Plasfed: Polietilen Dışı Bağımlılık 2018'te Yüzde 89'lara Çıkacak

Plastik Sanayicileri Federasyonu (Plasfed), sektörün en önemli ham maddelerinden biri olan ve yerli üretimin yetersizliği nedeniyle ithalat bağımlılığı bulunan polietilen dünya ve Türkiye verilerine yönelik bir rapor hazırladı. Rapora göre Türkiye'nin mevcut yapısının devam etmesi halinde bu üründe dışa bağımlılığının büyük oranda artacağı, 2018'de ise bu bağımlılığın yüzde 89'lara kadar çıkacağı tahmin edildi.

Dünya ve Türkiye'deki polietilen arz-talep dengesi ile üretim ve dış ticaret verilerinin yer aldığı; geleceğe yönelik projeksiyon da yapılan raporda, Türkiye'nin mevcut yapısının devam etmesi halinde bu üründe dışa bağımlılığının büyük oranda artacağı, 2018'de ise bu bağımlılığın yüzde 89'lara kadar çıkacağı tahmin edildi. Rapora göre, 2013 sonunda 2.5 milyar dolar olan ithalat, 2018 yılı itibariyle 6.9 milyar dolara kadar yükselebilir.

-PE, PLASTİK SEKTÖRÜNÜN EN ÖNEMLİ HAM MADDELERİNDEN BİRİ-

Oyuncaklardan ev eşyalarına, şampuan vb. şişelerden çeşitli ambalajlara kadar geniş bir alanda doğrudan tüketici ürünlerinin üretilmesi yanı sıra doğalgaz borularından su borularına, sera örtülerinden çeşitli inşaat malzemelerine kadar geniş bir alanda endüstriyel ürünlerin üretilmesinde de kullanıldığı için önemi her geçen gün artan bir hammadde olan polietilen Türkiye'de sadece Petkim tarafından üretiliyor. Ancak, üretilen polietilen sektörün talebinin çok altında kaldığı için açık ithalatla kapatılıyor. Polietilenin ithalatı sıralamasında Türkiye, dünyanın en büyük 6'ncı ithalatçı ülkesi konumunda bulunuyor.

-2013'TEN TÜRKİYE'NİN İÇ TÜKETİMİNİN YÜZDE 84'Ü İTHALATLA KARŞILANDI-

Plasfed raporunda, 2013 yılı sonu itibariyle Türkiye'de 1 milyon 794 bin ton polietilen ham madde kullanıldığı ancak yerli üretim toplam miktarının 354 bin ton olarak gerçekleştiği belirtildi. Yerli üretim tam kapasitesinin 446 bin ton olduğu belirtilen raporda, bunun bir miktarının üretici tarafından ihraç edildiğine dikkat çekilirken, polietilen içinde sektör tarafından en fazla kullanılan ham maddelerden olan lineer alçak yoğunluklu polietilenin de yerli üretiminin bulunmadığı kaydedildi. Bu nedenlerle, 2013 yılı sonu itibarıyla Türkiye'nin iç tüketiminin yüzde 84'ünün ithalatla karşılandığı bilgisi raporda yer aldı.

-DÜNYA PE 2014-2018 PROJEKSİYONU-

Raporda, hem Türkiye'de hem de dünyada polietilen tüketiminin artmaya devam edeceği; 2009-2013 yıllarını kapsayan ve küresel krizin hüküm sürdüğü 5 yıllık dönemde dahi dünya polietilen dış ticaret hacminin miktar bazında yıllık ortalama yüzde 5.2, değer bazında ise yıllık ortalama yüzde 13.6 oranında artarak, 95 milyon ton ve 156 milyar dolara ulaştığı kaydedildi.

Gelecek 5 yıllık dönemde de aynı ivmenin devam etmesinin beklendiği kaydedilen raporda, bu durumda 122 milyon ton ve 295 milyar dolarlık bir PE dış ticaret hacminden söz edildiği belirtildi.

-TÜRKİYE PE 2014-2018 PROJEKSİYORU-

Plasfed raporuna göre, geçen 5 yıl içinde polietilen üretimi azaldı, ithalatı ise yüzde 14 arttı. Buna karşılık iç tüketim düzenli olarak yıllık ortalama yüzde 11 oranında yükseldi. Bu olgu nedeniyle 2009'da toplam yurtiçi tüketimin yüzde 76'sı ithalatla karşılanırken, 2013 yılında bu oran yüzde 84'e kadar yükseldi.

Aynı trendin devam etmesi halinde ise Türkiye'nin 2018 yılında PE iç pazar büyüklüğü 2.9 milyon tona ulaşacak. Mevcut üretimin yüzde 17 oranında ihraç edileceği varsayımı altında da iç pazarın ithalatla karşılanma oranı yüzde 89'a çıkacak.

Bunun parasal tahmini ise 6.9 milyar dolar olarak hesaplandı. Türkiye'nin 2013 sonu itibarıyla ithalatının parasal karşılığı ise 2.5 milyar dolar.

-AKSOY: "STRATEJİK BİR YAKLAŞIM İÇİN BİZ HAZIRIZ"-

Raporu değerlendiren Plasfed Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy, hem Türkiye hem de dünyada polietilen hammaddenin ağırlığının devam edeceğini, Türkiye açısından ise ithalata bağımlılığın daha da artması olasılığı bulunduğunu vurguladı. Aksoy "Polietilen sadece ülkemizin önemli kuruluşu Petkim tarafından üretiliyor ancak ihtiyacımızı karşılayamıyoruz. Bu alanda sağlıklı bir tedarik zincirinin olması çok önemli. Elbette sanayicilerimizin birincil isteği, yurt içinden bu ham maddeyi tedarik edebilmek. Plastik sektörüne yönelik stratejik bir yaklaşım için biz hazırız. Sektörümüzün en önemli yapısal sorunlarından biri ham madde. Bu alandaki büyük yatırımların tamamlanmasını heyecanla bekliyoruz. Çünkü ham maddede dışa bağımlılık hem kur, hem de pazar, hem de tedarik süreçleri açısından risklerimizi büyütüyor. Petrokimya yatırımlarının çok büyük maliyetli yatırımlar olması nedeniyle bu alanda kamu destekli geniş katılımlı bir çözüm sürecini başlatmamız kaçınılmaz görünüyor" ifadelerini kullandı.

Kaynak: ANKA / Ekonomi