TÜM KATEGORİLER
Orgeneral Özel'e "Devlet Şeref Madalyası" Tevcih Töreni
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz 'Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi' derken milletçe bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım diye bunları söyledik ve Çözüm Süreci'yle de bu süreci taçlandıralım dedik.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz 'Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi' derken milletçe bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım diye bunları söyledik ve Çözüm Süreci'yle de bu süreci taçlandıralım dedik. Ama bunlar ne yazık ki çözüm Süreci'ni falan anlamadılar, anlamak istemediler. Öyleyse şu anda bu buzdolabındadır çünkü yapılanlar açıkça ortadadır" dedi.
28. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'e "Devlet Şeref Madalyası", Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen törenle tevcih edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, başarılı çalışmaları nedeniyle tebrik ettiği Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel'e, "devletin bekası, ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğü, toplumun huzuru ve birlik, beraberliği için gösterdiği üstün başarılar" sebebiyle "Devlet Şeref Madalyası" takdim edileceğini belirtti.
Orgeneral Özel ile başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı döneminde yakın mesai içinde olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte Türkiye bakımından hem içeride hem de dışarıdaki son derece kritik gelişmeleri birlikte yaşadıklarını, Özel ile uyumlu ve verimli çalışma imkanı bulduklarını söyledi.
Orgeneral Özel'e, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin anayasa ve hukuk devleti içerisine görevini yürütmesi hususunda gösterdiği hassasiyet sebebiyle ayrıca teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ülkemizin ve milletimizin göz bebeği bir kurumu olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin her türlü kısır tartışma ve haksız ithamdan uzak şekilde görevini yürütebilmesine önem veriyoruz. Son dönemde yaşadığımız hadiseler ülkemizin güçlü bir orduya olan ihtiyacını bir kez daha göstermiştir. Geçtiğimiz 12 yılda savunma sanayimizi geliştirmek için sarf ettiğimiz çabaların ve bu konudaki samimi hassasiyetimizin en büyük şahidi Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının morallerini bozmaya yönelik girişimler karşısında Genelkurmay Başkanımızın gösterdiği duyarlığı da yakından biliyorum.
Türkiye'ye ve milletimize yönelik saldırılar çok farklı kaynaklardan ve çok farklı biçimler altında gelebiliyor. Bunların bir kısmı en başından tespit edilebiliyorken bir kısmını ancak daha sonra fark edebilmek mümkün oluyor. Paralel Devlet Yapılanması adını verdiğimiz örgüt bunun son örneğidir. Bu örgütle mücadele konusunda ortaya koyduğumuz kararlı tutumu gayet iyi milletimiz biliyor. Paralel Devlet Yapılanması'nın Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yol açtığı sıkıntıların çözümü için de Genelkurmay Başkanımız ile işbirliği içinde olduk. İnşallah Türk Silahlı Kuvvetlerimizin tüm unsurları, tüm personeliyle görevini en iyi şekilde yerine getirebilmesi konusundaki çalışmalarımızı yeni Genelkurmay Başkanımız ve kuvvet komutanlarımızla da birlikte sürdüreceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa'ya göre taşıdığı diğer bir şerefli unvan olan başkomutanlık görevini layıkıyla yerine getirmenin gayreti içinde olduğunu belirterek, "Hem cumhurun hem Türk Silahlı Kuvvetlerimizin başkanlığı gibi iki önemli görevi yürütme şerefini şahsıma bahşettiği için Rabbime hamdederim" diye konuştu.
Türkiye'nin 20 Temmuz'da meydana gelen bombalı saldırıdan sonra yeni bir terör dalgasına maruz kaldığını, Suruç'taki terör eyleminde 33 kişinin hayatını kaybettiğini, akabinde DAEŞ terör örgütünün sınır karakoluna saldırması sonucu 1 astsubayın şehit olduğunu anlatan Erdoğan, terör saldırılarında şehit olanlara ve hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diledi.
"Tuzağın farkındayız ve biz bu tuzağa asla düşmeyeceğiz"
Erdoğan, son günlerde Türkiye'nin değişik illerinden yürekleri dağlayan, sabırları zorlayan hain ve kalleş saldırıların acı haberlerini almaya devam ettiklerini vurgulayarak, "Dün İstanbul'da bir emniyet müdürümüzün cenaze törenine katıldım. Şırnak'ta 4 polisimiz ve 1 askerimiz şehit edildi. Biz, 40 yıldır terörle mücadele eden, on binlerce vatandaşını teröre kurban vermiş bir ülkeyiz. Terörün amacını, hedeflerini, oluşturmak istediği korku iklimini gayet iyi biliyoruz. Türkiye'yi çekmek istedikleri tuzağın farkındayız ve biz bu tuzağa asla düşmeyeceğiz. Suriye'deki ateşi, Irak'taki istikrarsızlığı ülkemize taşımak isteyenlere geçit vermedik, vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
"Adı, amacı, sembolü, söylemi ne olursa olsun bizim için terör örgütü terör örgütüdür"
"Teröre rağmen, terörün tahriklerine, terör destekçilerinin provokatif açıklamalarına rağmen terör karşısındaki dirayetli duruşumuzu koruduk, koruyoruz" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ülke sınırlarımız içinde ve dışında gerçekleştirilen operasyonlarda terör örgütünün ciddi kayıplar yaşadığını biliyoruz. Aynı şekilde güvenliğimiz için tehdit teşkil eden DAİŞ terör örgütünün unsurlarına karşı da etkili operasyonlar gerçekleştirdik. Bizim için terör örgütleri arasında hiçbir fark yoktur. Adı, amacı, sembolü, söylemi ne olursa olsun bizim için terör örgütü terör örgütüdür. Biz hepsiyle de mücadele ediyoruz, etmeyi sürdüreceğiz. Bir taraftan terörle ve arkasındaki kirli odaklarla mücadelemizi sürdürüyor, diğer taraftan hukuk devletinden, meşruiyetten, demokrasiden asla taviz vermiyoruz.
Terör örgütleri ülkemiz için tehdit olmaktan çıkarılana kadar, devletimize ve milletimize doğrultulan silahlar bırakılıp, gömülünceye kadar, burada bir şeyin altını özellikle vurgulamak istiyorum, 'silahların susması değil, silahların bırakılıp gömülmesi' bunu ısrarla söylüyorum, üzerine beton dökülene kadar, sınırlarımız içinde tek bir terörist kalmayana kadar mücadelemize devam edeceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de son 12 yılın demokrasi ve kalkınma yolunda rekorların kırıldığı, başarılarla dolu müstesna bir dönem olduğunu vurgulayarak, atılan adımlarla ülkenin demokrasi, insan hakları, sivil siyasetin güçlenmesi ve özgürlüklerin genişletilmesi noktasında sessiz bir devrim yaşandığını kaydetti. Elde edilen başarıların millet tarafından memnuniyetle karşılanırken birilerini de rahatsız ettiğini bildiklerine dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kuşkusuz Türkiye'nin büyümesinden, gelişmesinden, huzur ve güven ortamına kavuşmasından en büyük rahatsızlığı terör örgütü duydu. Çünkü Türkiye kazanırken onlar kaybediyor. Etnik ve dini hassasiyetleri kaşıyarak insanların kanı üzerinden siyaset yapan istismarcılar işte bunun için harekete geçtiler. Varlıklarını ve kazançlarını ülkenin ve milletin kaybetmesi üzerine kurmuş olanlar da terörü fırsata çevirmenin çabası içine girdiler. Geçtiğimiz 1 ayda yaşananlar bu ülkede kimlerin demokrasiden ve özgürlüklerden yana olduğunu kimlerin de bu kavramları istismar ettiğini bir defa daha gösterdi. Dün hayata geçirdiğimizi demokrasi ve özgürlük hamlelerini sabote etmek için uğraşanların, bugün terör örgütünü aklamak için nasıl ellerinden geleni yaptıklarını ibretle takip ediyoruz.
Terör örgütlerinin üstlendiği eylemleri bile devletin, hükümetin hatta şahsımın üzerine yıkmaya çalışacak kadar izanı ret hatta haysiyetini kaybedenler olduğunu görüyoruz. Uyurken, sokakta yürürken, pazarda eşiyle alışveriş yaparken şehit edilen güvenlik görevlilerimizi görmezden gelerek teröristlere güzellemeler düzenleyenler benim nezdimde işlenen suça ortaktır. Kendileri sırça köşklerinde keyif sürerken bu milletin masum evlatlarının kanı üzerinden demagoji yapanlar sadece korkak değil, aynı zamanda alçaktır."
"Çözüm Süreci'ni anlamadılar, anlamak istemediler"
"Silahı bırakmayan terör örgütüne bir kere bile şiddetin çözüm yolu olmadığını söylemeye cesaret edemeyenler bugün operasyonlara karşı çıkıyor" değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Her zaman ifade ettiğimiz bir hususun altını çizerek tekrarlamak istiyorum, biz Çözüm Süreci'ni hiçbir zaman teröre meşruiyet kazandırma, terörü şımartma teröre alan açma süreci olarak düşünmedik. Biz 'demokratik açılım' derken düşüncelerimiz sadece temel hak ve özgürlükler, demokrasiydi. Biz 'Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi' derken milletçe bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım diye bunları söyledik ve Çözüm Süreci'yle de bu süreci taçlandıralım dedik. Ama bunlar ne yazık ki Çözüm Süreci'ni falan anlamadılar, anlamak istemediler. Öyleyse şu anda bu buzdolabındadır çünkü yapılanlar açıkça ortadadır. Bu süreci silahın vesayetinden kurtularak sorunları siyasetin meşru araçları yoluyla çözmek isteyenlere fırsat tanıma vesilesi olarak gördük. Maalesef hem terör örgütü hem de onun siyasi uzantısı olan parti bu imkanı değerlendiremedi."
Hiçbir devletin, toprakları üzerinde meşru otoritesi dışında paralel yapıların oluşmasına, bunların vatandaşlarına musallat olmasına izin veremeyeceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye'yi demokrasi ve özgürlükler penceresinden eleştirenler bu yapılanların hiçbir batı ülkesinde örneğini bize gösteremez. Terörle mücadele demokrasinin ve hukukun en başta gelen şartıdır. Çünkü terörün olduğu yerde bu kavramların esamesi okunmaz. Biz Türkiye'nin demokrasi ve ekonomi başta olmak üzere hayatın tüm alanlarında 12 yıldır devam eden değişim sürecini devam ettirmekte kararlıyız. 2023 hedeflerimiz bu değişim irademizin sembolüdür. Terör bu hedeflere ulaşmamızın önündeki en büyük engeldir. Diğer engelleri nasıl aştıysak terörün üstesinden de hep birlikte geleceğiz. Bu konuda Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yeni komuta kademesine önemli görev düşüyor. Orgeneral Necdet Özel döneminde etkili şekilde kullandığımız işbirliği zeminini inşallah önümüzdeki dönemde de aynı şekilde güçlü bir şekilde devam ettireceğimize inanıyorum."
Orgeneral Özel'e yaptığı hizmetler için teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün tevdi edeceğimiz devlet hizmet madalyasını bu ülkenin ve milletin Orgeneral Necdet Özel'e şükran ifadesinin ve kadirşinaslığının bir sembolü olarak görüyorum. Bugüne kadarki hizmetleri için bir kez daha tebrik ediyor, kendisine sağlıklı ve huzurlu bir emeklilik hayatı diliyorum. Eşleriyle birlikte sürecekleri bu hayatın kendileri için aileleri için hayırlara vesile olmasını diliyorum" diye konuştu.
Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Numan Kurtulmuş, Yalçın Akdoğan, Adalet Bakanı Kenan İpek, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Abdullah Atay, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile general ve amiraller katıldı.
