Haberler

Sevinç: 'Tek Kurtuluş Erken Seçim'

Gazeteci-Yazar Veysel Sevinç, TSK’nın yapmış olduğu harekatla beraber erken seçim sürecine girildiğini söyledi.

Gazeteci-Yazar Veysel Sevinç, TSK'nın yapmış olduğu harekatla beraber erken seçim sürecine girildiğini söyledi. Yapılan harekatın koalisyon çalışmalarını ikinci plana attığını dile getiren Sevinç, sürecin AK Parti lehine geliştiğini söyledi.

7 Haziran Genel Seçimleri'yle beraber seçmen tarafından muhalefete verilen fırsatın değerlendirilemediğini belirten Sevinç, "2015 Genel Seçimlerini diğer genel seçimlerden ayıran çok ince bir özellik vardı. Bu seçimde seçmen ilk defa ideolojik davranmadı. Sağ ve sol blok diye nitelendilen kesimler arası geçişin keskin olmadığı bu seçim, aynı zamanda seçmenin farklı arayışlara olan eğiliminin de bir yansımasıydı. Yıllardan süregelen AK Parti iktidarına ince bir balans ayarı özelliğini de taşıyan son genel seçim, aynı zamanda muhalefet partilerine de bahşedilmiş tarihi bir fırsattı. Kılıçdaroğlu-Bahçeli-Demirtaş üçlüsünün bir araya gelip bir hükümet kuramayışının halktaki karşılığı ise; AK Parti'nin yıllardan gelen alternatifsiz bir parti olduğu gerçeğini yine gözler önüne serdi" dedi.

AK PARTİ TABANI ERKEN SEÇİM İSTİYOR

Kurulduğu günden bu yana ilk defa koalisyon gerçeği ile karşı karşıya kalan AK Parti'de ise ciddi bir erken seçim beklentisi olduğunu dile getiren Sevinç, "Bir siyasi parti düşünün kurulduğu günden itibaren hep iktidar olsun, kuruluşuyla beraber dünyaya gözünü açanlar veya ergenlik çağını atlatan genç nesil hep bu partiyi başta görmüş olsun. Bir siyasi parti düşünün Türk siyaset tarihinin kuşkusuz en başarılı partisi olabilsin. Cumhuriyet tarihinden bu yana atılmamış bir çok adımın üstüne cesurca gidebilsin. Sosyal, siyasal ve ekonomik anlamda bir çok reform sayılabilecek atılımlarda bulunabilsin. Yine bir siyasi parti düşünün; kendi içerisinde bile bir süre kangrenleşmiş olan bir vesayetçi sistemi pasivize etmeye kalkışabilsin. Her dönemin hükümetlerini dizayn eden, dış menşeili bu yapının üstüne cesurca gidebilsin. Belli bir süre iktidar iken muktedir bile olamadan siyasi hareketine devam edebilsin. Sabırla hareket etsin. Yaptığı büyük projelerle bir çok ülkenin düşmanlığını kazanabilsin. Darbe girişimlerine maruz kalsın. Şimdi böyle bir siyasi hareketin bir kereden koalisyon gerçeği ile karşı karşıya gelmesi, elbette ki parti tabanı tarafından kabul edilebilir bir şey değildir. Zira özellikle aday belirleme sürecinde yaşanılan hatalara tepki gösteren parti tabanı bile böyle bir sonucu beklemiyordu. Parti içindeki küskünler "ince bir ders verelim, nasılsa yine iktidarız" düşüncesindeydi. Şimdi o kesim de kendini sorguluyor vaziyette. Şuan yapılan anketler, iş dünyasının beklentileri, bir çok yatırımın siyasi belirsizlikten dolayı adım bile atamaması, tüm bu faktörler erken seçimi kaçınılmaz kılıyor" diye konuştu.

Olası bir erken seçimde AK Parti'nin tekrar iktidara gelebileceğini dile getiren Sevinç, "Hiç kuşkusuz ki bu ülkede seçmen aklı siyasetçi aklından daima üstün olmuştur. Bir kesim toplum mühendislerinin dile getirdiği gibi seçmen asla kömür veya makarnaya göre tercihini yapmıyor. Zira özellikle son genel seçimler bize şunu gösterdi: Milletin kararı ile dalga geçen kesimlerin ideolojik sapması, muhafazakar diyebileceğimiz kesimden çok daha büyük oldu. Nişantaşı'nda, Bebek'te, Çankaya'da, Mavişehir'de bulunan seçmen kitlesi, ki bunların bir çoğu ulusalcıydı, yıllarca süre gelen fikirlerini bir kenara bırakmış, "bu iktidar gitsin de kim gelirse gelsin" mottosuna sığınmıştır. Bunun farkına varan sağ blok diye nitelendirebileceğimiz seçmen ise olası erken bir seçimde AK Parti eğiliminde olduğunu bariz bir şekilde gösteriyor. Bu da AK Parti'nin kaybettiği oyların büyük bir bölümünü geri alabileceği anlamına geliyor" ifadelerini kullandı.

HÜKÜMETSİZLİK VE KRİZ ALGISI DEĞİŞTİ

Seçimin üzerinden belirli bir zaman geçtiği halde kurulamayan koalisyon hükümetinin bir kaos ortamına sebep olmadığını, Türk Silahlı Kuvetleri'nin IŞİD ve PKK'ya yönelik harekatına rağmen ülkede devlete olan güvenin artarak devam ettiğini dile getiren Sevinç, "Türk siyasi tarihini inceleyenler şunu çok net bir şekilde görecektir. Cumhuriyet tarihi boyunca bu güne kadar 20 koalisyon hükümeti kuruldu ve deyim yerindeyse hiç birinin bu ülkeye elle tutulur bir katkısı olmadı. Her koalisyon hükümeti neticesinde ya bir ekonomik kriz ya da vesayetçi bir düzen hakim sürdü. 1961'de CHP-AP arasında kurulup 7 ay süren koalisyonda da bu böyle oldu, 3.5 yıl süren DSP-MHP-ANAP ortaklığında da. Türk siyaset tarihi belli başlı liderler elinde deyim yerindeyse kısır bir döngüye hapsedildi. Üçer kez koalisyon hükümeti kuran İsmet İnönü'de de bu böyle oldu, Demirel'de de, Ecevit'te de. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk koalisyonu olan 26. Hükümet'in kuruluşu bir darbe dönemine denk geliyor, son kurulan koalisyon hükümeti olan 57.Hükümet ise yazar kasaların fırlatıldığı, ekonomik krizlerin patladığı bir döneme. Böylesi bir siyasi tarihi olan bir ülkede; hiç kuşkusuz ki seçmen; geçmiş ve şu anın kıyaslamasını çok iyi bir şekilde yapmaktadır. İşte bu kıyaslama da yine olası bir erken seçimde AK Parti'nin lehine bir reaksiyona yol açacaktır" dedi.

SİYASİLER BLÖF YAPIYOR

Sevinç, "Yerel seçimler, Cumhurbaşkanlığı Seçimi, Genel Seçimler derken yoğun ve seçim trafiği bol olan bir ülke konumuna geldik. Seçim süreçlerinde özellikle siyasi üslupların değiştiği, gerginlik siyasetinin yer yer tek hakim olduğu, uzlaşı kültüründen uzaklaşıldığına hep şahit olmuşuzdur. Bu, ülkenin reaktif bir kültüre ve sosyolojik geçmişine kadar uzanan bir evre ile açıklanabilir. Özellikle 7 Haziran Genel Seçimleri'nden sonra ortaya çıkan tablo, uzlaşı kültürünün eksikliği nedeniyle bir koalisyon ihtimalinin güç olduğunu, hatta olası kurulacak bir koalisyonun da uzun ömürlü olmayacağını çok net şekilde gözler önüne sermiştir. Siyasi liderlerin koalisyon kurma çabalarında samimi olmadığı, özellikle muhalefet partilerinin siyasi blöf yaptığı açık ve net şekilde gözlemlenmektedir. Bu tutum da yine olası erken seçimde seçmenlerin oy verme eğilimine yön verecektir" dedi.

KAMU DÜZENİ ZAFİYET KALDIRMAZ

Son zamanlarda artan terörist saldırılarının TSK tarafından bir harekat yapmayı kaçınılmaz kıldığına dikkat çeken Sevinç, "Türkiye ne zaman bir düzlüğe çıksa maalesef ki dış ve iç mihrakların odağı haline gelmektedir. Yanı başımızda Yunanistan'ın krizle yatıp kalktığı, komşu ülkelerimizin her birinde ayrı bir sorunun başgösterdiği bir ortamda, güçlü ve istikrarlı bir Türkiye kuşkusuz ki bazı kesimlerin arzu ettiği bir durum değildir. Bu nedenle ülkenin birlik ve beraberliğine bazı kesimler kurşun sıkmak istemektedir. Suruç'ta meydana gelen patlama da bunun son örneği olmuştur. Yine son zamanlarda asker ve polisimize yönelik yapılan saldırıların da altında bu niyet vardır. Kamu düzenini hedef alan bu saldırılar, ulusal güvenliğin temininin artık kaçınılmaz olduğu gerçeğini, ülkenin demokratik kazanımlarının popülist söylemlere heba edilmemesi gerekliliğini somut bir şekilde gözler önüne sermektedir. Bu süreçte gerek Başbakan Davutoğlu'nun gerekse Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın devlet mekanizmasını en iyi şekilde kullandığı, milli birlik ve beraberliği riske atmak isteyenlere karşı iyi bir duruş sergilediği de yine açık bir şekilde gözlemlenmektedir. Bu duruş tarihi bir dönemeçte olan Türkiye'ye, hükümetsiz bir ortamda dahi güçlü olma şuurunun varlığını gösteriyor. Yine bu duruş; siyasi bir belirsizliğin olduğu ortamda dahi kamu düzeninin zafiyet kaldırmayacağının bir göstergesi olmuştur" şeklinde konuştu. - İSTANBUL

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel

Kemal Kılıçdaroğlu Ak Parti Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title