Haberler

(Özel Haber) İzmir, Çocuk Hamilelere Sahip Çıkmada Türkiye'ye Örnek Oldu

Aile ve Sosyal Politikalar İzmir İl Müdürlüğü, çocuk hamilelere sahip çıkma konusunda Türkiye'ye örnek oldu.

Aile ve Sosyal Politikalar İzmir İl Müdürlüğü, çocuk hamilelere sahip çıkma konusunda Türkiye'ye örnek oldu. Koruyucu aile sayısından sevgi evlerine kadar birçok alanda başarılı uygulamalara imza atan Aile ve Sosyal Politikalar İzmir İl Müdürlüğü'nün iki buçuk ay önce Türkiye'de ilk kez İzmir'de açtığı istismara, tecavüze uğramış çocuk hamile kızların kaldığı Çocuk Sığınma Evi Modeli'nin başarısı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nca örnek uygulama kategorisine alındı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Karadeniz İlleri Kadın Platformu Derneği (KİKAD) Başkanı Nilgün Turan'ın da girişimiyle İzmir'den sonra ikinci çocuk sığınma evinin Samsun'da açılması kararını verdi. Bakanlık, Samsun'da, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki illere kadar hizmet verecek olan 20 yataklı bir çocuk sığınma evi açacak.

Kararı sevinçle karşıladıklarını belirten KİKAD Başkanı Nilgün Turan, Aile ve Sosyal Politikalar İzmir İl Müdürü Zekeriya Ertaş'ı makamında ziyaret ederek desteklerinden dolayı teşekkür etti. Turan, İzmir'deki çocuk sığınma evinin örnek alınan bir uygulama olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Bakanlık İzmir'de yürütülen başarılı modelin Türkiye genelinde yaygınlaştırılmasını istiyor. İlk uygulama İzmir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'ne ait. Nihayet amacımıza ulaştık. Bakanlık Samsun'da doğudaki illere kadar hizmet verecek, 20 yataklı bir çocuk sığınma evi açıyor. Bu birincisi Türkiye'de İzmir'de idi. İkincisi Karadeniz sahilinde Samsun'da gerçekleştirilen bir model.

Burası hamile çocukların kalacağı bir merkez olacak."

İzmir modelinin başarısının yaygınlaştırılması kararını kendilerinin de sevinçle karşıladığın belirten Aile ve Sosyal Politikalar İzmir İl Müdürü Zekeriya Ertaş da, çocuk hamile kızların daha önce kadın konuk evlerinde misafir edildiklerini ancak zaten travma yaşayan kız çocuklarının burada olumsuz etkilendiklerini tespit ettikten sonra ayrı bir merkez oluşturma kararı verdiklerini anlattı. İki ayı aşkın bir zaman önce ayrı bir ev kiralayıp dayayıp döşediklerini dile getiren Ertaş, şu ana kadar yedi hamile kız çocuğuna tıbbi ve psikolojik hizmet verdiklerini söyledi.

Ertaş, bu çalışmanın, hamile kızların ayrı bir birimde daha sağlıklı şartlarda, psikolojik ve tıbbi destek verilerek, bu konuda eğitim almış bakım elemanlarıyla doğuma kadar olan süreci sağlıklı geçirmeleri ve sağlıklı doğum yaptıktan sonra da süreci sağlıklı geçirmelerini sağlamak olduğunu söyledi.

Yaptıkları çalışmalarda bunun bir ihtiyaç olduğunu gördüklerini anlatan Zekeriya Ertaş, şöyle konuştu: "İzmir'de hayata geçirdik. Bir yerde sadece o çocukların kaldığı bir ev kiraladık. İçini dayadık döşedik. Bakanlık bakım elemanı personellerini de verdi. O kızlarımızın sadece o birimde bakımları sağlanıyor şu anda. Doğuma hazırlıkları, muayeneleri yapılıyor. Psikolojik destek veriliyor. Doğum sonrası hayatları konusunda da yardımcı olmaya çalışıyoruz. Keşke sayı artmasa, dileğimiz bu. Beş kapasiteli. Aynı anda 5 çocuk olmuyor tabi. Doğumu yapıyor ayrılıyor, yenisi geliyor, dolayısıyla sirkülasyon devam ediyor. Bugüne kadar yedi çocuğa hizmet verdi, şu an üç hamile kızımız orada yaşıyor."

ÖNEMLİ BİR MODEL

KİKAD Başkanı Nilgün Turan, çocuk psikologu veya sosyal hizmet uzmanlarının merkezde kalacağını, hamile kız çocuklarına tıbbi ve psikolojik destek verileceğini söyledi.

Olayın gerçekten çok ağır bir travma olduğunu belirten Turan, sözlerini şöyle sürdürdü: "İzmir ve Samsun'da sürdürülecek olan çocuk sığınma evi modeliyle birlikte onlar bir çocuk psikologu ya da sosyal hizmet uzmanıyla birlikte kalacak. Hemşireleri olacak ve doğuma kadar tek bir doktor tarafından muayene edilecekler. Bu defalarca tekrar tekrar anlatmalarının önüne geçecek. Her defasında ifadelerinin alınması engellenecek. Kendi yaşıtlarıyla birlikte kalacaklar ve tıbbi psikolojik destek alacaklar. Onun için çok önemli bir model."

Çocuk hamile kızların bedenlerinin yeterli olgunluğa erişmediğini, yaşadıkları ağır travma nedeniyle özel bir ruh halleri olduğunu anlatan Turan, çocukları istismar ve tecavüz sonucu hamile kalmış kız çocuklarına ailelerin büyük çoğunluğunun sahip çıkmadığını belirtti.

Turan, hamile kız çocuklarının yaşadıkları hakkında şöyle konuştu: "Çünkü onlar bedenleri yeterli erişkinliğe ulaşmadığı için doğumları, doğurdukları bebekler de problemli olabiliyor. Doğururken ölmekten korkuyorlar; farklı ruh halleri var, doğurdukları bebeği isteyebiliyorlar da istemeyebiliyorlar da. Çünkü duygusal gel gitler yaşıyorlar. Bazen kendi canlarına kıymak istiyorlar. Bazen bebeklerini istiyorlar ama ne yapacaklarını bilemiyorlar."

Bu kızlara ailelerin sahip çıkmadığını anlatan Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sahip çıkan aile de duymuştum. Bebeği yuvaya teslim ettikten sonra çocuğun yanına dönmesini isteyen ve kızına sahip çıkan ebeveynler

duymuştum ama çoğu zaman aileler çocuklarıyla bir daha bir araya gelmek istemiyor. Biliyorsunuz bu çocuklar istismara uğradıkları taktirde ya tamamen cinselliğe kendilerini kapatıyorlar ya da bunu sıradanlaştırıp kendilerini cezalandırma yöntemi olarak kullanıyorlar. Onun için rehabilite olmaları çok önemli. Zor bir durum." - İZMİR

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Karadeniz Türkiye Samsun İzmir Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title