TÜM KATEGORİLER
Minareden Atlayan Adam Konuştu
Haber Mustafa ÖZDABAK - Kamera Özgür EREN İstanbul DHA Haydarpaşa Camii'nin gizlice çıktığı minaresinden paraşütle atlayan Cengiz Koçak, o anları anlattı.
Haber Mustafa ÖZDABAK - Kamera Özgür EREN İstanbul DHA
Haydarpaşa Camii'nin gizlice çıktığı minaresinden paraşütle atlayan Cengiz Koçak, o anları anlattı. Atlama anında çekilen görüntüleri, Minareden atlarım, bayramınızı kutlarım mesajıyla sosyal medyada yayınlayan Koçak, amacının değişik bir bayram tebriği hazırlamak olduğunu söyledi.
İki çocuk babası emekli astsubay Cengiz Koçak, minareden atlama fikrinin hikayesini DHA muhabirine anlattı. 'Base jumper olarak yaptığım iş üzerinden insanların bayramını kutlamak istedim diyen Koçak, Kutsal bir mekanın minaresinden hiçbir şeye saygısızlık yapmaksızın, hiçbir şeye zarar vermeksizin atlayış yapıp, insanların bayramını kutladım. Çünkü ben buyum. Ben paraşütçüyüm. Ben base jump'ım. Ben atlıyorum diye konuştu.
ASLINDA MİNAREDEN ATLAMAYI BASE JUMP YAPMAYA BAŞLADIĞIM GÜNDEN BERİ PLANLIYORUM
Yaptığı atlayışın bu kadar ses getireceğini tahmin etmediğini belirten Cengiz Koçak, şöyle devam etti
'Bir anda çok ilgi çekti. Açıkçası, ilgi çekmesine sevindim. Aslında dünyada örnekleri var. Avrupa'ya giderseniz ya da Amerika'ya, başka ülkelere giderseniz, katedrallerden, kiliselerden atlayanlar var. Hatta kilisenin içine atlayış yapan bir arkadaşım var. Dünyada şimdiye kadar cami minaresinden hiç atlayış olmadı. Ben aslında base jump'a başladığım günden beri planlıyordum. Sadece doğru cami, doğru zaman, doğru anı arıyordum. Bir de yükseklik açısından 42 metre olan bir minareydi. Bu yükseklik base jump için riskli bir yükseklik. Bunun için de hazır olmak zorundasınız.
CEMAAT BENİ YABANCI ZANNETTİ
Atladığı sırada rüzgarın fazla olduğunu, ancak vazgeçmediğini anlatan Cengiz Koçak, 'Rüzgar biraz fazla olduğu için geri dönmek istemedim. Öyle olacağını biliyordum. Hazırlıklıydım. Hazırlıklı olduğum için oradan yara almadan çıktım. Sadece paraşütüm asılı kaldı. Paraşütüm asılı kalınca, cemaat beni görüp biraz kızdı. Beni yabancı sandılar. O yüzden fazla bir şey söylemek istemediler. Sonra ben zaten kaçtım gittim diye konuştu.
LİMİTLERİNİ BİLMEDİĞİN ZAMAN TEHLİKELİ BİR SPOR
Yaptığı sporun tehlikeli olmadığını, sporcunun kendi limitlerini göz önünde bulundurmadığı zaman tehlikeli hal aldığını dile getiren Koçak, Aslında tek paraşüt kullanmak base jump'ın özelliklerinden birisi. Tek paraşüt demek, aslında yedek paraşütüm yok demek değildir. Aslında benim ana paraşütüm yok. Bu yedek paraşüt kadar basit, çok iyi çalışan, çok mükemmelleştirilmiş bir sistem. Açıkçası spor tehlikeli değil. Bu sporu yapan insanlar limitlerini bilmedikleri zaman spor tehlikeli. Aslında sporla değil, sporu yapan insanla ilgili dedi.
Hayatının en zor atlayışını Mersin'deki Cehennem Çukuru'nda yaptığını vurgulayan Koçak, şunları söyledi
Minare de zordu. Ama o daha zor bir atlayıştı. Uzun süre planlama üzerine yapılan atlayışlar bunlar. Minare aslında gördüğüm andan itibaren tespitini yapıp, kararını verdikten sonra, birkaç gün yükseklik, rüzgar istikameti, bölgenin konumu, rakımı vs incelemesini de çok uzun süre yapıp karar verdikten sonra yaptığım bir atlayıştı. Görüp, 'Ben bunu atlayacağım' diye çıkmadım. Ben zaten çılgın biri değilim. Ben emekli askerim. Uzun yıllar Türk Ordusu'nda hava indirme tugaylarında, komando tugaylarında çalıştım. Yurtdışında, yurtiçinde eğitimler aldım. Aynı zamanda milli takımda da uzun yıllar çalıştım. Son üç yıldır base jumping yapıyorum.
BU SPORU KİMSEYE ÖNERMİYORUM
Cengiz Koçak, 'Base jump sporunu hiçkimseye önermiyorum. Önermeyişimin sebebi, bu spor, sporcunun en ufak bir yanlış kararı ile tehlikeli olabilecek ölüm ve yaralanmalarla sonuçlanabilecek bir spor. O yüzden doğru insanların yapması gereken bir spor. Ben kimseye önermiyorum. Çocukluğumdan beri bu topraklarda yaşıyorum. Minareleri, yüksek yerleri görüyoruz. Yüksekliği seviyorum. Bugüne kadar hiç minare atlayışı yapılmamıştı. Bu benim için önemli bir faktördü. Bunu, Türkiye'de yaşayan bir Türk olarak, İstanbul'da özellikle bir minare atlayışı yapmak istedim. Bir de, İstanbul zaten benim için önemli. Lagariler, Hazerfenler, buradan geçti. Kendi sporum adına İstanbul'da, Türkiye'de bir şekilde elimden geldiği kadar yeni bir şeyler yapmak istiyorum şeklinde konuştu.
