Haberler

Savaşın Acılarını Türkçe Öğretmeniyle Aştı

Suriye'de 4 yıl önce rejim güçlerinin köylerine saldırması sonucu "dert ortağım" dediği en yakın arkadaşını kaybeden Suriyeli Büşra Gazali, savaşın yüreğinde açtığı derin yarayı, Türkçe öğretmeni sayesinde sardı.

İZZET MAZI - Suriye'de 4 yıl önce rejim güçlerinin köylerine saldırması sonucu "dert ortağım" dediği en yakın arkadaşını kaybeden Suriyeli Büşra Gazali, savaşın yüreğinde açtığı derin yarayı, Türkçe öğretmeni sayesinde sardı. Derdini paylaşabilmek için 3 ayda Türkçe öğrenen genç kız, öğretmeni sayesinde yaşama sımsıkı sarıldı.

Kilis'teki Elbeyli Konteyner Kenti'nde yaşayan Gazali (20), AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 4 yıl önce rejim güçlerinin saldırısında köyünün yakıldığını ve en yakın arkadaşının vurularak öldürüldüğünü belirtti.

Olayın ardından 5 kardeşi, anne ve babasıyla Türkiye'ye sığındıklarını aktaran Gazali, yaşadığı acıyı şöyle anlattı:

"Suriye'de kara bir günde askerler, ansızın bütün silah çeşitleriyle köyümüze geldi. Saklanmak için asla vakit yoktu, sadece erkekleri dağa gönderebildik. Asker, onları görürse öldürüyor veya hapse atıyordu. Annem ve kardeşlerimle depoya saklandık. Kurşunlar camları kırıyor, silah sesleri kulaklarımızı patlatıyordu. Silahların sesi ve insanların çığlıkları, birbirine karışıyordu. O an, bu dünyada cehennemi yaşamaktı sanki. Orada 2 saat falan nefessiz kaldık. Sesler azalmaya başlayınca askerin köyden çıktığını anladık ve saklandığımız yerden çıktık. Keşke hep orada kalsaydık. Çıktığımda arkadaşım, can yoldaşım ölmüştü. Asker geldiğinde ezan okunuyordu. Arkadaşım namaz kılmak için öbür odaya geçmek istemiş ve kalbinden vurulmuştu. Bunu öğrenince ölmek istedim, bu hayata devam etmek istemedim. Her gün onun kokusunu almak için mezarlığa gidiyordum. Olaydan bir ay sonra Türkiye'ye sığınmaya karar verdik ama çok zordu. Evimizi, akrabalarımızı, arkadaşlarımızı hatta her şeyimizi orada bırakıp geldik."

"Rüzgar, kan kokusunu getiriyordu"

Türkiye'de çok iyi bir şekilde karşılandıklarını ve ağırlandıklarını dile getiren Gazali, bu süreçte Elbeyli Konteyner Kenti'ne yerleştirildiklerini söyledi.

Kampa geldikten sonra uzun süre konteynerden dışarı çıkmadığını ifade eden Gazali, "Evden hiç çıkmıyordum çünkü çıktığımda her şeyi hatırlayacağımı çok iyi biliyordum. Rüzgar, arkadaşımın kan kokusunu getiriyordu. Ben, bundan hep kaçıyordum. O, benden uzaktaydı. Hatırlayınca gitmek istiyor ama gidemiyordum" dedi.

Gazali, durumuna çok üzülen babasının kampta açılan sosyal tesisteki Türkçe kursuna katılmasını teklif ettiğini anlattı. Önce reddettiğini teklifi sonrasında kabul ettiğini aktaran Gazali, kursta Türkçe öğretmeni Hülya Happani ile tanıştığını belirtti. Öğretmeninin kendisine yaklaşımından çok etkilendiğini vurgulayan Gazali, şöyle devam etti:

"Evimize geldi ve bana 'Seni çok sevdim, kursa devam etmeni istiyorum, Türkçe'yi öğren bana kalbinden geçenleri anlat, ben seni dilerim' dedi. Benimle çok uğraştı. Bu şekilde kalamayacağımı bildiğim için kabul ettim. Aslında Türkçe öğrenmek istemiyordum. Her şey, ansızın oluyordu. Hülya hocayı sevdiğim ve onunla arkadaş olmak istediğim için Türkçe öğrenmeye karar verdim. Hocamı çok seviyordum artık arkadaş gibi olmuştuk. Kursta arkadaşlarım olmuştu, onlarla konuşuyor ama anlatmak istediklerimi söyleyemiyordum. Beni bir tek Hülya öğretmen anlıyordu. Bu nedenle Türkçe öğrenmek istedim. Hiç bilmiyordum, 3 ayda öğrendim. Hülya hoca, beni seviyor, önem veriyordu. Sonra iyileşmeye başladım. Şimdi dersten fazla beraber oluyor ve sürekli konuşuyoruz."

"Oluşturduğumuz hedeflere ulaştı"

Türkçe öğretmeni Hülya Happani de öğrencilerine iyi bir arkadaş olmaya da çalıştığını, böylece öğrencilerinin daha başarılı olduğuna inandığını söyledi.

Büşra ile ilk tanıştıklarında onunla konuştuklarını anlatan Happani, "İlk geldiğinde onunla oturduk ve belirli hedefler oluşturduk. Bu hedeflerin başında Türkçe öğrenmesi ve kalbindeki her şeyi bana anlatması vardı. Sonrasında ona bir iş bulacaktık ve kendi parasını kazanacaktı" dedi.

Türkçe'yi kısa sürede öğrenen Gazali'yle sürekli dertleşme imkanı bulduğunu ifade eden Happani, oluşturdukları hedefleri de bu sayede daha kolay gerçekleştirdiklerini belirtti. Kampın eczanesinde çalışmaya başlayan Gazali'nin ayakları üzerinde durarak ailesine katkıda bulunmaya başladığını dile getiren Happani, Gazali'nin hayata yeniden sarılmasından mutluluk duyduğunu kaydetti.

Kaynak: AA / Yerel

Elbeyli Türkiye Suriye Kilis Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title