Haberler

Sultan Abdülhamid'in Torunundan "Osmanlıca" Desteği

Sultan İkinci Abdülhamid'in torunu Osmanoğlu: "Okullarda Osmanlı Türkçesi'nin ders olarak okutulması önerisini sunanlardan, buna destek veren Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve ekip arkadaşlarından Allah razı olsun" "Osmanlı, bizim değerimiz. Bu önemli konuda bizler de elimizden ne gelirse, ne gerekiyorsa.

METİN GİRGİN - Sultan İkinci Abdülhamid'in torunu Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, liselerde Osmanlı Türkçesi öğretilmesine yönelik tavsiye kararına ilişkin, "Okullarda Osmanlı Türkçesi'nin ders olarak okutulması önerisini sunanlardan, buna destek veren Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve ekip arkadaşlarından Allah razı olsun" dedi.

Osmanoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlıca'nın okullarda okutulması kararını gayet olumlu bulduğunu, çok güzel bir yaklaşım olduğunu söyledi.

Osmanlı Türkçesi'nin zorunlu olması gerektiğini savunan Osmanoğlu, "İlk duyduğumda hakikaten öyle bir şaşırdım, heyecanlandım ki 'Allahu Ekber', 'Elhamdülillah' dedim. Özümüzdeki Osmanlıca'yı çocuklarımız, torunlarımız görebilecek, öğrenebilecek. Çok mutlu oldum. Allah utandırmasın. Geç kalınmış ama olması gereken bir karar" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Osmanlıca'nın zorunlu olacağı yönündeki açıklamasını olumlu ve yerinde gördüğünü kaydeden Osmanoğlu, Türk milletinin Osmanlı ile barışık olduğunu anlattı.

"Nasıl ki günümüzde inkılap dersi veya diğer dersler zorunluysa, Osmanlıca'nın da zorunlu olmasını gayet doğal buluyorum" diyen Osmanoğlu, "Daha önceden kırgınlıklar oldu, aile büyüklerimiz yurt dışına sürgün edildi. Geçmişte rahmetli Adnan Menderes'ten, Necmettin Erbakan ve Turgut Özal'dan, bugün Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu'ndan, devlet yöneticilerimizden Allah razı olsun. Bizlere hep destek oldular. Bu sebepten dolayı çok mutluyuz" değerlendirmesinde bulundu.

"Osmanlıca, Harf Devrimi'ne karşı olmak değildir"

Osmanoğlu, Osmanlı Devleti'nin tarih sahnesinden çekilmesinin ardından yurt dışına gönderilen hanedan mensuplarının 1974'te Türkiye'ye dönmelerine izin verilmesi üzerine ailesinin İstanbul'a yerleştiğini vurguladı.

İlkokuldayken, "vatan haininin torunusun" diyen öğretmenler bulunduğuna dikkati çeken Osmanoğlu, Türkçe'yi bile öğretemedikleri için Osmanlıca'yı öğrenmekte sıkıntı çektiğini, bunun üzücü olduğunu kaydetti.

Osmanlıca'yı istemenin harf devrimine karşı gelmek anlamı taşımadığını aktaran Osmanoğlu, atasını tanımayanların Osmanlıca'yı da kabul etmeyebileceklerini vurguladı.

Osmanoğlu, Osmanlı'nın hep yanlış tanıtıldığını belirterek, şöyle devam etti:

"Günümüze kadar hep yanlış anlatılan tarih, insanların kafasını karıştırdı. Sürekli yanlış şeyler anlatıldığından dolayı bazı gençler, bazı araştırmacılar veya bazı yazarlar maalesef bu tür şeylere karşı gelebiliyor. Yanlış anlatımdan dolayı bunları kabullenemiyor. Kabullenmeleri de güç. Bu, bayrak yarışı ve hizmettir. Osmanlı'nın bize bıraktığı miras var, günümüzde devam ettiriyoruz. Osmanlı ruhu, 1299'dan beri devam ediyor. Osmanlı ruhu hafif, tatlı uykudaydı. Sadece gözlerini açtı.

Günümüzde bundan rahatsız olanlar var maalesef. Bunların Türk olduğundan da şüphem var çünkü Osmanlı hepimizin geçmişi. Osmanlı, sadece gözlerini açtı. Şu anda herkesin, ülkemizin genelinin Osmanlı ruhunu sahiplendiğini düşünüyorum. Okullarda Osmanlı Türkçesi'nin ders olarak okutulması önerisini sunanlardan, buna destek veren Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve ekip arkadaşlarından Allah razı olsun. Osmanlı, bizim değerimiz. Bu önemli konuda bizler de elimizden ne gelirse, ne gerekiyorsa yapmaya hazırız."

-"Üzerimizden bedduanın kalkması için Ayasofya'nın açılması lazım"

Osmanoğlu, Ayasofya'nın da cami olarak ibadete açılmasını beklediklerini söyledi.

Osmanoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Dedem Fatih Sultan Muhammed Han'ın bir vakfiyesi var, üzerimizde bedduası var. Bu bedduanın kalkması için önce Ayasofya'nın ibadete açılması lazım. Biz sonuçta bağımsız bir milletiz. Ayasofya'nın açılması bizim için onur, gurur vericidir. Aynı zamanda da bunu aileye itibar olarak görüyorum. 'Bir an önce verilir' diye ümit ediyoruz. Dışarıdaki ülkelerde nasılsa aynı şekilde  Devlet-i Aliye'nin torunlarına da itibar verileceğini düşünüyorum."

Sultan İkinci Abdülhamid'in 4. kuşaktan torunu, 1924'teki sürgünün ardından Türkiye'de doğan ilk hanedan üyesi Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu'nun (35) "Muhammed Harun" isminde oğlu bulunuyor. - Kocaeli

Kaynak: AA / Yerel

İkinci Abdülhamid Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title