Haberler

Muhtar Kent:türkiye İçin Küresel Ekonomide Fırsat da Ödül de Var

Coca -Cola İcra Başkanı Muhtar Kent, "Demir Perdenin Yıkılması Sonucunda Jeopolitik Konumların Hiç Önemi Kalmadı Denirken, Şimdi Enerji Nakil Kulvarlarına Göre Türkiye Yeniden Önem Kazanıyor.

Coca-Cola İcra Başkanı Muhtar Kent, petrolün varil fiyatının 120 dolarlı düzeylere yükseldiği ve ABD mali sisteminde yaşanan sıkıntıların küresel ekonomiyi tehdit ettiği koşullarda tüm hesapların yeniden revize edilmesini gerektiren bir dalgalanma içinde bulunulduğuna dikkat çekerek, işadamlarına ve yöneticilere "Hem dikkatli bir analize dayanan uzun vadeli bir planınız olmalı, hem de koşullardaki değişiklikleri çok kısa sürede değerlendirip ona göre pozisyon almalısınız" uyarısında bulundu.

Muhtar Kent, daha çok insanı ve kurumu Türkiye'de yatırım yapma konusunda rahatlatacak ve ülkeye getirecek koşulların sağlanması gereğine değinerek, "Şu anda Türkiye'deki yatırım seviyesi bu ülkeyi bir üst seviyeye taşıyacak güçte değil. Türkiye'nin tıpkı Çin'de Hindistan'da, İrlanda'da ve İspanya'da olduğu gibi küresel sermayelerin sürekli girdisine ihtiyaç var" dedi.

-"DENGELER YENİDEN KURULUYOR, HESAPLAR YENİDEN YAPILIYOR"-

DEİK bünyesinde oluşturulan Dünya Türk Girişimcileri Konseyi toplantısında Konseyin Yüksek İstişare Konseyi Başkanlığı'na seçilmesi dolayısıyla bir konuşma yapan Muhtar Kent, günümüzde ülkelerin ve şirketlerin yönetiminde çok tutarlı ve isabetli stratejilerin son derece dinamik bir perspektifle uygulanması gerektiğini söyleyerek, "Demir perdenin yıkılması sonucunda jeopolitik konumların hiç önemi kalmadı denirken, şimdi enerji nakil kulvarlarına göre Türkiye yeniden önem kazanıyor. Nabucco enerji hattındaki güç dengelerinin Türkiye'nin AB perspektifinde kritik bir pazarlık gücü sağlamasında rol oynayabileceği yazılıyor. Kısaca ekonomik sıkıntılar gibi fırsatların da nereden çıkacağının öngörülmediği dinamik gelişmelerin yaşandığı bir dönemdeyiz. Fırsatlar ve ödüller dengeleri yeni baştan kurabilecek kadar önemli boyutlarda. Ve hepimiz için şimdi oldukça fazla fırsat ve ödül var" diye konuştu.

-"TÜRKİYE İÇİN MÜTHİŞ FIRSATLAR VAR"-

Muhtar Kent, konuşmasında fırsatlara değinirken dünya ekonomisinin 2020 yılına kadar 20 trilyon dolar kadar büyümesinin beklendiğini ve bunun da Kuzey Amerika ve Japonya'nın toplamından daha büyük yeni bir pazar anlamına geldiğini belirterek, "Bu benzeri görülmemiş bir ekonomik gelişme ve bunun da Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için müthiş fırsatları beraberinde getirdiği ayrı bir gerçek. 2020 yılına kadar dünyada 700 milyon kişinin daha orta sınıf olarak adlandırılan sosyo- ekonomik grubu katılması bekleniyor. Bu tüm Avrupa'dan daha fazla insan demek" değerlendirmesini yaptı.

-AYVALIK VE ZEYTİN BAHÇESİ EN BÜYÜK TUTKUM-

İş hayatında başarının koşulunun insanın tabiatla uyumuna bağlı olduğuna değinen Muhtar Kent, "Benim hayattaki en büyük tutkularımdan biri Ayvalık'taki zeytinliğimdir. Mükemmel bir zeytinyağını üretmek bir inançlı olmaya yeteneğe, sabırla çalışamaya ve de tabii ki tabiat anaya bağlıdır. Tabiat ve insan birlikte ideal şartları oluşturmaya çalışırsa dünya standartları ortaya çıkar, Türkiye'nin ekonomisini de tam verimliliğe kavuşması için birçok kompleks şartın ve unsurun bir araya gelip bir uyuma kavuşması gerekmektedir" şeklinde konuştu.

-"ÜLKELER DE BİR MARKA GİBİ YÖNETİLMELİ"-

Muhtar Kent,Coca-Cola tecrübesinden Türkiye için çıkarılacak dersleri anlatırken, "Burada hepimiz bir markayı temsil ediyoruz. Şirketler, devletler ve sivil toplum hepsi bir marka, imaj ve kurumsal kimlik yansıtırlar. Türkiye de bir ülke olarak bir marka imajı yansıtıyor. Ülkeler ,şirketler ve kurumlar bazı açılardan aynı kurallarla yönetilirler. Rekabet etmeleri, büyümeleri gerekir. İnsanlarına fırsatlar sunması ve markalarını büyütmeleri gerekir. Dolayısıyla bir anlamda bugün Coca-Cola'dan bahsederken sizin kurumunuzdan,şirketinizden veya Türkiye'den bahsediyor olabilirim" dedi.

-NE KADAR KÜRESELLEŞME O KADAR YERELLEŞME-

Kent, Coca-Cola'yı küresel anlamda büyük şirket yapan noktaları ifade ederken,işleri uluslar arası boyuta taşımak için küresel hazır bir formatın olmadığını belirterek, "Tüm pazarlar farklı. Türkiye'de geçerli olan bir uygulama Tunus veya Tayland'da geçerli olmayabilir. Küreselleşmenin en büyük paradokslarından biri ekonomik olarak dünya birbirine yaklaşırken yerel kültür ve değerlerin de daha fazla önem kazanıyor olması. Daha fazla küreselleşme aynı zamanda daha fazla yerelleşme anlamına geliyor. Küresel bir markaya ve boyuta sahip olmanın lüksünü yaşarken aynı zamanda yerel bir iş olarak algılanmanız da eşit derecede zorunlu" diye konuştu.

-BAŞARIYA GİDEN YOL: GÜVEN, ŞEFFAFLIK VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK-

Küresel ölçekte büyümenin yolunun yerel topluma adaptasyondan, doğru anlayıştaki doğru lider adaylarını belirleme ve geliştirmekten ve sorumlu bir kurum olmaktan geçtiğini söyleyen Kent, "Güven, şeffaflık ve sürdürülebilirlik bunlar çok önemli. Bunların tümünü Türkiye'ye uygulayabiliriz. Daha iyisini yapabiliriz yapmalıyız da. Bunun yolu da güvene şeffaflığa ve devamlılığa dayalı bir ortam yaratmaktan geçiyor. Yapılacak işler kolay değil ama çok gerekli. Unutmayalım ki bardakların dolu tarafını anlatma becerisi gösterebilenler daha avantajlı olurlar. Şimdi ilk iş kişisel görüş ayrılıklarını bir kenara bırakarak konuya tıpkı bir iş planı yapar gibi yaklaşmak olmalı. Sinerjileri arayıp bulmak zorundayız " diye konuştu.(ANKA)

(NÇ/NB/ZG)

Kaynak: ANKA / Ekonomi

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title