Oyuna Gelmemeliyiz"

SALİH EREN - Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Çelik, Suriye'deki iç savaşın Türkiye'yi etkilediğini belirterek, "Yarın, öbür gün Suriye'deki sınırımızı ve Süleyman Şah Türbesini taciz edenler olacaktır. Bütün bunlara rağmen bu oyuna gelmemeliyiz" dedi.

Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye sınırında ve Süleyman Şah Türbesi'ndeki tahrik ve tehditlere rağmen sabırlı olunması ve herhangi bir savaşa girilmemesi gerektiğini kaydetti.

ABD'nin, İngiltere ve Fransa gibi ülkeleri de yanına alarak Büyük Ortadoğu Projesi'ni yeniden dizayn etmek istediğini vurgulayan Çelik, "Batı'nın Kaddafi'den vazgeçmesi, Libya'dan vazgeçtiği anlamına gelmez. Mübarek'ten vazgeçmesi, Mısır'dan vazgeçtiği anlamına gelmez, Yemen ve Suriye gibi ülkelerde de aynısı geçerli. Türkiye'nin son 10 yılda Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki bölgelerde yaptığı çalışmalar sonucu çok etkin bir rol üstlendiği görülüyor. Başbakanımızın Türkiye'nin gücünü göstererek bölgede etkin olması batının canını sıktı" diye konuştu.

Son 3 aydır Türkiye'de yaşanan olayların ülkenin dış politikasını etkilediğini savunan Çelik, Ortadoğu'da kalıcı siyasal sistemler oluşturulurken Türkiye'nin masada istenmediğini belirtti.

Çelik, şöyle konuştu:

"Masada Amerika'nın, Fransa'nın, İngiltere'nin fikir birliği ettiği konularda itirazlar olacağı için Türkiye'yi masada istemiyorlar. Suriye konusunu bu yüzden halletmediler. Son 3 aydır çıkan kargaşaya bakın Türkiye iç karışıklıklarla uğraşmaktan Kırım ve Suriye politikasından uzaklaşmış durumda. Şimdi bir yandan Esed, bir yandan batılı güçler Erdoğan'ın gitmesini istiyor. Dershane ve diğer olayların yaşanmasının ana nedeni Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef almaktadır. Seçim sürecinde ses kayıtları ve diğer olayların yaşanma nedeni bu yüzdendir.

Yarın, öbür gün Suriye'deki sınırımızı ve Süleyman Şah Türbesi'ni taciz edenler olacaktır. Bütün bunlara rağmen bu oyuna gelmemeliyiz. Sokaktaki o hamasi duygulara dayanarak heyecana kapılıp, Suriye'ye girmememiz lazım. Süleyman Şah Türbesine herhangi bir saldırı olduğunda, gerekirse oradaki 25 askerimizi çekeriz ama günü geldiğinde Türkiye bunu yapanların başına o gök kubbeyi yıkar. Türkiye'nin oldu bitti ile böyle bir ateşe girmeyeceğini umuyorum. Önümüzdeki iki sene içerisinde mutlaka Suriye'de ve Irak'ta haritalar değişecektir, yeni bir dizayn yapılacaktır. Türkiye o masada mutlaka yer almalıdır."

Süleyman Şah Türbesi

Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Bey'in dedesi Süleyman Şah ve iki muhafızı, 1086 yılında Fırat Nehri'nden geçerken şehit olunca Caber Kalesi'nde toprağa verildi.

Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına katılan bölgede, Süleyman Şah adına türbe yaptırıldı. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra önce İngilizlerin, ardından Fransızların eline geçen bölgede Süleyman Şah ve muhafızlarının mezarlarının bulunduğu Caber Kalesi, 1921 yılında Suriye ile imzalanan Ankara Antlaşması ile Türk toprağı olarak kabul edildi, bölgeyi bir manga askerin muhafaza etmesi kararlaştırıldı. Lozan Antlaşması ile de bu hak aynen korundu.

Caber Kalesi'ndeki türbe, Suriye'nin kendi topraklarında yaptığı Tabka Barajı'nın suları altında kalacağını bildirmesi üzerine, 1973 yılında Halep-Haseki karayolu üzerinde, Fırat Nehri'nin doğu kıyısında Halep'e bağlı Karakozak mevkisinde şu anki yerine taşındı. Suriye'nin daha sonra söz konusu bölgede Teşrin Barajı'nı inşa etmesi üzerine de buranın tekrar su altında kalma tehlikesi ortaya çıkınca, türbenin Türkiye'ye taşınması istendi. Suriye ile türbenin yerinde kalması ve tahkimat yapılarak sağlamlaştırılması konusunda 2004 yılında anlaşma yapıldı. Onarım çalışmalarına Türkiye tarafından 2008 yılında başlanan türbe aynı yıl tamamlandı.

Türkiye'nin büyükelçilik ve konsolosluklar haricinde, yurt dışındaki tek toprak parçası sayılması nedeniyle özel bir öneme sahip alan Şanlıurfa'dan dönüşümlü olarak gönderilen askeri birlik tarafından korunuyor. - Manisa

süleyman şah türbesi süleyman şah türkiye Suriye Yerel Haberler