Haberler

Slovenya-Türkiye İş Forumu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhuriyetimizin 100. yılına tekabül eden 2023 yılında hedefimiz bizim şu anda 2 trilyon dolar milli gelire ulaşmaktır" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhuriyetimizin 100. yılına tekabül eden 2023 yılında hedefimiz bizim şu anda 2 trilyon dolar milli gelire ulaşmaktır" dedi.

Erdoğan, Slovenya- Türkiye İş Forumu'ndaki konuşmasına Slovenya'da bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirterek başladı.

Slovenya ile ilişkilerin geliştirilmesine büyük önem verdiklerini bildiren Erdoğan, barış, istikrar, iyi komşuluk ve ikili işbirliğine dayanan ortak hedefleri paylaştıklarını söyledi.

Erdoğan, askeri, siyasi, ekonomik, ticari ve kültürel tüm alanlarda ilişkileri geliştirmenin, Türkiye ve Slovenya ilişkilerinin geleceğe bakışını daha güçlü kılacağına inandığını belirtti.

Slovenya Cumhurbaşkanı Pahor ile 2011'de imzaladıkları stratejik ortaklık anlaşmasının ilişkilere ivme kazandırdığını dile getiren Erdoğan, iki ülke arasındaki ileri düzeydeki siyasi ilişkilerin, ticari ve ekonomik alanlara da yansımasını özellikle temenni ettiğini vurgulayan Erdoğan, ekonomik ilişkilerin karşılıklı yarar ilkesi doğrultusunda daha da geliştirilmesi, derinleşmesi ve yeni alanlara yayılmasının sağlanması gerektiğine dikkati çekti.

İki ülke arasındaki mevcut işbirliğinin ticaret boyutunu güçlendirmek suretiyle Balkanlar'da, Avrupa'da ve tüm dünyada refah, huzur ve istikrar için birlikte çalışmak istediklerini ifade eden Erdoğan, bu anlayışla bugün işadamları ile bir araya geldiklerini kaydetti.

-"Slovenya'yı doğrudan sınırımız olmasa da komşu ülke olarak görüyoruz"-

Son yıllarda iki ülke arasında gerçekleştirilen üst düzey temas ve ziyaretlerin Türkiye ile Slovenya arasındaki ilişkilerin sağlam temellere oturtularak daha geliştirilmesi açısından yararlı olduğunu aktaran Erdoğan, yakalanan bu ivmenin hız kesmeden sürdürülmesi ve daha ileri taşınması gerektiğini söyledi.

Erdoğan, "Biz Slovenya'yı doğrudan sınırımız olmasa da komşu ülke olarak görüyoruz. Bilhassa Balkan coğrafyasının bizleri yakınlaştırdığına inanıyoruz. Türkiye ve Slovenya, Balkanlar'da istikrarın sağlanması yönünde büyük çaba gösteriyor. Bölge ülkeleri ile ticaret ve yatırımları daha da artırarak bu çabaları desteklemeliyiz. Aramızdaki müştereklerin, ortak tarihten ve coğrafya yakınlığından daha fazla olduğuna inanıyorum. Buradan aldığımız güçle ortak bir geleceği inşa etmenin her iki ülkenin yararına olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

Geleceğe odaklanıldığında bugünkü sorunların küçüldüğünün görüleceğine dikkati çeken Erdoğan, Slovenya ile ilişkileri, böyle bir zeminde her geçen gün daha da güçlendirerek sürdürmek istediklerini kaydetti.

"Sizlerin de aynı duygular içerisinde olduğunu biliyorum" diyen Erdoğan, İş Forumu'nun bu sürece katkı sağlamasını temenni ettiğini belirtti.

-"Bölgenin en büyük ekonomisiyiz"-

Türkiye ekonomisinin son 12 yılda uyguladıkları istikrarlı ve güvene dayalı politikalar ve gerçekleştirdikleri yapısal reformlarla geçmişe kıyasla çok daha güçlü bir yapıya sahip olduğunun altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bölgenin en büyük ekonomisiyiz.  2014'te 840 milyar dolara ulaşan milli gelirimiz ve 400 milyar dolarlık dış ticaret hacmimizle Avrupa'nın 6. dünyanın 17. büyük ekonomisi durumundayız.

Burada özelikle bir konuya değinmek istiyorum:  Son dönemlerde biliyorum ki Slovenya'da özelleştirme ile ilgili bazı gayretler, bazı çalışmalar var. Tabii burada şunu özellikle yaşadığımız tecrübe olarak aktarmak isterim:  Biz geldiğimizde iktidara 12 yıl önce, özelleştirme konusunda maalesef bizden önceki iktidarlar cesur davranmadıkları için istenilen ve beklenen bir özelleştirmeyi  gerçekleştiremediler ve burada hep kaybedildi. Neden? Çünkü kamuya ait firmaların hemen hemen büyük çoğunluğu  sürekli zarar ediyordu ve bu hep  sübvanse ediliyordu. Nereden. Hazine'den. Bu sübvanse edilmek suretiyle de ülke devamlı geriye gidiyordu."

Bu noktada cesur davrandıklarını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çok eleştiriler aldık. Çok eleştirdiler bizleri. Köşe yazarları, bazı yerlerde ufak tefek gösterilerde olmadı değil, oldu. Ama biz inandık, azmettik, kararlı bir şekilde yolumuza devam ettik. Çünkü biz şunu biliyorduk:  Eğer biz bu özelleştirmeleri gerçekleştirirsek yarın buraları kazanacak, kazanmakla kalmayacak istihdamda bize çok ciddi bir kaynak oluşturacak. Ödediği vergiyle bizlere çok ciddi bir kaynak oluşturacak ve uluslararası piyasada da bu kurumlar ve kuruluşlar Türkiye'nin sesini çok daha farklı bir şekilde geliştirecek.

Çünkü özelleştirmenin neticesinde  eğer bu özelleştirmeye girenler küresel sermaye ise zaten pazarıyla geliyor. Küresel  sermaye değil de kendi iç piyasada yerli bir sermaye ise o da zaten bu işi iyi bildiği için kamuda olduğu gibi işin tasarruf boyutunu iyi bilir, üretimde noktasında da  heyecanını  yaşar.

Maalesef kamu kurumlarında genelde mantık hep şudur:  'Devletin malı deniz, yemeyen domuz.' Bunu açık söylemem lazım. Çünkü devletin malını kimse aynı hassasiyet içinde ele almıyor ama özel sektörde öyle değil.  Özel sektörde adam orada acaba ben ne kadar kaybediyorum diye buna dikkat ediyor."

-"2003-2013 döneminde yıllık ortalama yüzde 5 oranında büyüdük"-

Erdoğan, şu anda özelleştirmede çok ciddi mesafeler aldıklarını dile getirerek, Slovenya'nın da cesur kararlar almak suretiyle bu noktada atacağı adımlarla gücüne güç katacağına inandığını kaydetti.

Erdoğan, konuşmasında şunlara yer verdi:

"Türkiye küresel ekonomik krizden en hızlı çıkan ve küresel ekonomik belirsizlikten en az etkilenen ülkeler arasında olmuştur. 2003-2013 döneminde yıllık ortalama yüzde 5 oranında büyüdük. Küresel durgunluğa rağmen 2014 yılının ilk üç çeyreğinde  ekonomimiz yüzde 2,8 oranında büyüme başarısını gösterdi. Genç ve nitelikli iş gücümüz, istikrarla büyüyen ekonomimiz, rekabetçi özel sektörümüzü ve yerleşmiş mali disiplinimiz ve gelişen altyapımızla dünyada yükselen güçler arasındayız. Birçok şeyler söyleyebilirler. 'Efendim elektrik dağıtımını sakın ha özelleştirmeyin. Telefonu sakın ha özelleştirmeyin. Finans sektörünü sakın ha özelleştirmeyin.'

Ben şunu söylerim bakın: Finans sektörünün tamamını özelleştirin demem. Bir bölümünü kendinizde muhakkak kalmalı ama bir kısmını belli oranda özelleştirmeyi yapmakta fayda var. Çünkü tamamını da özelleştirdiğiniz zaman piyasayı tamamen onlar balanse etmeye kalkarlar. Tamamen piyasanın hakimi konumuna gelirler ki orada o zaman ciddi sıkıntılar başlayabilir.

Ama elektrik dağıtımında bana göre, yeter ki o dağıtıma sahip çıkacak yabancı veyahut yerli sermaye olsun ve gelsin bu işin içine girsin. Çünkü kayıp kaçağı o daha iyi kontrol eder. Ama kamuda olduğu zaman kayıp kaçağı maalesef zannettiğiniz gibi kontrol etmiyorlar.

Çünkü onun canı yanmıyor. Ama özel sektör olduğu zaman canı yanıyor. Dolayısıyla dikkat ediyor. Nerede kayıp kaçak var ona bakıyor. O bakımdan buralarda bence rahat olmak lazım, adımını ona göre atmak lazım"

-Cumhuriyetin 100. yılı-

"Cumhuriyetimizin 100. yılına tekabül eden 2023 yılında hedefimiz bizim şu anda, 2 trilyon dolar milli gelire ulaşmaktır" diyen Erdoğan, bu konuda kendilerine ve iş dünyasına güvendiklerini söyledi.

Türkiye ekonomisinin hızla büyümesinde en önemli etkenlerden birinin de dış ticarette kaydedilen gelişme olduğunu bildiren Erdoğan, "Bugün dünyada ülkemizde üretilen ürünlerin girmediği, ihracat yapmadığımız hemen hiçbir yer kalmadı. Başta müteahhitlik olmak üzere, hizmetler sektöründe gelişmiş bir altapıya ve önemli deneyime sahibiz. Bugüne kadar müteahhitlerimiz tarafından, 100'ün üzerinde ülkede taahhüt tutarı 300 milyar dolara ulaşan 7 bin 683 proje üstlenildi. Bu önemli bir şey. Dünyanın en büyük 250 müteahhitlik  firması listesinde ülkemiz 42 firma ile  Çin'in ardından ikinci sırada yer alıyor. Böyle bir konumdayız" diye konuştu.

Son 12 yılda gerçekleştirdikleri altyapı yatırımları, devlet ile özel sektörün birlikte ortaya koydukları bir başarı olduğunu dile getiren Erdoğan, ulaştırma alanında bu sürede 17 bin 591 kilometre bölünmüş yol, 27 havalimanı, hızlı demiryolu hatları inşa ettiklerini kaydetti.

Erdoğan, göreve geldiklerinde ülkede 26 havaalanı bulunduğunu, 12 yılda buna 27 tane daha ilave ettiklerini, şu anda Türkiye'nin neresinde olunursa olunsun 45 dakikada havaalanına ulaşılabildiğini ifade etti.

(Sürecek)

Kaynak: AA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Slovenya Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title