Haberler

Prof. Dr. Özdemir'in Hakkındaki İddialara İlişkin Açıklaması

Prof. Dr. Kemalettin Özdemir, avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada, ismini ve resmini kullanarak, şahsına atılan iftiralara karşı her türlü hukuki yola başvuracağını bildirdi Açıklamadan: "Müvekkilime iftirada bulunan, sayıları birkaç kişiyi geçmeyen ve haklarında kovuşturma başlatılması talebinde.

Prof. Dr. Kemalettin Özdemir, avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada, ismini ve resmini kullanarak, şahsına atılan iftiralara karşı her türlü hukuki yola başvuracağını bildirdi.

Özdemir'in avukatı Fatih Dinçer'in yaptığı yazılı açıklamada, "sosyal, yazılı ve görsel medyada bir süredir Özdemir ile alakalı, bazı iddialar seslendirildiği" ifade edildi.

Özdemir'in, "akıl ve izan dışı, gerçeği yansıtmayan, karalama hedefli bu yayınların tarafı ve bu yayın sahiplerinin kirli oyunlarının muhatabı olmamak için bugüne kadar cevap vermediği" belirtilen açıklamada, "Özdemir'in, malum yapıların meydana getirip, hedefledikleri fitnenin tarafı olmamak için sabrettiği ve bu fitneyi çıkaranları Allah'a havale ettiği" kaydedildi.

Ancak yayınların, bir kısım masum insanların zarar görmesi, gıybet ve suizan gibi kötülüklere vesile olmaya başlaması, karalama, kişilik haklarına tecavüz ve itibara hücumların artarak devam etmesi ve ardı arkasının kesilmemesi üzerine Özdemir'in açıklama yapmayı arzu ettiği bildirilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Müvekkilime iftirada bulunan, sayıları birkaç kişiyi geçmeyen ve haklarında kovuşturma başlatılması talebinde bulunmak zorunda kaldığımız mahut kişilerin, itibarsızlaştırmaya yönelik yaptıkları manipülasyonlarla, aslı olmayan isnat ve iftiralarla, kamuoyunda maksatlarını gerçekleştirmek için yoğun bir çaba sarf ettikleri görülmektedir. Ancak müvekkilimin gerek ilmi kariyeri gerekse nezih yaşantısı, kendisini yakinen bilen herkes tarafından inkar edilemez bir gerçektir. Agresif bir şekilde dezenformasyona devam edenler, müvekkilimin özel hayatına dahi iftira etmekten de çekinmemişlerdir."

Açıklamada, Özdemir'in 1975'ten itibaren kamu görevlisi olarak Diyanet İşleri Başkanlığının değişik kademelerinde, Milli Eğitim Bakanlığı emrinde öğretmen olarak, "eğitim ve öğretim ile irşat ve dini tebliğ hizmetlerinde bulunduğu", 1995'ten bugüne kadar da üniversitelerde akademik çalışmalar yaptığı aktarılarak, "Hayatı boyunca, iftira edildiği şekilde hiçbir zaman bir devlet kurumunda, kanunlara aykırı bir yapılanma gerçekleştirmesi söz konusu olmamıştır. Daha önce de kendisine yöneltilen benzer iftira sebebiyle konu Ankara DGM'ce ihbar telakki edilip ele alınmış, mahkemenin verdiği talimat gereği ilgili birimlerce yapılan araştırma, takip ve soruşturmalar sonunda iddianın varid olmaması sebebiyle kovuşturmaya mahal olmadığına karar verilmiştir" ifadesi kullanıldı.

Özdemir'in, hiçbir emniyet mensubu ile iddia edildiği şekilde ilişki içinde olmadığı ifade edilen açıklamada, Hanefi Avcı'nın, Gazeteci Cüneyt Özdemir'e gönderdiği mektupta, "Kemalettin Özdemir'i tanımadığını, telefonla dahi görüşmediğini, telefon kayıtlarından bunun tesbitinin yapılabileceğini, kitabı için kendisinden bilgi almadığını" ifade ettiği, bu mektubun da gazetecinin köşesinde yayımlandığı belirtildi.

-"Danışmanlık yapması söz konusu değil"

Kemalettin Özdemir'in, Emniyet görevlileri Emin Aslan ve Sabri Uzun ile bir defa dahi görüşmediği bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Müvekkilim, eğitim öğretim faaliyetleri yürütmekte olduğu üniversitesi dışında hiçbir kurumda resmi veya gayriresmi görev almadığı gibi hiçbir kişi, kurum veya kuruluşun danışmanı da değildir. Kendisine isnad edilen Başbakanlık veya MİT ile ilgili görev yakıştırmaları iftiralardan öte bir anlam ifade etmemektedir. Bilhassa ifade edildiği üzere, müvekkilin Sayın Başbakan ve Sayın MİT Müsteşarına doğrudan veya dolaylı bir danışmanlık yapması da söz konusu değildir. Esasen gerek Başbakanlık gerekse MİT başta olmak üzere hiçbir şahıs ve kurum da kendilerinden bahse konu hususlarla alakalı danışmanlık hizmeti, bilgi ve belge talebinde de bulunmamışlardır. Müvekkilime izafe edilen dershanelerin kapatılması ile ilgili rapor verildiği iddiası da tamamen hayal mahsulüdür. Bu iftira da diğerleri gibi müvekkilimi itibarsızlaştırma çabalarının bir örneği olarak öne çıkmaktadır.

Son dönemde görsel medyada bir gazeteci tarafından seslendirilen isnatlar yukarıda beyan ettiğimiz üzere, müvekkilimizi karalamaya yönelik çirkin iftiralardır. Müvekkilim, hayatı boyunca maddi ve manevi makam ve imkan saikiyle hareket etmemiş, böyle bir beklenti içerisinde hiç olmamıştır. Kendisi Allah rızasının taliplisidir. Cemaati bölüp parçalamak, onun başına geçmek, cemaatleri birleştirmek gibi bir düşünce ve gayret içinde olmadığı gibi eğitim, öğretim ve irşat hizmetlerinde isimsiz bir fert olmak dışında hiçbir gaye ve hedef içinde olmamıştır."

-"Hakkını helal etmiyor"

Kemalettin Özdemir'in, şahsi ikbal ve menfaat gözetmeden, ihlas ve samimiyetle, Allah davasına adanmış İslami çalışma ve gayretlerinin takdirle karşılandığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Müvekkilim, bir elin parmaklarının sayısını geçmeyecek, marjinal ve müfteri azınlığa, onlara itimat ederek gıybet ve iftiralara ortak olanlara ve şahsı üzerinden fitne ateşini körükleyerek inananları birbirine düşürmeye gaye edinmişlere hakkını helal etmemekte ve bu kimselere ihlal ettikleri kul hakkı dolayısıyla dünya ve ahirette yüklenmiş oldukları büyük sorumluluklarını hatırlatmaktadır.

Müvekkilim Kemalettin Özdemir'in ismini ve resmini kullanarak şahsına bu iftiraları atanların, bu iftiraları neşredip yayan ve bunlara vesile olanların tarih önünde, kanunlara karşı ve huzuru ilahide hesap vereceklerine inancımızın tam olduğunu ifade eder, söz konusu iftiraları atan ve bu iftiraları iktibas ile neşreden kişi ve kurumlara karşı her türlü hukuki yola başvurarak haklarımızı sonuna kadar savunacağımızı beyan ederiz." - Ankara

Kaynak: AA / Güncel

Cüneyt Özdemir Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title