Haberler

Suriye'de Nusra Cephesi'nin Elindeki Hizbullah Esirleri

Suriye'de Nusra Cephesi'nin esir tuttuğu Hizbullah militanı Hasan Nezih Taha, "Başkasının topraklarında işgalci rolünü oynayan gerek Hizbullah, gerekse İsrail, yabancı topraklara giren herkes bizim yaşadığımızı yaşayacak" dedi.

Suriye'de Nusra Cephesi'nin esir tuttuğu Hizbullah militanı Hasan Nezih Taha, "Başkasının topraklarında işgalci rolünü oynayan gerek Hizbullah, gerekse İsrail, yabancı topraklara giren herkes bizim yaşadığımızı yaşayacak" dedi.

Lübnanlı gazeteci Carol Maluf'un, aralık ayında Suriye'nin İdlib kenti ile Halep'in güney kırsalını ziyaretinde Nusra Cephesi'nin esir tuttuğu Hizbullah militanlarıyla yaptığı röportaj yayımlandı.

Yaklaşık bir saat süren röportajda, Hasan Nezih Taha ve Muhammed Mehdi Hani Şuayb isimli askeri üniformalı iki Hizbullah militanı görünüyor.

Röportajda, Lübnan'ın Baalbek kentinin El-Hermel ilçesinden olan 26 yaşındaki Hizbullah esiri Hasan Nezih Taha, 13 Kasım'da Halep'in güney kırsalındaki Cebel'ul Ays beldesinde baz istasyonu kurduktan sonra dönüşleri sırasında arkadaşıyla birlikte esir alındıklarını söyledi.

Bir buçuk yılı aşkın süre Hizbullah bünyesinde çalıştığını aktaran Taha,"Lübnan'da Şiiler, Hizbullah ya da Emel Hareketi'nden yana olmalı yoksa dışlanır ve sevilmez. Sünnilikte de benzer bir durum var. Eğer belli bir gruptan yana değilsen dışlanırsın" değerlendirmesinde bulundu.

Suriye'ye gelmesindeki etkeni "akide ile çıkarların birleşmesi ve örgütün kararlarına bağlılık" olarak açıklayan Taha, "Başkasının topraklarında işgalci rolünü oynayan gerek Hizbullah gerek İsrail, yabancı topraklara giren herkes bizim yaşadığımızı yaşayacak" yorumunu yaptı.

-"Sahada yönetim, rolleri paylaştıran İran'ın elinde"

Esir alınmasında birinci sorumluluğun kendisine ikinci sorumluluğun da Hizbullah'a ait olduğunu ifade eden Taha, "Ailemi yeniden görmeyi ümit ediyorum. Suriyelilerle savaşmak için yabancıların Suriye'ye girmesi ne bizim açımızdan ne de başkaları açısından haklı bir gerekçe değil. Kararı Suriye halkı vermeli." dedi.

Suriye'de Irak Hizbullah Tugayları, Irak En-Necba Hareketi ve Afgan Fatımi güçleri ile buluştuğunu aktaran Taha, Suriye rejimine ait ordunun sayı olarak çok azınlıkta olduğunu ancak medyaya farklı yansıtıldığını kaydederek, "Sahada yönetim, rolleri paylaştıran İran'ın elinde" ifadesini kullandı.

Taha, kendilerinin dışında Musa Muhammed Kurani isimli bir kişinin daha yaralı olarak esir alındığını ve sağlık durumunun iyiye gittiğini dile getirdi.

Lübnan'ın Eş-Şarkiyye beldesinden 30 yaşındaki Şuayb ise kaçıranların kendilerine iyi davrandığını, İslam'ın esir muamelesine göre muamele ettiklerini belirterek, "Esir olunca işkence göreceğiz zannediyorduk ama öyle olmadı" dedi.

Şuayb, şöyle konuştu:

"Biz, Suriye'ye geldiğimizde Suriyeliler dışındaki yabancılarla savaşacağımızı sanıyorduk. Yabancıların Suriye'yi ve ardından Lübnan'ı kontrol altına almaya çalıştığını zannediyorduk. Bu nedenle yaptıklarımızla Lübnan'ı koruduğumuz fikrine kapılmıştık. Ancak buraya geldiğimizde gördük ki bizi esir alanlar Suriyeli, gördüğümüz herkes Suriyeli, yabancı değil. Başta toprağımızı savunarak kutsal bir görev yaptığımızı sanıyorduk. Ancak daha sonra Rusya, İran ve Irak'ın da konuya müdahil olmasıyla ortada sadece toprağı koruma çabası değil siyasi işlerin olduğunu gördük."

Lübnanlı gençlere seslenerek, iyi düşünmeleri ve propagandalara alet olmamaları çağrısında bulunan Şuayb, kendilerinin ve ailelerinin hayatlarından Hizbullah yönetiminin sorumlu olduğunu belirtti.

Kaynak: AA / Güncel

İsrail Lübnan Suriye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title