Haberler

Oktay'la Bir İlişkimiz Yok

ADI SON ZAMANLARDA OKTAY KAYNARCA İLE ANILAN ÇAĞLA KUBAT, SONUNDA İSYAN ETTİ.

Adı son zamanlarda Oktay Kaynarca ile anılan, hatta Kaynarca ile Özgü Namal'ın ilişkisini bitirdiği bile ileri sürülen Çağla Kubat, sonunda isyan etti. Kubat söylentilerin tamamen asılsız olduğunu açıkladı: 'Oktay'la 'Kuzey Rüzgarı' dizisinin setinde tanıştık. Öncesinde hiçbir tanışıklığımız yoktu. Şu an ise zaten kendisiyle görüşmüyoruz. Hiçbir ilişkimiz yok ve olmayacak. Buna rağmen evleneceğimiz yazılıyor, tamamen asılsız.'

Dünya Sörf Şampiyonası'nın son ayağı Çeşme'de yapıldı, siz de yedinci oldunuz. Oysa geçen yıl dördüncü sırada tamamlamıştınız yarışı. Bu yıl neden böyle oldu?

- Yedinci olduğum için çok üzüldüm. Bu sonuç tabii ki beni de tatmin etmedi. Aslında dünya sıralamasında yedinci olmak çok güzel bir şey. Hele yurtdışında yarışıyor olsaydım bu çok daha güzel bir sonuç olurdu. Ama burası benim yerimdi, sürekli çalıştığım yerdi. Dolayısıyla kendime çok güveniyordum ve iyi bir sonuç almayı bekliyordum. İlk beşte olmayı hedefliyordum. Fakat bu yıl katılanlar daha zorluydu. Bütün bir kış Hawaii'de çalışmış, antrenman yapmış sörfçülerle yarıştım. Ben kışın antrenman yapamıyorum ki. Sadece bahar geldi mi Çeşme'ye gelerek çalışmalara başlıyorum. Bu süre de yeterli olmuyor tabii.

Neden Hawaii'ye gidip çalışamıyorsunuz?

- Bu sporla ilgilenenler, ülkelerinden maaş alıyor. Onların meslekleri sörfçülük. Hepsinin ülkelerinde böyle bir meslek var. Milli takımda oldukları zaman aylık bir bütçeleri var. Bu, sponsorlarının dışında aldıkları para. Benim ülkemde böyle bir şey yok ki. Boyner Sports bu yıl bana sponsor oldu. Ama malzemelerime, yarışlarıma, konaklamama ve Çeşme'deki antrenmanlarıma oldular. Ve benim hayatımda gördüğüm en ilgili sponsordu. Keşke daha iyi bir sonuç alabilseydim. Sonuç olarak benim günlük hayatımı sürdürebilmem için paraya ihtiyacım var. Bugüne kadar kazanıp biriktirdiklerimi tüketerek bu sporu yapamam ki. Mutlaka önümü görmek zorundayım. Dolayısıyla da Hawaii'ye gidip antrenman falan yapamıyorum. Bunun için ne bütçem var ne de zamanım. Bu konuyla ilgili bir karar aldım; Dünya Sörf Şampiyonası'nın bütün ayaklarını, eğer yurtdışında antrenman yapabilirsem takip edeceğim. Yoksa, oralara gidip de boşu boşuna kendimi yormak istemiyorum.

Yani bir daha Dünya Sörf Şampiyonası'na katılmayacak mısınız?

- Kararım katılmamak değil de, Hawaii'ye gidip çalışmayı denemek... Ama yapamadığımı, maddi olarak benden gideceğini hissedersem ve hayatımı idame ettirecek başka bir program içerisinde olamazsam, yarışamayacağım. Çünkü bu sporda yarışmak çok pahalı... Bir board 1000-1500 euro arası değişiyor ve bunlardan beş tane bulundurmam gerek. Beş tane de yelken. Yarış sırasında bu malzemelerin taşınması, orada kiraladığınız arabalar falan, bütçeyi yükseltiyor. Bir yarışa katılmak için gidip Hawaii'de yaşamanız gerek. Orası da çok pahalı bir yer. Dolayısıyla ben tek başıma gidemiyorum. Millet bütün bir kış orada antrenman yapıp hazırlanırken, ben Türkiye'de çalışmak zorundayım ki geçimimi sağlayayım. Dolayısıyla benim yedincilik almam, bu açıdan bakarsanız kötü bir sonuç değil.

Kollarınız feci kaslanmış... Madonna'nın kolları gibi...

- Ben atletik vücutlu insanları beğenmişimdir. Onun için de beni rahatsız etmiyor bu görüntü. Ben kaslarımı seviyorum. Damarlarım uzun süredir yarıştığım için çıkıyor, yarışlardan sonra onlar da yok oluyor.

Siz neden bu yıl Olimpiyatlar'a katılmadınız?

- Olimpiyatlar'da yapılan sörf ile benim yaptığım sörf farklı. Bn tam anlamıyla rüzgar sörfü yapıyorum ve şu sıralar Çin'de rüzgar esmiyor. Bu sporu orada yapmamız mümkün değil. Orada yapılan yelkene benzer bir sörf ve bizi de Ertuğrul İçingir temsil ediyor.

Peki, sanırım önümüzdeki döneme ait yeni projeleriniz var. Biraz onlardan söz eder misiniz?

- Çeşme'de bir sörf okulu açmayı planlıyorum. Zaten şu an küçük çocukları yetiştirmeye çalışıyorum, işte bunu okul çatısı altında yapmak istiyorum. İstanbul'daki okullarla anlaşıp, çocukları sörf kampına getirmeyi planlıyorum. Çünkü benim okulum biraz kamp gibi olacak. Bu arada bir firmanın reklam filmini çekeceğim. O anlaşma sağlanabilirse, Hawaii'ye de gidebilirim. Bu arada senelerdir yapmak istediğim spor programını yapmak istiyorum. Bunun çalışmaları devam ediyor.

Siz en son 'Kuzey Rüzgarı' dizisinde oynadınız. Yeni bir dizi projesi yok mu?

- Bu yıl Hawaii'ye gitmeyi planladığım için dizi film yapmam çok zor. Kaldı ki iyi bir proje gelmediği sürece asla 'evet' demem bundan böyle... Zaten ben bu işi para kazanmak, kazanıp sörfe yatırım yapmak için yapıyorum.

Oktay Kaynarca ile 'Kuzey Rüzgarı'nın çekimlerinde mi tanıştınız?

- Evet... Kendisiyle ilk kez bu dizi sayesinde tanıştık. Daha öncesinde hiçbir tanışıklığımız falan yoktu. Karşılaştığımızda selamlaşırdık ama çok yakın değildik. Ben aramızda bir şey olmadığını söyledim, Oktay da aynı şeyi telaffuz etti. Ama insanlar inatla evleneceğimizi falan yazıyor. Ne evlenmesi? Bir kere bu dedikoduların çıktığı dönemde ben yurtdışındaydım. Gerçekten Oktay'la bir araya gelmemiştik bile. İşlerin bu noktaya gelmesi beni şaşırttı. Bu olay nereden, nasıl çıktı hiçbir fikrim yok. Ben kendisiyle hiç yalnız görüşmedim, hep bir topluluk içinde görüştük. Itır Esen, Itır Esen'in kızı, Selçuk Yöntem; böyle bir ekiple olmuştur bizim görüşmelerimiz. Ve bu görüşmeler sırasında duygusal bir şey de yaşanmadı.

Belki Oktay Bey sizden hoşlanmıştır, olamaz mı?

- Onun da böyle bir şey hissettiğini sanmıyorum. Çünkü o dönem Oktay'ın Özgü Namal'la bir ilişkisi vardı. Bu ilişki bitince bana yüklenildi. Onların ilişkileri bittikten sonra Oktay'ı hiç görmedim bile oysa... Yani bir şey yaşanmış olması mümkün değil. Yarışlardan sonra evleneceğimiz yazıldı! Tamamen asılsız. Bir şey yaşıyor olup da bunu inkar etmek çok büyük yalancılık değil mi?

Biz bugüne kadar bu yalanlarla o kadar çok karşılaştık ki. 'Hiçbir şey yok aramızda' deyip de iki gün sonra el ele karşımıza çıkan çok oldu. O yüzden sizin söylediklerinize inanmakta zorlanıyoruz.

- Doğru, sizler de haklısınız. Ben böyle bir yalanın içinde olmak istemem açıkçası. Eğer Oktay ile ilişkim olsa, inanın bunun bir mesajını verirdim. En azından 'Evet görüşüyoruz, bir arkadaşlığımız var' derim. Oktay'la bir grup içinde görüştüm, hepsi bu. Şu an ise kendisiyle görüşmüyoruz, hiçbir ilişkimiz yok ve olmayacak da.

Büyük konuşmamak gerek...

- Şu anda böyle bir şey yok, gözükmüyor da. O yüzden böyle haberler çıktığında inanın çok üzülüyorum. Şu anda bir ilişkim yok. Olmayan biriyle adımın çıkması beni üzüyor. 'Evleniyorlar' dediler, ailem bile şaşırdı. 'Hiç tanımadığımız birisiyle mi evleniyorsun?' diye bana sordular. Bu çok rahatsız edici bir şey... Eğer bir şey olacak olsa, durmadan 'Olmadı, olamaz' der miyim Allah aşkına? Korkuyorum vallahi, sonradan bir şey olacak falan!

Bu arada Oktay Bey, Özgü Hanım'la barışmış galiba... Görüşüyorlarmış...

- Çok güzel...

Kurtuldunuz dedikodulardan...

- Aynı şeyi ben de düşünüyorum. Onlar barışsa da ben de bu dedikodulardan kurtulsam. Eğer doğruysa, barıştıklarına gerçekten çok sevindim. Çünkü çok yakışıyorlar birbirlerine. Aynı işi yapıyorlar, tip olarak çok uyuyorlar, bu kadar yıldır süren bir ilişkileri var. Bence onlara evlilik yakışır. Sonuç olarak artık bu konunun içinde olmaktan çok rahatsızlık duyuyorum.

Sudan çıktığım anda köpekbalığını gördüm

Kanarya Adaları'ndaki yarışlarda köpek balığına çarptığınız doğru mu?

- Hayır, öyle bir şey yok. Ben köpekbalığından çok korkarım. Ve hep onu ilk göreceğim anı düşünürdüm. Kanarya Adaları'ndaki yarışlarda start almak için suyun içinde bekliyordum. Ama o anda aklıma köpekbalığı falan hiç gelmedi. Neyse birkaç dakika sonra start verilecekti, ben de oturur vaziyetteyken kalkıp tahtanın üzerine çıktım. O sırada gözüme suyun içinde bir yüzgeç çarptı. Bir baktım köpekbalığı. Çok büyük değildi ama suyun içinde onu görmek beni çok korkuttu. Bir anda kalp atışlarım hızlandı. Hemen oradan uzaklaşmaya çalıştım. Ben hareket edince o da hareket etmeye başladı. Ödüm koptu... Karaya yöneldim. Yarış falan umurumda değildi. Tam karaya doğru giderken, start bayrağı kalktı. Ve geri dönüp, yarıştım. Neyse yarıştan çıktıktan sonra herkesle bunu paylaştım. Büyük köpekbalıkları sürekli dolaşıyormuş. En güzeli Alaçatı. Burada risk yok...

Tanımaya çalıştığım biri var

Alaçatı'da yeni erkek arkadaşınızla görüntülendiniz. Kimdir beyefendi, o da sizin gibi sörfçü mü?

- Türk değil ve sörfçü... Henüz tanımaya çalışıyorum. Flört ediyoruz... Güzel bir arkadaşlığımız var, ama henüz ortada bir ilişki yok. Bunun için zaman gerek...

Kaynak: Gecce / Magazin

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title