Haberler

Rusya'nın Suriye'deki Varlığı

Suriyeli gözlemciler, ülkedeki krizin artık Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile muhalifler arasında yaşanan bir iç savaştan çıkarak uluslararası bir savaşa dönüştüğünü savunuyor.

Suriyeli gözlemciler, ülkedeki krizin artık Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile muhalifler arasında yaşanan bir iç savaştan çıkarak uluslararası bir savaşa dönüştüğünü savunuyor.

Daha önce Suriye'nin Arap Birliği gözlemci heyetinde yer alan Enver Malik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Rusya'nın son zamanlardaki açık müdahalesi istisnai bir durumdan ibarettir. Son derece zor durumda olan Esed rejiminin, zayiatlar vermeye devam etmesinin yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Sarayının her an muhalifler tarafından kuşatma altına alınma sürprizi ile karşılaşabilir" dedi.

- "Rusya, Riyad ile Şam arasındaki ara buluculukta başarısız oldu"

Suudi Arabistan'ın, Esed'in yer almadığı siyasi bir çözümden yana olduğu ancak Moskova'nın da Esed'in kalmasında ısrar ettiğini söyleyen Malik, "Rusya'nın artan desteği ve Riyad ile Şam arasındaki ara buluculukta başarısız olması da Moskova'nın, Suudi Arabistan ile Esed arasında yumuşamanın gerçekleşmesi için yürüttüğü çalışmaların sonuçsuz kaldığını gösteriyor" ifadesini kullandı.

Maliki, Moskova'nın halihazırdaki tutumu ile "Suriye'nin bölünmesine yönelik plan" arasında bir bağlantının olup olmadığına ilişkin ise şunları kaydetti:

"Ülkeyi bölme planı, Rusya'nın hayalinde mevcut ancak çıkarlarını korumak üzere sunacağı en son öneri olur. Moskova aslında, Suriye pastasından payını almadan önce Esed rejiminin sürpriz bir şekilde düşmesinden endişe ediyor. Ayrıca Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, uluslararası arenadaki kazanımları için Esed'i bir baskı aracı olarak kullanıyor."

Muhalif gruplardan Ensar'uş Şam Tugayları komutanlarından Alaaddin Nassar da Rusya'nın Suriye'deki varlığının yeni bir gelişme olmadığını, ancak rejimin geniş alanları kaybetmesi üzerine Rus güçlerinin buradaki varlığının arttığını aktardı.

"Rusya 2 yıl önce Suriye'ye asker sevkiyatına başladı"

Lazkiye kentinin güneydoğusundaki Nebi Yunus zirvesi bölgesinde önceki gün muhalifler ile rejim güçleri arasında çıkan çatışmalarda öldürülen 2 Rus askerinin Rusya gazetelerine yansıdığını söyleyen Nassar, "Tıpkı Ukrayna'nın Kırım yarımadasında olduğu gibi Akdeniz'de de bir tutunma noktasının olmasına ısrar eden Rusya, yaklaşık iki yıl önce askeri güçlerini göndermeye başladı" diye konuştu.

Nassar, Rusya'ya ait 2 denizaltının Suriye'nin Tartus kentine 600 asker getirdiğini ve Lazkiye kentinde Rus askerlerinin kaldığı Hamim Askeri Havaalanı'na muhaliflerin birkaç gün önce de füzelerle saldırı düzenlediğini söyledi.

Suriyeli askeri strateji uzmanı ve emekli Tümgeneral Fayiz ed-Duveyri, "ABD Başkanı Barack Obama'nın, kimyasal silahların imhasının ardından stratejik bir kararın alınması konusundaki söylemleriyle 'Esed'in meşruiyetini kaybettiğini' teyit etmesi, Batı'nın, Putin'e Suriye konusunda Rusya aleyhinde herhangi bir yaptırımı olamayacağının sinyalini veriyordu" değerlendirmesinde bulundu.

- "Esed'in düşmesi, Hicaz topraklarından Grozni'ye uzanan zafer anlamına geliyor"

Rusya'nın, Akdeniz'de kendine bir tutunma noktası elde etmeye ve çıkarlarının tek garantisi Esed'in düşmesini engellemeye çalıştığını savunan Duveyri, "Esed'in düşmesi, Hicaz topraklarından Grozni'ye kadar uzanan Sünni akımın zaferi anlamına geliyor. Dolayısıyla binlerce Çeçen savaşçının dönüşü Rusya'yı dağıtacak yeni bir İslam devriminin başlamasını ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.

Duveyri, Rusya'nın Suriye'ye müdahale etmesini beklemediğini ancak ABD, Avrupa ülkelerinin ve bölgedeki etkin ülkelerin tavırlarının Rusya'nın tutumunu etkileyeceğini söyledi.

Uluslararası hukuk uzmanı Prof. Dr. Visameddin el-Ukla, Birleşmiş Milletler (BM) Sözleşmesinin en önemli maddesinin diğer ülkelerin içişlerine karışmamak olduğuna işaret ederek, Şam ve Moskova arasında Tartus Limanı'nın bir bölümünün kullanılması dışında bir savunma anlaşması bulunmadığını, bu anlaşmanın da söz konusu ülkeye Suriye'de askeri varlık bulundurma hakkını vermediğini kaydetti.

Rusya'nın Suriye'de işgalci konumuna düşüp düşmediğine ilişkin soruya yanıt veren Ukla, 1907 tarihli Lahey sözleşmesinin işgali tanımlayan 42. maddesine göre "bir ülkenin, düşman silahlı kuvvetlerinin otoritesi altında bilfiil kaldığı zaman işgal edildiğinin düşünüldüğünü" ifade etti.

Ukla, Rusya'nın Şam'da uzmanları ve müsteşarları olduğunu açıkladığını ancak bunun uluslararası hukuka göre işgal kabul edilmediğine işaret ederek, yalnız bir taraf yararına askeri müdahalenin BM sözleşmesine aykırı olduğunu anlattı.

Rusya'nın olası müdahalesinin yansımaları konusunda uyaran Ukla, "Bu cihatçı gruplar için Moskova'nın yanında yer alan ülkelerde eylemlerini artırmaları için bahane olacak" dedi.

"Geniş çaplı herhangi bir askeri müdahale işgal olarak kabul edilir"

Ukla, "Rusya'nın Suriye'ye yapacağı geniş çaplı müdahale işgal olarak kabul edilir çünkü Rusya'nın 1980'lerdeki Afganistan müdahalesi işgal olarak kabul edilmişti. Böyle bir müdahalenin bölgede tehlikeli yansımaları olur. Buna ek olarak BM Güvenlik Konseyi'nin meşruiyetini tartışmaya açar" diye konuştu.

Ay başında, Rusya'nın Esed rejimine asker ve savaş uçağı desteği sağladığı yönündeki haberlerin yanı sıra sosyal medyada da Suriyeli aktivistler, ülkede Rus askerleri ve uçaklarının varlığına ilişkin fotoğraflar paylaşmıştı. Aktivistler ayrıca Rus askerlerinin rejime ait kamplara girdiği, Şam kırsalı ile Lazkiye bölgesinde ikamet ettiğine dair açıklamalarda bulunmuştu.

Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest ise geçen hafta yaptığı açıklamada, Rusya'nın Suriye'de Beşşar Esed rejimine askeri destek verdiğine dair haberlerin farkında olduklarını belirterek, "Esed rejimine yönelik herhangi bir askeri destek, herhangi bir amaçla, bu ister askeri personel, uçak bakımı, silah veya kaynak sağlama şeklinde olsun, istikrarı bozucu ve zarar vericidir" ifadelerini kullanmıştı.

Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, düzenlediği basın toplantısında, Rusya'nın Suriye krizine çözüm kapsamındaki tutumunun değiştiğini ifaden eden haberleri yalanlayarak, "Rusya, 30 Haziran 2012'de kabul edilen Cenevre-1 bildirisinin tam ve şartsız uygulanmasından yanaydı ve öyle de kalacak" demişti.

Zaharova, ülkesinin, Şam yönetimine silah ve mühimmat desteği verdiğini ve terörle mücadelede destek olduğunu inkar etmediğini belirtmişti. Zaharova ayrıca, gönderilen askeri ekipmanların kullanımına yönelik eğitimin sağlanması amacıyla Suriye'de Rus askeri uzmanların bulunduğunu söylemişti.

Kaynak: AA / Güncel

Rusya Federasyonu Beşşar Esed Suriye Şam Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title