Haberler

Soma'daki Maden Faciası

Maden-İş Sendikası Ege Bölgesi Şube Başkanı Tamer Küçükgencay, Soma'da facianın yaşandığı madenle ilgili olarak, olay öncesinde, işçilerden bir şikayetin kendilerine ulaşmadığını belirterek, "Öyle bir şeyler gelse bizim orada işi durdurma gibi bir hakkımız vardı.  Bize öyle temsilci tarafından bir bilgi kesinlikle gelmedi ve bu felaketli yaşadık" dedi.

Küçükgencay, sendika binasında gazetecilere yaptığı açıklamada, 13 Mayıs Salı günü dünyanın en büyük maden kazalarından birini yaşadıklarını ve çok üzgün olduklarını söyledi.

Sendika olarak, daha önce iş sağlığı ve güvenliği konusunda eksikliğini bildikleri Darkale madenininde 2012-2013 yıllarında, zaman zaman işçilerin de karşı çıkmalarına rağmen verdikleri mücadele sonucu madeni kapattırdıklarını ifade eden Küçükgencay, şunları kaydetti:

"13 Mayıs'a kadar bu madenler hep övüldü; denetimler sonucunda övüldü, iftarlar buralarda yapıldı ve göz bebeği firmalardı. Dışarıdan göçle istihdam alan firmalardı bunlar. Kurumsallaşma yolunda görülüyordu. İşçilerden birçok insan konuşuyor artık, 'burası çok sıcaktı, burada böyle bir şey vardı, sensör azdı'. Bize kaza öncesi 'sıcaklık artışı vardı, sensör azdı' gibi şeyler gelmedi, öyle bir şeyler gelse bizim orada işi durdurma gibi bir hakkımız vardı.  Bize öyle temsilci tarafından bir bilgi kesinlikle gelmedi ve bu felaketli yaşadık"

-Bölgedeki tüm madenler denetlensin

Facianın yaşandığı maden dışında aynı firmanın işlettiği Işıklar ve Atabacası ocakları bulunduğunu, ayrıca başka firmalara ait ocakların da bulunduğunu belirten Küçükgencay, bu madenlerin tümünün iş sağlığı ve güvenliği açısından denetlenmeden üretime geçilmesine karşı olduklarını söyledi.

Madenlerin, bakanlık müfettişlerinin yanı sıra bağımsız maden ve elektrik mühendisleri odalarınca denetlenerek iş sağlığı ve güvenliğine uygunluğunun ortaya konulmasını istediklerini ifade eden Küçükgencay, bu yapılmadan örgütlü oldukları iş yerlerinde üretime geçilmesine izin vermeyeceklerini kaydetti.

-"TKİ 240 lira üretip 60 liraya alıyor"

Türkiye Taş Kömürü İşletmeleri'nin (TKİ) 1979 yılında kamulaştırılan yeraltı kömür madeni ocaklarını 2004 yılından itibaren işletmesini rödovans anlaşmalarıyla özel şirketlere devrettiğini belirten Küçükgencay, tüm yeraltı madenlerin kamunun elinde olduğu 1980-2006 yıllarınında meydana gelen kazalarda sadece 10 işçinin öldüğüne işaret etti.

Küçükgencay, bununla birlikte TKİ'nin elinde kalan tek yeraltı maden ocağı olan Tunçbilek'te ton maliyetinin 240 lira olmasına karşın en iyi rödovans sözleşmesi imzalayan firmanın kömürün tonunu 60 lira karşılığında devlete sattığına dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Sorunun cevabı aranıyor, biz de olabildiğince sorumluluk hissediyoruz. TKİ'nin yer altında linyit kömür madenciliği yaptığı tek ocak, Tunçbilik. Orada ortalama kömürün tonu 240 liraya üretiliyor ama buradaki firmalarımız, en iyi anlaşması olan firmalar 60 lira civarında bir paraya kömür üretiyor. Her halde sorunun cevabı da burada ortaya çıkıyor diye düşünüyorum."

-Canlı yayında tepki

Küçükgencay, sendika binasındaki açıklamasının ardından Soma Hükümet Konağı önünde televizyonların ortak canlı yayınına katılarak açıklamalarda bulundu.

Bu sırada maden işçisi olduğunu belirten bazı kişilerin tepkisiyle karşılaşan Küçükgencay, sendika olarak üzerlerine düşen sorumluluğu almaya hazır olduklarını ifade etti. - Manisa

Kaynak: AA / Yerel

Tamer Küçükgencay Soma Ege Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title