Nsu Araştırma Komisyonu Başkanı Binninger Açıklaması

Nasyonel Sosyalist Yeraltı (NSU) Araştırma Komisyonu Başkanı Clemens Binninger, Almanya'daki aşırı sağ akımların şiddete eğilimlerinin arttığını belirterek, "Almanya'da aşırı sağ akımlardan kaynaklanan, eski yıllara göre daha fazla bir şiddet potansiyeli var" dedi.

Binninger, NSU Araştırma Komisyonu'nun bugünkü toplantısına verilen arada basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Almanya'da son zamanlarda aşırı sağ eğilimli grupların çoğaldığını ve bunun tehlikeli bir hal aldığını dile getiren Binninger, bu konunun gözardı edilemeyeceğini ve "kontrol altına alınmak zorunda" olduğunu söyledi.

NSU cinayetlerine benzer suç olaylarının bir daha tekerrür etmemesi için ellerinden gelen her şeyi yapmak zoruna olduklarını belirten Binninger, "Bu çok zor bir görev fakat bunu yapmak zorundayız" dedi.

NSU Komisyonu Başkanı Binninger Almanya'da son zamanlarda sığınmacı merkezlerine aşırı sağ nitelikli saldırıların da artmasını işaret ederek, "Almanya'da aşırı sağ akımlardan kaynaklanan, eski yıllara göre daha fazla bir şiddet potansiyeli var. Şiddet eğilimleri oldukça arttı" ifadelerini kullandı.

Anayasayı Koruma Kurumu, polis ve savcılıkların aşırı sağ ile mücadelede uyumlu bir şekilde çalışması gerektiğini vurgulayan Binninger, aşırı sağ tehlikesi hakkında polisin devamlı bir şekilde eğitilmesi gerektiğini de sözlerini ekledi.

"Arkadaki elebaşları bulmamız lazım"

Yeşiller Partisi Milletvekili Özcan Mutlu da NSU terör örgütünün 2000-2007 yıllarında Türkleri hedef alan cinayet ve bombalama eylemlerinin aydınlatılması için Federal Meclis'te (Bundestag) yeni bir araştırma komisyonu kurulmuş olmasından Yeşiller Partisi olarak memnun olduklarını söyledi.

AA muhabirinin sorularını cevaplayan Mutlu, hedeflerinin birinci NSU komisyonunun aydınlatamadığı konuları aydınlatmak ve cinayetlerin arkasında kimlerin olduğunu ortaya çıkarmak olduğunu anlattı.

NSU'nun üç kişilik bir çete olduğuna ve Almanya'nın "kuzeyinden güneyine, batısından doğusuna" cinayetleri tek başına işlediği teorisine inanmadığını dile getiren Mutlu, şöyle devam etti:

"NSU cinayetlerinin arkasındaki elebaşları kim, bunları ortaya çıkarmak lazım. Bunları, sadece Almanya ırkçı tehlikeyle karşı karşıya olduğu için değil, cinayetlere kurban gidenlerin ailelerine borçlu olduğumuz için ortaya çıkarmalıyız. O insanların bu cinayetlerin kimler tarafından hangi sebepten dolayı işlendiğini bilmeye hakları var."

Özcan Mutlu, Almanya'nın çok ciddi bir ırkçı tehlikeyle karşı karşıya olduğunu belirterek, PEGIDA'nın (Batı'nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar) her pazartesi Dresden, Leipzig gibi doğu Alman şehirlerinde yaptığı gösterileri hatırlattı.

Mutlu, "Binlerce insan sokağa dökülüyor, Müslümanlara ve göçmenlere karşı söylemlerde bulunuyor. Resmen ırkçılık yapıyor. Bu tehlikeyi de siyasetin ciddiye alması gerekiyor" dedi.

"Zschaepe ve Wohlleben'in yaptığı taktik"

(NSU) terör örgütü davasında yargılanan baş sanık Beate Zschaepe ve tutuklu sanık Ralf Wohlleben'in mahkemede sessizliklerini bozarak ifade vermelerini de değerlendiren Mutlu, şöyle konuştu:

"Kendilerini masum insanlar gibi gösterdiler. Ailelerden özür dilemeseler bile, ailelerin çektikleri acılardan dolayı üzüntü duyduklarını söylediler. Bu tamamen olayı çarpıtmak için bir taktik. Sanki ikisi birbiriyle konuşmuş ve aynı ifadeyi verme kararı almış. Benim açımdan bu ifadeler olayın aydınlatılmasını engellemek ve belli başlı şeylerin örtbas etmek için verildi. Bu yüzden mahkemede de, bu araştırma komisyonunda da, eyaletlerdeki araştırma komisyonlarında da NSU davasına ilişkin bütün dosyaları açmamız lazım."

"Almanya'daki terör tehlikesi ırkçılardan kaynaklanıyor"

Aşırı sağ konusundaki çalışmalarıyla bilinen Andrea Röpke de Almanya'da son zamanlarda Neo-Nazilerin önemli bir tehlike teşkil ettiklerini belirterek, "Irkçılardan kaynaklanan somut bir terör tehlikesiyle karşı karşıyayız" dedi.

NSU Komisyonu'nun uzmanların görüşlerini dinlediği bugünkü oturumunda konuşan Röpke, sığınmacı karşıtı gösterilere ve PEGİDA gösterilerine işaret ederek, Almanya'da aşırı sağ nitelikli şiddetin 2014 yılından beri yeni bir nitelik kazandığını söyledi.

Röpke, Almanya'da "şiddete meyilli, engel tanımayan, zalim ve ırkçı hareketlerin" çoğaldığını dile getirerek, NSU örgütüyle birlikte paralel Neo-Nazi hücrelerinin de geliştiğini ve bunların şimdiye kadar dikkate alınmadığını kaydetti.

Kaynak: AA / Güncel