Haberler

MHP TBMM Grup Toplantısı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkiye'nin kozmik şifrelerinin çözülmesi neyse vatandaşlarımızın kimlik bilgilerinin karanlık çevrelerin kontrolüne geçmesi aynı şeydir.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, " Türkiye'nin kozmik şifrelerinin çözülmesi neyse vatandaşlarımızın kimlik bilgilerinin karanlık çevrelerin kontrolüne geçmesi aynı şeydir." dedi.

Bahçeli, partisinin Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, günümüzde özellikle İslam toplumlarında fikri tutukluğun, zihni tutsaklığın, vicdani durağanlığın ciddi ve ileri boyutlarda olduğunu ifade etti.

İslamiyet'in özünün hakkıyla kavranamadığını, Allah'ın ilahi buyruklarının layıkıyla anlaşılamadığını dile getiren Bahçeli, bu nedenle manevi bir buhran halinin adeta egemenlik kurduğunu söyledi.

Bahçeli, "Müslüman görünümlü münafıklar, mürşit kisveli müşrikler, mümin maskeli müfsitler İslam coğrafyasının mahvına ve mağlubiyetine hizmet etmektedir.

Bugün İslamiyet, tarihte hiç olmadığı kadar tehdit kuşağındadır.

Haçlıların yapamadığı, Batılı emellerin başaramadığı ne kadar kötülük, ne kadar kalleşlik varsa din bezirganları tarafından etap etap gerçekleştirilmektedir.

Bu hazin gerçek hepimiz adına kaygı ve üzüntü vericidir." diye konuştu.

Kutlu Doğum Haftası'na değinen Bahçeli, "İslam toplumlarının bugünkü krizi, bugünkü derin sıkıntısı Efendi'mizi samimiyetle özümsemekten oldukça uzak olmalarıdır.

Peygamberimiz ne demiş, neyi tavsiye etmiş, neleri yasaklamışsa şu anda tam tersi yapılmaktadır.

Meselenin odak noktasındaki asıl sorun tevhid inancından ve vahdet çizgisinden savrulmaktır.

En vahşi cinayetler İslam adına işleniyorsa, mezhepçilik kanser hücresi gibi yayılıp tefrika tüm değerlere meydan okuyorsa ortada elbette devasa bir problem var demektir." ifadesini kullandı.

"Başka rehbere, sahte alim ve fetva makamlarına yer yoktur"

Yüz milyonlarca Müslüman'ın aç ve sefil olduğuna işaret eden Bahçeli, en az bu kadarının da demokratik haklardan mahrum olduğuna dikkati çekti. "Buna karşılık Batı'ya uşaklık yapmaktan utanmayan, küresel senaryolara kapı bekçiliğine soyunmaktan rahatsızlık duymayan krallar, şeyhler, emirler İslam toplumlarını iliklerine kadar sömürmektedir." diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Görüyorsunuz, Suudi Arabistan Kralı Ankara'ya ayak basmadan yüzlerce lüks araç, korumaya alınmış şatafatlı oteller hizmetine tahsis edilmiştir.

Ne var ki bir dilim ekmek diyen, birazcık hak ve hukuk isteyen milyonlarca gariban, muhtaç ve düşkünü hesaba katan, aklından geçiren, bunlarla ilgili tasalanan yoktur.

Bu çelişki yumağı Muhammedi ahlakla, tevhid inancının ruhuyla bağdaşmakta mıdır?

Tevhid adaletsizliğin karşısındadır.

Tevhid şirkin hasmıdır.

Tevhid müsrifliğin tam karşı cephesidir.

Bu yüzden mühürlü kalplerin açılması ancak ve ancak Efendi'mizin samimiyetle tanınmasına, tevhid ve vahdet şemsiyesi altında el ele vermeye bağlı olduğu düşüncesindeyim.

Eğer bu olursa İslam toplumları huzuru bulacak, yeni bir asrısaadete uyanacaktır.

Eğer bu gerçekleşirse İslamiyet kılıfı altına saklanarak kan akıtan, can alan bütün cani ve canavarların ürediği bataklık kuruyacaktır."

MHP Genel Başkanı Bahçeli, "İslamiyet'i terörle ilişkilendirmeye, arasında bağ kurmaya çalışan kim varsa, elinde hançer, silah, kılıç, bomba bulunduğu halde haksızlığa, vahşete Allah kelamıyla da olsa hizmet eden kimler bulunuyorsa sapkındır, katildir, iblisle söz kesmiştir.

Müslümanlar yeni bir dirilişin yol haritasını dürüstçe arıyorlarsa bilinsin ki bu çıkış Efendi'mizin kutlu hayatında, yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'in mübarek sayfalarındadır.

Başka rehbere, sahte alim ve fetva makamlarına yer ve gerek yoktur." görüşünü dile getirdi.

MKE Silah Fabrikası Müdürü Tanrıverdi'nin tutuklanması

Türkiye'de siyasetteki kördüğüm ve kayıkçı kavgasının, milletin esas gündem ve beklentilerini perdelediğini öne süren Bahçeli, " Türkiye'de, 14 yıldır siyasi ahlak ve seviye diptedir.

Türkiye'nin ortak çıkarlarını gözetmekten aciz, Türk milletinin özlem ve beklentilerine tercüman olmaktan habersiz siyaset esnafı huzursuzluğu daha da derinleştirmektedir. Bilhassa iktidar partisi ile anamuhalefet partisi arasındaki hakaret yarışına Cumhurbaşkanı'nın da eklenmesi, üstelik açık taraf haline gelmesi ülkemiz adına üzüntü vericidir." değerlendirmesinde bulundu.

Bahçeli, "Siyasi tansiyondaki yükseklik, iktidar partisindeki pervasızlık ve kontrolsüzlük ülkemizi uçuruma sürüklemektedir.

Toplumsal güven iniştedir.

Demokratik değerler buharlaşmaktadır.

Kanunsuzluk ve kanun kaçakları revaçtadır.

Haram yiyenler, hıyanete yandaş ve teşne olanlar rağbet görmektedir." iddiasında bulundu.

Suç ve suçluları caydıracak adalet mekanizmalarının çalışmadığını ileri süren Bahçeli, şunları söyledi:

"Kırıkkale Silah Fabrikası Müdürü'nün, TSK'nın temel saldırı silahı olarak tasarlanan milli piyade silahlarının çizim ve tüm üretim planlarını yabancı bir firmaya satarken suçüstü yakalanması aslında her şeyin özetidir.

Bu vatan haini milli sırları kişisel menfaate dönüştürmeye cüret ve cesaret edecek kadar gözünü karartmıştır.

Kırıkkale Silah Fabrikası'nı şaibe altında bırakan söz konusu hainliğin başka ayak ve işbirlikçilerinin olup olmadığını, Türkiye'nin milli güvenliğine zarar verecek benzeri ihanetlerin gerçekleşip gerçekleşmediğini Hükümet mutlaka açıklığa kavuşturmalıdır."

"Türkiye'nin kozmik şifrelerinin çözülmesiyle aynı şey"

Milli güvenlik açısından tehlike saçan bir diğer konunun da vatandaşların kimlik bilgilerinin çalınması olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Bu sonuç tam bir skandal, tam bir iflas halidir.

Vatandaşlarımızın mahremi sayılabilecek kimlik ve adres bilgilerine bilgisayar korsanları nasıl ulaşabilmiş, siber güvenlik duvarlarına ne olmuştur?

Dile kolay, sayıları 50 milyona yaklaşan vatandaşımızın kişisel kimlik bilgileri hangi amaçla elde edilmiş, kimlerin eline geçmiştir?" diye konuştu.

Hükümetin, yaptığı açıklamalarla konuyu basite indirgediğini ve bunun bir sorumsuzluk örneği olduğunu savunan Bahçeli, "Türkiye'nin kozmik şifrelerinin çözülmesi neyse vatandaşlarımızın kimlik bilgilerinin karanlık çevrelerin kontrolüne geçmesi aynı şeydir." ifadesini kullandı.

Bu konuda bir tedbir geliştirilmemesini de eleştiren Bahçeli, "Bize göre bu aymazlığın affı ve bahanesi de yoktur.

AKP hükümeti iddiaları yavaştan almış ve hatta kulağının üstüne yatmıştır.

Konu milli güvenliğimizi birçok cepheden ilgilendirmektedir.

Türkiye çadır devleti, yeni yetme bir ülke değildir.

Türkiye bir grup bilgisayar korsanının, üç beş suç örgütünün eline avucuna düşmeyecek kadar onurlu ve güçlü bir devlettir." görüşünü dile getirdi.

Bahçeli, şunları kaydetti:

"Şayet kişisel verilerin çalınmasında yabancı ülke ve istihbarat teşkilatlarının parmağı varsa bu da süratle aydınlatılmalı, gerçekler milletimizle paylaşılmalıdır.

Böyle bir devlet idaresi nerede görülmüştür?

Türk milletinin özeline kast etmek kimin haddi, kimlerin harcıdır?

Bir gerçek varsa o da şudur:

AKP Hükümetinin, milletimizin kimliği aşırılırken ruhu bile duymamış, duysa bile önüne geçememiştir.

Kimliksizler için kimliğin bir önemi olmayabilir.

Kimliğini kaybetmişler için kimlik bilgilerinin çalınması önemsiz bir ayrıntı olarak da görülebilir.

Fakat Türk milletinin milli kimliği, tüm vatandaşlarımızın her birini özel kılan şahsi bir kimliği vardır ve bunlara da el uzatanın eli kırılmalı, göz koyanın cezası verilmelidir."

(Sürecek)

Kaynak: AA / Politika

Devlet Bahçeli Kırıkkale Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title