TÜM KATEGORİLER
Millet Neye Oy Vereceğini Bilmek İstiyor"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun, "Vatandaşlarımıza anayasa değişikliğini anlatmak yerine ya gündelik olaylardan bahsediyorlar ya hükümetin icraatlerinden bahsediyorlar ya da farklı gündemler oluşturuyorlar.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun, "Vatandaşlarımıza anayasa değişikliğini anlatmak yerine ya gündelik olaylardan bahsediyorlar ya hükümetin icraatlerinden bahsediyorlar ya da farklı gündemler oluşturuyorlar. Millet yarın neye oy vereceğini bilmek istiyor." dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP Manisa Milletvekili Yıldız Tur Biçer, CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, CHP Samsun Milletvekili Hayati Tekin ile anayasa değişikliği halk oylaması çalışmaları kapsamında Erzurum'a geldi.
CHP Erzurum İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında konuşan Torun, Türkiye'nin hiç düşünmediği bir anda anayasa değişikliği ile karşı karşıya kaldığını bildirdi.
Anayasa değişikliğinin çala kalem hazırlandığını ileri süren Torun, " Türkiye'de terör, ekonomik sorunlar, dış politikada ciddi açmazlarımız varken, Türkiye bir sorunlar yumağının içindeyken neden önümüze böyle bir anayasa değişikliği geldi? Sayın Bahçeli, 'Fiili durumu, hukuki duruma çevirmeliyiz' dedi ve süreç başladı. İki siyasi parti bir araya geldi, bir ısmarlama anayasa hazırladı." ifadesini kullandı.
Torun, anayasa değişikliğinin komisyon aşamasında 3 maddesinin geri çekildiğini hatırlatarak, genel kurul görüşmelerinin demokratik bir ortamda tartışılsaydı bu anayasa değişiklinin birçok maddesinin de iptal edileceğini savundu.
"Evet" için çalışma yapanların anayasadaki değişikliğinde neyin oylanacağını anlatmadıklarını ileri süren Torun, şunları kaydetti:
"Dün de Sayın Cumhurbaşkanı, özellikle cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisiyle ilgili yaptığı açıklama bunun da ispatı. Geçenlerde Sayın Genel Başkanın ifade ederken yaşadığı dil sürçmesini günlerce konu yapmışlardı. Şimdi onların bu anayasa değişikliğini bilmediği her anlamda ortaya çıktı. Vatandaşlarımıza anayasa değişikliğini anlatmak yerine ya gündelik olaylardan bahsediyorlar ya hükümetin icraatlarından bahsediyorlar ya da farklı gündemler oluşturuyorlar. Millet yarın neye oy vereceğini bilmek istiyor. Bunu anlatmıyorlar, gidiyorlar farklı konular anlatıyorlar. Hazırlandı, onlara anlatıldı. Kendi yapmadıkları anayasayı kabul etmemizi bekliyorlar. Bir korku toplumu oluştu. İnsanlar özgürce iradelerini beyan edemiyorlar, kaygılılar. Her gün kullanılan ayrıştırıcı dil bizi her geçen gün endişeye sevk ediyor."
CHP Manisa Milletvekili Yıldız Tur Biçer, Türkiye'nin çok önemli bir süreçten geçtiğini belirterek, "Devlet 'evet' dedirtmek için bütün gücünü kullanıyor. Buna rağmen 'hayır'ın etrafında bir halk örgütlenmesi var. Halkın 'hayır'ı, devletin 'evet'ini yenecek. Devlet halkın parasını 'hayır' diyenlere baskı için kullanıyor. 2016 yılında örtülü ödenekten 1 milyar liradır. 2017 yılının ilk iki ayında örtülü ödenekten kullanılan para 460 milyon lira. Bir yılın yarısı 2 ay içinde kullanıldı. 16 Nisan'dan sonra bugüne kadar yapılan baskıların hesabı sorulacak." diye konuştu.
CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, sokakta baskı ve sindirme politikası olduğunu ileri sürerek, devletin tüm güçleriyle "hayır"ı sindirmeye çalıştığını bildirdi.
CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, anayasa değişikliğinin bir kişinin talebi olarak gündeme geldiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Ülkede çok ciddi sıkıntılar var. Ekonomik kriz var, işsizlik var, ciddi bir terör sorunu var. Bunlara çözüm bulmamız gerek. Dünya ile ilişkilerimiz kopmuş durumdadır. Bunlar bir tarafa itildi, bir adamı mutlu etmek için yollara düştük. 80 milyon bir adamı seçecek. o da dönüp milletvekillerini, bakanları seçecek. Başkan yardımcılarını seçecek. Kaç tane başkan yardımcısı olduğu belli değil. Bir sabah kalkacağız, eşini, damadını başkan yardımcısı yapacak. Yargı onun elinde olacak. Vali ve kaymakamları o atayacak. Aynı zamanda partisinin genel başkanı olacak, sonra da bağımsızlık yemini yapacak."
CHP Samsun Milletvekili Hayati Tekin de Türkiye'nin saltanatın kaldırıldığı 1922'en de geriye götürüleceğini, özellikle 16. madde ile Türkiye'nin bölünebileceğini ileri sürdü.
