Haberler

Öcalan: Aslında Bu On Yıl Önce Yapılması Gereken Düzenlemeydi

Terör örgütü PKK'nın ele başı Abdullah Öcalan, çözüm sürecine ilişkin yeni yasal düzenleme hakkında "Toplumsal kesimler destek vermeli; AKP hükümeti de bu destek ve ortaya çıkacak görüşleri önemsemeli" dedi.

Terör örgütü PKK'nın ele başı Abdullah Öcalan, çözüm sürecine ilişkin yeni yasal düzenleme hakkında "Toplumsal kesimler destek vermeli; AKP hükümeti de bu destek ve ortaya çıkacak görüşleri önemsemeli" dedi. "Bu yasayla her şeyin biteceğini düşünmek de doğru değildir. Bu neticede çerçeve yasadır; sürecin çerçevesini oluşturan yasadır. Aslında bu on yıl önce yapılması gereken düzenlemeydi. Bu konuda devletin bu kadar yasadan kaçan tutumunu anlaşılmaz buluyorum" diyen Öcalan, demokratik proje paketleri önerdi. Öcalan, Kürt meselesi ve Türkiye'nin demokratikleşmesi için 8 ya da genişleterek 9 ana başlık önerdiğini, yasanın çıkmasıyla beraber bu başlıklar üzerinde önemli çalışmalar olması gerektiğini belirtti.

İmralı'da Öcalan ile görüşen heyette yer alan HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, görüşmenin detaylarını ANF'ye anlattı.

Baluken, Öcalan'ın "Tasarının yasalaşmasının, çözüm sürecinin yasal bir zemin üzerinde yürümesi sağlama açısından son derece önemli" dediğini ve şunları ifade ettiğini aktardı:

"Tarihi önemdeki süreçte bundan sonraki çalışmaların yasal bir düzenleme üzerinden yürümesini oldukça anlamlı buluyorum. Yapılan düzenleme, devletin ilk defa çatışmalı olduğu toplumsal kesimlerle sorunları çatışarak, savaşarak değil, müzakere ederek çözmesinin önünü açan bir yasadır. Bu anlamda tarihi bir rol oynamıştır. Toplumsal uzlaşmanın önünü açacak bu yasanın yasalaşma aşamasında tüm toplumsal kesimlerin katkı ve destek sunması hükümetin de bu katkı ve destekleri dikkate almasının önemini vurgulamak istiyorum. Bu yasanın çıkmasıyla beraber, demokrasimizi geliştirecek ve kalıcı barışı sağlayacak yasal ve toplumsal çalışmaların bir arada ele alınması nihai olarak da demokratik anayasal çözümün başarılması Türkiye'nin özgür yaşam ve demokratik geleceği açısından son derece önemlidir.

Bütün toplumsal kesimlerin bu yasaya destek sunması önemli. AKP de bu katkılarda ortaya çıkacak görüş önerilerini önemsemeli. Bu yasayla her şeyin biteceğini düşünmek de doğru değildir. Bu neticede çerçeve yasadır; sürecin çerçevesini oluşturan yasadır. Aslında bu on yıl önce yapılması gereken düzenlemeydi. Bu konuda devletin bu kadar yasadan kaçan tutumunu anlaşılmaz buluyorum. Oysa çağdaş, demokratik hukuk devletlerinin normu yasayla çözüm aramaktır. Özellikle Almanlar her şeyi yasaya dayandırarak ve hukuk üzerinden yapmada özen gösterirler. Almanların her şeyi yasalaştırma ve hukuka düşkünlükleri bir model olarak gösterilebilir. Bir yol, köprü, bina yaptıkları zaman bile bunun bir santim imar alanı dışına çıkmaması için Almanlar yasaları uygularlar. Türkiye'de ise yüz yıllık meselenin çözümü için olması gereken çerçeve yasasını bile yıllar sonra oluşturabiliyoruz. Bu konudaki tavrın eleştirel olması gerekiyor. Devlet ve AKP bugüne kadar bu yasayı çıkarmamakla bir yönüyle geç kaldılar. Bu yasa benim için değil; devletin hayrı için, devletin kendisi için çok önemlidir. Devletin anlaması gerekir. Yasanın çıkarılması bir hukuk devleti için zaten olması gereken durumdur. Devlet açısından taviz yaşanmıyor. Bizim için de bütün her şeyi içeren değişiklik yapılacağı anlamına gelmiyor.

-9 BAŞLIK-

Baluken, Öcalan'ın söz konusu tasarıyı "tarihi karar" diye nitelendirdiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Öcalan bu yasa içerisinde bütün başlıklarda her konuya çözüm getirecek düzenleme olmasının ya da öyle bir beklentinin doğru olmadığını söylüyor. Bu yasa çıktıktan sonra yapılması gereken çok iş olduğunu ve geç kalınmadan somut, hızlı adımlar atılmasını istiyor. Kürt meselesi ve Türkiye'nin demokratikleşmesi için 9 ana başlık önerdiğini ve aslında bunların organik olarak birbirleriyle bağlantılı olduğunu, dolayısıyla yasanın çıkmasıyla beraber bu 9 başlık üzerinde önemli çalışmalar olması gerektiğini düşündüğünü ifade etti.

Öcalan yasanın çıkmasıyla beraber yasanın gerektirdiği bazı mekanizmaların artık kurulmasının önemli olduğunu ve bu mekanizmaların da kendi çalışma alanlarında meselenin çözümüne yönelik kapsamlı bazı yoğunlaşmalar yapması gerektiğini ifade ediyor. Mevcut heyetimizin demokratik müzakere heyeti şeklinde genişletilebileceğini, bunun gerektiğini, bu konuda bütün toplumsal kesimleri içerecek şekilde heyette temsiliyetin olması gerektiğini belirtti. Türkiye'deki diğer halkların, inançların, kadınların, emekçi kesimlerin; bütün bunların da kendi temsiliyetini bulacağı bir demokratik müzakere heyetinin oluşturulmasının önemli olduğunu, bu demokratik müzakere heyetinin de 9 ana başlık altında kendi heyetlerini oluşturabileceğini ifade etti."

-İZLEME KURULU-

Baluken, Öcalan'ın İzleme Kurulu önerisini de şu ifadelerle tekrarladığını kaydetti:

"Bundan sonraki sürecin bütün başlıklarıyla daha hızlı şekilde tartışma yapılarak yürümesi önemlidir. Bu yasanın çıkması ve bahsetmiş olduğumuz heyetlerin oluşması aslında İzleme Heyetinin de artık önümüzdeki dönemde ne kadar hayati şekilde ihtiyaç haline geldiğini ortaya koyuyor. Bu yasa çıktıktan sonra İzleme Kurulunun oluşması açısından da çok fazla engel kalmıyor. Bu İzleme Kurulu sürecin sağlıklı işlemesi, PKK'den ya da devletten kaynaklı süreci zorlayan durumlarda sürece müdahale edilmesi için önemli. Adeta bütün süreç için ombudsman olarak çalışması önemli. Dolayısıyla İzleme Kurulunun oluşumuyla beraber süreç açısından, sürecin sağlıklı yürümesi açısından çok önemli mekanizma yerine getirilmiş olacak."

Baluken, "Hatta Öcalan devletin gerçekten ombudsmanlık görevi görecek İzleme Heyeti kurmasıyla, bunu yaşamın her alanında hayata geçireceğini ifade etti. Sadece Kürt meselesinde değil; farklı konularda da düşünsel, pratik olarak bunun değerlendirilebileceğini belirtti. Böyle olunca Soma gibi facianın yaşanmasının da önüne geçilebileceğini örnek verdi. Bu mekanizmalar Kürt meselesi için hayatidir ama yaşamın tüm alanlarında da bunlar üzerinden çözümler gelişebilir" diye konuştu.

-"HÜKÜMET HANDİKAP YARATMAKTAN VAZGEÇMELİ"-

Öcalan'ın AK Parti hükümetinin çözüm sürecini zora sokan uygulamalarını da şu şekilde eleştirdiği öğrenildi:

"HES'lerin, kalekol ve karakolların yapılmasının, doğanın pervasız şekilde tahribatının süreç açısından handikaplar doğurduğu görülmeli. İzleme Kurulunun aslında en çok ilgilenmesi gereken alan da doğa ve insan yaşamına yönelik devletin ortaya koymuş olduğu uygulamalardır. AKP'nin bundan sonraki süreçte hegemonik bir zihniyetle değil; demokratik anlayışla sürece yaklaşması gerekiyor."

Baluken, Öcalan'ın demokratik proje paketleri önerisini ise şu ifadelerle yansıttı:

"Tasarının hızla yasallaşması gerekiyor; genel kuruldan hemen geçmesi gerekiyor. Yasanın çıkmasıyla beraber bahsetmiş olduğum 9 ana başlık etrafında demokratik proje paketlerinin geliştirilmesi gerekiyor ve bunların hükümetle de müzakere edilmesi gerekiyor. Zaten bu 9 ana başlık, demokratik proje paketlerinin tartışmasıyla ortaya tarihi demokratik anayasal çözümü getirecek. Dolayısıyla özellikle meclis boyutunu HDP'nin takip etmesi önemli. Bu konuda ben de İmralı'da tartışmalar yürüteceğim ve zaman zaman yaptığım tartışmaları HDP ile paylaşacağım. HDP'nin de bu konuların yasalaşması konusunda çaba göstermesi gerekiyor. Tabii çözümle ilgili AKP de artık hegemonik yaklaşımdan vazgeçmesi lazım; demokratik zihniyetin yerleşmesi gerekiyor. Bu konuda da bugüne kadar adım atmayan adımdan hızla çıkılması gerekiyor. Çözüme yönelik bu bahsetmiş olduğum yasa belirli noktalarda oluşturulmuş heyetler ve bu doğrultuda yapılacak tartışmalarla sürecin önünü açacak. Bu kapsamda çok farklı pratik adımlar gündeme gelebilir."

-DEMOKRATİK PROJE PAKETLERİ-

Baluken, "demokratik proje paketleri"hakkında şu bilgileri verdi:

"Bir taraftan bizim genişleteceğimiz, bütün toplumsal kesimleri katacağımız geniş müzakere heyetleri olacak. Bir taraftan da hükümetin, devletin bu çalışmaları yürüten bir takım heyetleri olacak. Biz siyasi heyetlerle görüşmelere devam edeceğiz; Öcalan da devlet heyetiyle devam edecek. Öcalan, bu görüşmeler doğrultusunda ortaya çıkan konu başlıkları üzerinden uzmanlaşmış heyetlerin de bundan sonra bu sürece dahil olması gerektiğini söylüyor.

Öcalan, 'Bütün bu yasa ve heyetlerin oluşması, çalışmaya başlaması kendi içinde zaten süreci hızlandıracak çok önemli sonuçları beraberinde getirecektir' dedi ve bu mekanizmaların hala kurulmamış olmasın eleştiriyor ve bu yönlü eksiklerin giderilmesinin gerektiğini ısrarla vurguluyor. Tabii bahsetmiş olduğumuz bu gelişmelerle hızla tek tek yasa değişikliği üzerinden çözümü konuşan anlayışın değil; bütünlüklü olarak demokratik çözümün proje paketleri üzerinden tartışan ve bu tartışmalar neticesinde de anayasal çözüme katkı sağlayan bir yöntemin izlenmesini doğru bulduğunu açıkladı."

-"CHP DESTEK VERMELİ"-

Öcalan'ın CHP'nin de sürece destek vermesini istediği öğrenildi:

"Özellikle tasarının Meclis'e gelme aşamasında tüm muhalefetin yapıcı davranması gerekiyor. CHP'nin de sorumlu yaklaşması ülkenin demokratik geleceği açısından katkı ve destek sunması gerekiyor. CHP'nin son birkaç hafta içinde basına yansıyan görüşlerini okudum. Bunları önemli buluyorum. Türkiye'deki demokratik dönüşüm açısından da CHP'nin bundan sonraki dönemde sürece destek verme pozisyonunda olmasını önemsiyorum."

Kaynak: ANKA / Güncel

Abdullah Öcalan İdris Baluken Ak Parti Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title