TÜM KATEGORİLER
Suriyeli Üniversite Öğrencisinin Dolandırıldığı İddiası
Çukurova Üniversitesinde öğrenim gören Suriyeli bir öğrenciyi dolandırdığı iddiasıyla yargılanan polis memuru, 2 yıl 9 ay 10 gün hapis ve 2 bin 200 lira adli para cezasına mahkum edildi.
Çukurova Üniversitesinde öğrenim gören Suriyeli bir öğrenciyi dolandırdığı iddiasıyla yargılanan polis memuru, 2 yıl 9 ay 10 gün hapis ve 2 bin 200 lira adli para cezasına mahkum edildi.
Ülkesindeki iç savaştan ailesi kaçıp Mersin'e yerleşen ve Çukurova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünde eğitim gören Rıad Cheıkkh Dıb (19), 19 Ekim 2015'te Mersin'den trenle geldiği Adana'da, halk otobüsüyle üniversiteye giderken yanına oturan ve kendisini polis olarak tanıtan bir kişinin, öğrenci belgesini, pasaportunu ve yurt ücreti için ayırdığı bin 150 lirasını alıp, "gerekli kontroller yapıldıktan sonra belge ve paralarını Mersin Emniyet Müdürlüğünden alabileceğini" söylediğini, okuldan arkadaşı T.A'ya anlattı.
T.A'nın, polisin böyle bir şey yapmayacağını söylemesi üzerine Suriyeli öğrenci, 155'i arayarak durumu bildirdi.
Polis ekipleri, Rıad Cheıkkh Dıb'ın bindiği otobüsün kamera görüntülerini inceleyip, mağdurun şikayetçi olduğu kişinin, Adana Emniyet Müdürlüğü Hassas Bölgeler Koruma Şubesinde görevli polis memuru Şevket G. olduğunu belirledi.Gözaltına alınan Şevket G, Suriyeli gençle görüştüğünü ancak iddiaların iftira olduğunu öne sürdü.Cumhuriyet savcısınca ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılan Şevket G. hakkında, Adana 22. Asliye Ceza Mahkemesinde "dolandırıcılık" suçundan dava açıldı. Mahkeme hakimi, 20 Kasım 2015'te, suçun "yağma" olduğu kanaatiyle görevsizlik kararı verdiği dosyayı, Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.Burada açılan davada tutuksuz yargılanan Şevket G, mahkemedeki savunmasında, olay günü istirahatli olduğunu, lisede okuyan kızının yanına gitmek için halk otobüsüne bindiğini söyledi. Muavin ücret isteyince polis kimliğini gösterdiğini belirten Şevket G, şunları anlattı: "Müşteki bana, 'Sen polis misin?' diye sordu. Türkçesi kırıktı. Polislikle ilgili sorular sorunca şüphelendim. Sıkça büromuza canlı bombaya ilişkin duyurular geliyordu, fotoğraflar gönderiliyordu. Bunun üzerine nereli olduğunu sordum, 'Suriyeliyim' dedi. Sırt çantası vardı. Çantasının dolu olması bende şüphe yarattı. Orada bir şey söylemedim. Çünkü otobüste bulunanlar panik yapabilirdi. İlk aklıma gelen, otobüs durağında inmek oldu. Durağa geldiğimizde 'beyefendi, aşağıya inebilir miyiz?' dedim. Oradaki otobüs durağının arkasına geçtik. Ben yine kimliğimi gösterip, kendimi tanıttım. 'Bana kimlik ibraz edebilir misiniz?' dedim. O da pasaportunu gösterdi. Daha sonra öğrenci kartına baktım. Pasaportla öğrenci kimlik kartındaki fotoğraflar birbirine benziyordu. Ayrıca 'çantanızı bana gösterebilir misiniz?' dedim. Çantayı açtı, içinde kitaplar olduğu için herhangi bir işlem yapmadım. Yoksa 155'i veya başka birimleri arayıp, haber verebilirdim. Şahısla sohbet etmeye başladık. Ben 2-3 durak ondan önce indim."
Mahkeme başkanının, canlı bomba olma ihtimaline karşı neden tertibat almadan çanta kontrolünü yaptığını sorması üzerine Şevket G, "Anlık bir olay oldu. Neden bana iftira attığını bilmiyorum. Polisi sevmeyen bir tip de olabilir." diye konuştu.
Rıad Cheıkkh Dıb ise otobüse binen ve kendisini polis olarak tanıtan kişinin, kendisine bazı sorular sorduğunu belirterek, şöyle dedi:
"Sen Suriyeli misin?' dedi, 'evet' dedikten sonra neden soru sorduğunu sordum. O da polis olduğunu söyleyip kimliğini gösterdi. Bir süre sonra 'Otobüsten aşağıya inelim, biraz konuşacağız, seni bırakacağız' dedi. Aşağıya indiğimizde belindeki silahı gösterdi. Büfenin arkasında, 'Sen terörist misin, bombacı mısın, burada ne arıyorsun?' gibi şeyler sordu. Önce kimliğimi ve pasaportumu gösterdim. Cüzdanımı açtığımda kaldığım yurda ödemek için getirdiğim parayı gördü. 'Bu kadar para sende ne geziyor, bombacı mısın?' dedi. Ben de öğrenci olduğumu söyledim. Pasaportumu, kimliğimi ve parayı alacağını, gerekli kontrolleri yaptıktan sonra Mersin emniyetinden ertesi gün alabileceğimi, 'Gelmezsen anneni tutuklarız' anlamında elini kelepçe yaparak bana gösterdi. Birlikte otobüse bindik. Ben ön tarafa, o arkaya geçti. Daha sonra yanına çağırdı. Bir süre sonra ben yurda gitmek için otobüsten indim. Yurda gittiğimde arkadaşım T.A'ya olayı anlattım. T.A, Türk polisinin böyle bir şey yapmayacağını söyleyerek 155'i aradı."Suriyeli öğrenci, "Ben Türk polisini adaletli ve doğru olarak tanıyordum. Önlem ve tedbir aldığını sandığım için sevinmiştim. Kendisini tanımam, neden iftira atayım. Türk polisini seviyorum, Türkiye olmasaydı belki biz olmayacaktık. Türkiye benim ikinci vatanımdır. Bana, 'şikayetçi olma, çok uzun sürüyor, yabancısın' dediler ancak başka birinin başına gelmesin diye şikayetçi oldum."Mahkeme heyeti, polis memuru Şevket G'ye "dolandırıcılık" suçundan önce 2 yıl 6 ay hapis ve 100 gün karşılığı adli para cezası verdi, silahını mağdura göstermesi nedeniyle cezayı 3 yıl 4 ay hapis ve 133 gün adli para cezasına yükseltti. Duruşmadaki iyi hali nedeniyle sanığın cezası 2 yıl 9 ay 10 gün hapis ve 110 gün karşılığı 2 bin 200 lira para cezasına indirildi.Heyet ayrıca, kararın Adana Emniyet Müdürlüğüne bildirilmesini de hükme bağladı.
