Ceylan da Şengül Hamamı'nın diğer hamamlardan farkının, soyunmalık ve ılıklık arasında bir mekanın bulunması olduğunu ve bunun, Osmanlı dönemi öncesi Türk hamamlarında görüldüğünü belirtti.
Restorasyonun tamamlanmasıyla tarihi bir yapının yeniden hayat bulacağına işaret eden Ceylan, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu Osmanlı'nın erken örneklerinden biri. Çok önemli bir duvar tekniği var. Her taşın altında birer tuğla bulunmaktadır. Bu erken Osmanlı özelliğini taşımaktadır. Bu bir Selçuklu geleneğidir. Daha sonra bu gelenek kaybolacak ve tuğla sıranın atıl olarak görülmesine başlayacağız. Yani 100 ve 110 santimlik tuğla atılmaya, görmeye başlayacağız. Bu çok önemli ve özgün bir hamam bu yüzden elimizden geleni restorasyonu için yapacağız."
Binanın onarımı sırasında kullanılacak malzemenin de aslına uygun olacağını anlatan Ceylan, "Bizim geleneksel Osmanlı mimarisinde hamamlar her zaman şehrin merkezinde olur. Cami ile ilişki içerisindedir ve bu kuraldır adeta ama bu hamamın çok özgün bir konumu vardır, biz buna, 'Açık hamamlar' diyoruz. Mahallenin dışında ve deniz kıyısında olması nedeniyle büyük bir olasılıkla denizcilere özgü olduğu bize söylendi." değerlendirmesinde bulundu.
