Haberler

Soma Faciasını Araştırma Komisyonu Başkanı Alaboyun Açıklaması

"Bu tabiat kanunu değil. Rapor incelenirse bazı şeylerde ihmal olduğu ortaya çıkar" "Bunların kusuru, suçu yok mu var mı, değerlendirecek olan savcılık. Savcılık da bunu okursa, buradan soracağı çok şeyler çıkacaktır" "Bu ocakta metan drenajı sondajı yapılsaydı zehirli gaz birikiminin önüne geçilebilirdi"

Meclis Soma Maden Faciasını Araştırma Komisyonu Başkanı Ali Rıza Alaboyun, "Bu tabiat kanunu değil. Rapor incelenirse bazı şeylerde ihmal olduğu ortaya çıkar. Bunların kusuru, suçu yok mu var mı, değerlendirecek olan savcılık. Savcılık da bunu okursa, buradan soracağı çok şeyler çıkacaktır" dedi.

Alaboyun, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, komisyonun maden faciasına ilişkin tespitlerini ve çözüm önerilerini paylaştı.

Komisyon üyelerinin de yer aldığı basın toplantısında Alaboyun, Soma'daki kazayı araştırmanın, TBMM'deki diğer araştırma komisyonlarından çok farklı ve kapsamlı olduğunu vurguladı. Alaboyun, bunun akademik, AR-GE, geçmişe yönelik istatistiki çalışmalar ve yerinde görme boyutlarının bulunduğunu kaydetti. Alaboyun, bütün bu çalışmalar için ise sadece 4 aylık sürenin olduğunu anımsattı.

Alaboyun, işin en kritik yanının, üzerinden 7 ay geçmesine rağmen kazanın oluşuna dair üniversitelerde bilimsel bir çalışmanın yapılamaması olduğunu vurguladı. Alaboyun,  en kapsamlı çalışmayı, komisyonun mutfağında yer alanların yaptığını, neredeyse 7 gün 24 saat çalıştıklarını anlattı.

Bugünün, Madenciler Günü olduğuna işaret eden Alaboyun, madenleri arayıp bulan, işleyen, alın terleriyle karanlık maden ocaklarını aydınlatan bütün madencilerin gününü kutladı.

-"Suçlamak da savunmak da değil"

Alaboyun, amaçlarının herhangi bir kişiyi, kurumu suçlamak da savunmak da olmadığını vurgulayarak,  sorunu olduğu gibi ortaya koymaya çalıştıklarını ifade etti.

Değişik partilerden verilen 11 adet önergenin birleştirilmesiyle komisyonun 21 Mayıs'ta kurulduğunu, 4 Haziran'da göreve başladığını anlatan Alaboyun, 23 uzmanın aktif görev aldığını, 17 toplantı yapıldığını, 3'ü Soma'da olmak üzere 4 inceleme çalışmasında bulunduklarını söyledi.

Alaboyun, rapor yazım sürecinin 60 gün sürdüğünü, 22 Ekim'de ilk taslak raporu üyelere verdiklerini, bu ayın ortasında da TBMM Başkanlığı'na sunacaklarını belirtti. Alaboyun, iki-üç ay daha süreleri olsaydı çok daha iyi rapor ortaya çıkabileceğini vurguladı.

Raporun 11 bölümden oluştuğuna işaret eden Alaboyun, 1 ile 7. bölümlerde teknik konular, 8. bölümde Eynez yeraltı kömür ocağı kazasının nedenleri ve oluşumu, 9. bölümde kazanın meydana gelmesiyle gündeme gelen sorunlar, 10. bölümde benzer kazaların tekrar yaşanmaması amacıyla yapılması gerekenler ve 11. bölümde sonuç, özete yer verdiklerini anlattı.  Alaboyun, raporda kazada ölen 301 kişinin isimleri, anlaşılır olması için kazanın oluşumuyla ilgili simülasyon çizimleri, fotoğraf ve şekillerin de olduğunu söyledi.

-Maden Bakanlığı kurulması önerisi

Simülasyonla kazanın oluşumu ve nedenlerini anlatan Alaboyun, galeriye yüksek ve uzun süreli basıncın nereden geldiği, galeri yangınını neyin tetiklediği, galeri üzerinde büyük göçüklerin nasıl oluştuğu sorularına animasyonla cevap aradıklarını ifade etti.

ABD'nin sadece kömüre ilişkin iş sağlığı ve güvenliği kanunu bulunduğunu, 650 sayfa da yönetmelik yayınladığını dile getiren Alaboyun, Türkiye'de de kömüre yönelik böyle bir yasa çıkarılmasını istedi.

Alaboyun, madenciliği bilmeyen arama kurtarma ekiplerinden kaynaklı sorunların bulunduğunu belirterek, yeraltında bilgisiz ve yetersiz kişilerden kaynaklı kaos ve hayati risk olduğunu söyledi. Alaboyun, erken uyarı sisteminin oluşturulması, denetimin tek elde toplanmasını ve Maden Bakanlığı kurulmasını önerdi.

-"Afet değil acil durum"

Alaboyun, kendisine göre kazanın nedenlerinden birinin, yetki çatışması ve yetki boşluğu olduğunu kaydederek, bunun ortadan kaldırılmasını talep etti.

Kamuda görev ve yetki dağılımından kaynaklı denetim sorunları bulunduğunu ifade eden Alaboyun, mevzuatta eksiklikler, teftiş sürelerinin yetersizliği, ifade alımında yaşanan sorunlar, aldatmaya yönelik faaliyetler, redevans ve hizmet alımında mevzuat boşluğu olduğunu vurguladı.

Alaboyun, maden iş yerlerinde meydana gelen kazaların afet değil, acil durum olarak değerlendirilmesini önererek,  "Bu ocakta metan drenajı sondajı yapılsaydı zehirli gaz birikiminin önüne geçilebilirdi. Göçük olmasına rağmen 301 kişi ölmezdi. Metan drenajının acilen eski imalatlar başta olmak üzere kanuni ve zorunlu hale getirilmesinde yarar var.  Kömür enstitüsü kurulmalı. 13 Mayıs, Türkiye Kömür Madenciliği Günü olmalı. Kömür üretimi olan yerlere 13 Mayıs madenci anıtları yapılmalı" diye konuştu.

-"Savcılık da okursa..."

Alaboyun, kazanın sorumlusunun kim olduğu, suç duyurusunda bulunup bulunmayacaklarına yönelik soruları da yanıtladı.

Bunu savcılığın çok iyi şekilde incelemesi halinde, çok farklı sonuçlara varacağını belirten Alaboyun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Madenci arkadaşlarımız incelerse çözüm konusunda çok daha farklı öneriler bulabilir. Biz anayasanın, Meclis'in bize verdiği yetki çerçevesinde araştırma komisyonu olarak ortaya çıktık. C panosundaki riski belirlemezsek, Soma'da diğer ocakların hepsinde bu riskler var. Bir daha böyle bir kaza olmaması için büyük tespitte bulunduk. C panosunda bu kaza olmasaydı, yukarıda M panosunda olacaktı. Diğer panolarda bu risk yok. Burada oldu, diğer ocaklarda  da olma riski var.  Biz riske dikkat çekiyoruz, C panosundaki risk, ocak devam edecekse M panosunda da var. Bakan Bey ile de görüştüm, M panosundaki risk nedeniyle ocağın mutlaka kapatılması gerektiğini... Biz diyoruz ki buradaki boşlukların mutlaka ele alınıp incelenmesi lazım. Raporumuzda işletmenin bazı eksikliklerini de yazdık ama kişileri suçlayacak boyutta değiliz. Sorumlu aramak için de kurulmuş bir komisyon değiliz.

Madencilik çok farklı bir konu olduğu için resmin bütününü ortaya koymadan şu suçlu, şu değildir diyemiyorsunuz. Bugün içeride olanlar bile canlarını riske atarak, orada 5 gün boyunca insanları kurtardılar, mühendisler, işletme müdürü... Ama bunların kusuru, suçu yok mu var mı değerlendirecek olan savcılık. Savcılık da bunu okursa, buradan soracağı çok şeyler çıkacaktır. 301 insanının sorumluluğu, hukuku var. Savcının yerinde olsam, bunu çok iyi okursam, soracağım çok sorular olduğu kanaatindeyim. Kimse hakkında suç duyurusunda bulunma görevimiz yok. Ferdi olarak milletvekilleri, siz, Soma'daki şehitlerimizin aileleri yapabilir, en demokratik, yasal haktır.

Bulduğumuz veriler teknik, soruşturmaya yönelik değil. Soruşturma üslubundan da kaçtık, bir tespit yapmaya çalıştık. Bu tespitlerimiz, çalışacak herkes için güçlü veriler oluşturuyor. Kullandığımız dil araştırma dili. İşletmenin kendi içinden kaynaklanan sorunlar var. Bu tabiat kanunu değil. Burada bir ihmal söz konusu mu rapor incelenirse bazı şeylerde ihmal olduğu ortaya çıkar. Bunlar, kömürlerdeki topuklar, zamanında projenin yapılmamış olması nedeniyle bunun çok önceden kurulmaması,  projede devamlılık yok. " - TBMM

Kaynak: AA / Politika

Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

title