TÜM KATEGORİLER
Müezzinoğlu - Esed Rejiminin Kimyasal Silah Saldırısı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Esed rejiminin kimyasal silah saldırısına ilişkin, "Vicdanımız kanıyor, yüreğimiz yanıyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Esed rejiminin kimyasal silah saldırısına ilişkin, "Vicdanımız kanıyor, yüreğimiz yanıyor. Dünyanın gelişmiş denilen ülkeleri, Birleşmiş Milletler (BM) bu ayıptan utanmıyorlar." dedi.
Çanakkale'nin Çan ilçesindeki Menderes Parkı'nda vatandaşlarla bir araya gelen Müezzinoğlu, Türkiye'nin dünya ile yarıştığını ancak CHP'nin Türkiye'nin sahip olduğu potansiyelden korktuğunu söyledi.
Müezzinoğlu, Türkiye'nin büyük bir gelişme gösterdiğine işaret ederek, şöyle konuştu:
"Artık dünya ile yarışan bir Türkiye var. Potansiyeli büyük bir millete sahibiz. Bu potansiyeli görmeyen, bu potansiyelden korkan, milletiyle omuz omuza yürüyemeyen, milletin derdini dert edinemeyen, milletin gözünün içine bakarak yüreğine konuşamayan bir CHP var. CHP miras yedilik yapıyor. Bu genç Cumhuriyet'in büyümesini, gelişmesini, dünya ile yarışması iddiasını ne yazık ki son 30 yıldır kaybeden bir CHP var. Milletimize umut, güven vermiyor, gelecek hedefi gösteremiyor, dünya ile yarışta varız diyemiyor." diye konuştu.
"Düşmanlarımız rahatsız oluyor"
CHP'nin, "Cumhuriyet elden gidiyor." dediğini ifade eden Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
"Cumhuriyet kimin elinde de elden gitsin ya? Cumhuriyet cumhurun elinde ya. Peki biz ne diyoruz? Bakın bizim devlet felsefemiz, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın, insanı yücelt ki devlet yücelsin.' Cumhura sahip çıkmadan, cumhuru geliştirmeden, cumhurun yarınını bugünden daha iyi yapmadan Cumhuriyet gelişebilir mi? Cumhur güçlü olmadan Cumhuriyet güçlü olabilir mi? İşte AK Parti bunu yaptı, cumhuru merkeze aldı. Güçlü bir cumhur, hayata güvenle bakan bir cumhur. Cumhur geliştikçe Cumhuriyet güçleniyor. Cumhuriyet güçlendikçe kim rahatsız oluyor? Düşmanlarımız rahatsız oluyor. Almanya, Hollanda rahatsız, Avrupa Birliği rahatsız."
Müezzinoğlu, önümüzdeki süreçte milletin geleceğe daha güçlü yürüyeceğini, 16 Nisan'ta yapılacak referandumun bu anlamda çok önemli olduğunu vurguladı.
"Birileri bu milletin yürüyüşünü engellemeye çalışsa da"
Türkiye'nin hedefine kararlı şekilde yürüyeceğini dile getiren Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
"Bu milletin muasır medeniyet seviyesindeki o hedefe milletçe, topyekün, CHP'lisiyle, MHP'lisiyle, AK Parti'lisiyle, 80 milyonluk ülkenin birlik ve beraberlik içinde ay yıldızlı bayrağımızın daha güçlü bir şekilde dalgalanmasına vesile olacak bir yolculuğu hep beraber yapacağız. Birileri bu milletin yürüyüşünü engellemeye çalışsa da birileri bu milletin iradesinin ikide bir 'ümüğünü sıkarak' engellemeye çalışsa da artık AK Parti var, AK Parti ile bütünleşen millet var ve onun lideri Recep Tayyip Erdoğan var."
"Güç odakları onun duruşundan rahatsızdı"
Müezzinoğlu, AK Partinin Kurucu Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözlerini hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Sayın Erdoğan üç tane cümle söyledi; bu üç cümleden bir tanesi 'AK Parti milletin partisidir' dedi. 'Milletin dertleriyle siyaset yapacaktır. Milletin hayallerinin ve hedeflerinin öncüsü olarak siyaset yapacaktır.' dedi. O günlerde bu milletten korkanlar, bu milletten rahatsız olanlar, bu milletin ikide bir ümüğünü sıkanlar Recep Tayyip Erdoğan'a 'Muhtar bile olamazsın' diyorlardı. Niye? Çünkü Recep Tayyip Erdoğan milletin evladıydı. Recep Tayyip Erdoğan milletinin derdini biliyordu. Recep Tayyip Erdoğan merkeze büyük Türkiye Cumhuriyeti'ni, Türk milletini almıştı. Ama güç odakları onun bu duruşundan rahatsızdı."
"Vicdanımız kanıyor, yüreğimiz yanıyor"
Suriye'de insanlık katliamı yaşandığına dikkati çeken Müezzinoğlu, "İnsanlık dışı bir katliamla, kimyasal silah kullanımıyla bebeklerin, çocukların, kadınların masum insanların katledildiği bir sürece şahit olduk." dedi.
Müezzinoğlu, bir insan olarak bu katliamlardan utanç duyduğunu ifade ederek, şunları dile getirdi:
"Vicdanımız kanıyor, yüreğimiz yanıyor. Bizler o evlatlar adına açıkçası içimize ağlıyoruz. Ne yazık ki son 5-6 yıldır Suriye'de yüz binlerle ifade edilen insan katledildi. Kadınlar, gençler, çocuklar, yaşlılar. Bir taraftan birileri matematiksel hesabını yapıyor, diğer taraftan yüz binler katlediliyor. Bir taraftan BM diye bir örgüt var, bir tarafta dünyanın medeni ülkeleri var, bir tarafta güç odakları var. Ama diğer taraftan da kan, gözyaşı, acı, insanlık suçu var. Dünyanın gelişmiş denilen ülkeleri, BM bu ayıptan utanmıyorlar. Yine 'Dünya 5'ten büyük' diyen bir millet ve onun lideri Recep Tayyip Erdoğan var."
"Öyle yağma yok"
CHP Konya Milletvekili Hüseyin Bozkurt'un sözlerine de değinen Müezzinoğlu, şöyle dedi:
"Bizler, onların CHP'li milletvekili gibi 'Evetçileri, İzmir'de denize dökeceğiz' diyerek millete, Yunanlı muamelesi yapacak kadar kansız değiliz. Olmadık. Böyle şey olur mu ya? Bu milletin evlatlarına, bu milletin insanlarına, elini vicdanına koyarak sandığa gidecek. Milletim, memleketim, bayrağım diyecek. 'Milli irade adına beni merkeze alan güçlü bir sisteme evet diyeceğim' diyecek. O hain de hiç utanmadan, sıkılmadan 'İzmir'den denize dökeceğiz.' Sen abdest suyunu bile İzmir'den denize dökemezsin. Öyle yağma yok. Burada 'Çanakkale geçilmez' diyen, Yunanlıyı denize döken millettir. Sen önce mayana bir bak. Tıp diliyle şu DNA'nı bir incelet bakalım. Muhtemelen bu DNA'da bir sorun var. Başka türlü olmaz."
"Güven büyürse sermaye büyür"
Bakan Müezzinoğlu ve beraberindekiler daha sonra Çan'dan ayrılıp Biga ilçesine geçti. Mobilya fabrikasını ziyaret eden Müezzinoğlu, burada işçilerle bir araya geldi.
Müezzinoğlu, "Türkiye ne kadar çok üretirse alın ve akıl terini ne kadar birlikte sağlıklı yürütebilirse burada istikrarı ve güveni ne kadar güçlü başarabilirse Türkiye'yi Atatürk'ün bize vasiyet olarak söylediği muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkartır hedefe ancak bu şekilde ulaşabiliriz." diye konuştu.
"16 Nisan'dan sonra esas güç millet olacak"
İşçilere seslenen Müezzinoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Birlikte büyük hedeflere yürüyebilmek için iki kelimeye ihtiyaç vardır; istikrar ve güven. Güven büyürse sermaye büyür. İstikrar ise güvenin en önemli ayağı. Bir ülkede istikrarlı büyüme varsa orada hızla büyüme ve gelişme vardır. Ülke olarak son 60 yılda zaman zaman istikrarlı hedefleri yakaladık, hızla büyüdük. Ama bir dönem krizler geldi, krizleri yaşadık ve ekonomi hızla zora girdi, borçlarımız arttı. Borç bulmakta zorlandık. IMF'nin önünde dilenci gibi kaldık. 2002 yılından bu yana istikrar arttı. İstiyoruz ki millet adına yönetimler istikrarlı olsun. Millete arka plandan tuzaklar kurularak bedel ödetilemez. Bu milleti merkeze alalım. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ve millet adına güçlü bir sistem olsun. 16 Nisan'da sandığa gideceksiniz. Elinizi vicdanınıza koyup aklınızla analiz edeceksiniz. Bu sistem beni güçlü kılıyor mu, milleti merkeze alıyor mu, milletin hak ve hukukunu koruyan güçlü bir sistem mi? Biz diyoruz ki 16 Nisan'dan sonra esas güç millet olacak."
Bakan Müezzinoğlu, ilçe esnafını da ziyaret etti.
