Ordu'da Fetö/pdy Davası

Ordu'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında 5 sanığın yargılanmasına başlandı.

Ordu 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 4 soruşturma dosyasında görülen duruşmalara, 4'ü tutuklu, biri tutuksuz sanık ile yakınları ve avukatları katıldı.

Terör örgütüne üye olduğu ve ByLock kullandığı iddiasıyla tutuklu bulunan H.A, savunmasında, asgari ücret karşılığı örgüte ait bir kurumda çalıştığını belirterek, "Terör bağlantısı olduğunu bilmiyordum. Bilseydim zaten onlarla çalışmazdım." dedi.

Yaklaşık 10 yıldır aynı telefonu kullandığını ve ByLock programını kullanmadığını ileri süren H.A, örgüte ait herhangi bir faaliyete katılmadığını iddia etti.

Tutuklu sanık Z.Ö ise infaz koruma memuru görevindeyken meslekten ihraç edildiğini aktardı. 2009 yılında Bank Asyanın kredi kartını aidatı olmadığı için kullanmaya başladığını belirten Z.Ö, 17-25 Aralık sürecinde kartını kapattırmak istediğini ancak taksitleri dolayısıyla kapatamadığını savundu ve üzerine atılı suçları kabul etmedi.

Tutuklu A.Y. de Orman İşletme Müdürlüğündeki 15 yıllık görevinden suçlamalar nedeniyle ihraç edildiğini dile getirdi

Çınar Eğitim, Kültür ve Yardımlaşma Derneğinin 2010 yılında kurulduğunu ve başkanlık görevinde bulunduğunu aktaran sanık, FETÖ ile hiçbir bağlantısının olmadığını öne sürdü. A.Y, oğlunun kurumun dershanelerine gittiğini ve sadece o zaman diyalogda bulunduğunu savundu.

Tutuksuz yargılanan aynı derneğin son yönetim kurulu başkanı N.T ise telefonunda örgüt içi haberleşmede kullanılan program yüklü olduğu iddiasını kabul etmeyerek, "telefonundaki 'Fetullah Gülen' adlı programdan vaaz dinlediğini, sonrasında ise sildiğini" öne sürdü.

Tutuklu R.A da FETÖ/PDY üyesi olmak, Bylock programını kırmızı sınırında kullanma ve silahlı terör örgütüne üye olmak suçlarından savunmasını yaptı.

Lisans mezunu olduğunu, örgütün dershanelerine gitmediğini anlatan sanık, Memur-Sen dışında herhangi bir sendika ve dernek üyeliğinin olmadığını savundu.

Memleketi Karaman'dan Ordu'ya geldikten sonra anaokulu öğretmeni eşi için iş aradıklarını anlatan R.A, eşinin en son örgüte mensup kolejde göreve başladığını söyledi.

Eşinin, tüp bebek tedavisinde gerekli olan para nedeniyle çalışmak zorunda kaldığını ileri süren sanık, eşinin 2010 yılındaki KPSS'de 68 puan aldığını ve atanamadığını savundu. R.A, bir akrabasının kendileri hakkında gerçek dışı iftirada bulunduğunu da öne sürdü.

Mahkeme heyeti, sanık H.A, A.Y. ve R.A'nın tutukluluk hallerinin devamına, Z.Ö'nün ise adli kontrol şartıyla tahliye edilmesine ve N.T'nin de tutuksuz yargılanmasının karar vererek, duruşmayı erteledi.

Ordu Politika Güncel Haberler