Haberler

MHP TBMM Grubu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkiye'nin milli kurum ve kuruluşlarına kurşun ve bombayla saldırıp; 60 polis, 3 asker, 145 sivil vatandaşımızın şehadetine, bin 491 kardeşimizin yaralanmasına neden olan rezillerin PKK veya IŞİD'den ne farkı var?" diye sordu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, " Türkiye'nin milli kurum ve kuruluşlarına kurşun ve bombayla saldırıp; 60 polis, 3 asker, 145 sivil vatandaşımızın şehadetine, bin 491 kardeşimizin yaralanmasına neden olan rezillerin PKK veya IŞİD'den ne farkı var?" diye sordu.

Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmaya, "Bıçak gibi keskin, kurşun gibi ağır, gece gibi karanlık bir ülke tablosu altında haftalık parti Meclis Grup Toplantımızı gerçekleştiriyoruz." sözleriyle başladı.

Tarihinde ilk kez mütecaviz emellere uğrayan, ilk defa kurşun ve bomba yiyen Gazi Meclis'in çatısı altında sönmeye yüz tutan kardeşlik meşalesini canlı tutmaya çalıştıklarını belirten Bahçeli, "Her mihnet ve melanete rağmen düşmedik; hamd olsun ayaktayız." dedi.

"Sonunda bu da oldu, kaos fitili ülke genelinde tutuşturuldu." ifadesini kullanan Bahçeli, Türkiye'nin kör bir çıkmazda, koyu bir istikrarsızlık kuşağında olduğunu öne sürdü.

Bugün 93 yıllık Cumhuriyet tarihinin en nazik, en kırılgan, en yürek yaralayıcı döneminde olunduğunu dile getiren Bahçeli, bu nedenle ortak akıl ve iradeyle hareket etmek gerektiğini vurguladı. Bahçeli, "Sabırlı olmalı, sağduyunun rehberliğinden ayrılmamalıyız.

Kin, nefret ve öfke salgınına kapılıp bu cennet vatana kabus üstüne kabus yaşatanların, tuzak kurup arkasına yaslanarak birbirimize girmemizi seyre dalanların değirmenine su taşımaktan kaçınmalıyız.

Uyanık olmalı, diri durmalıyız.

Milli birlik ve kardeşliğimiz üzerinde oynanan acımasız kumarı görmeli, aklımızı başımıza almalıyız.

Maalesef Türkiye yoğun bakımda, yoğunlaşmış risk altındadır.

Türk milleti endişeli, gelişmelerin boyutu çok tehlikelidir." diye konuştu.

-"Seçimle gelen seçimle gidecektir"

Postal seslerinin, tank paletlerinin gürültülerinin, demokrasinin sesini bastıramayacağını, milli tercihlere üstünlük kuramayacağını belirten Bahçeli, Türk milletinin demokraside karar kıldığını, meşruiyet dairesinde kalarak iktidar değişiminin nasıl olacağını yıllar evvel belirlediğini söyledi.

"Seçimle gelen muhakkak surette seçimle gidecektir.

Milletin getirdiğini yine millet götürecektir." diyen Bahçeli, başka bir yol, başka bir seçenek olmadığını; darbe denemelerinin, darbeci heveslerin, muhtıracı odakların, cunta arayışlarının ve çabalarının ülkeye yapılacak en büyük kötülük ve karşı girişim olduğunu dile getirdi.

MHP'nin, 47 yıllık şerefli geçmişinde darbeye en çok maruz kalan, darbelerden en çok zarar gören bir millet ve demokrasi anıtı olduğunun altını çizen Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hiçbir zaman demokrasi dışı oluşum ve çeteleşmeye sempati duymadık.

Hiçbir zaman darbecilerle ortak bir gelecek düşlemedik, düşünmedik.

Israrla demokrasiden yana olduk. MHP'nin demokrasiden taviz verdiği, ara rejim sevdalılarına, TSK'yı kirli emellerine alet eden kokuşmuşlara göz kırpıp el uzattığı görülmüş, duyulmuş şey değildir.

Bu nedenle, 15 Temmuz gecesi uçaklar Ankara semalarında alçaktan uçuşa başladığı andan itibaren tehlikeyi hissettik ve anında genel merkezimize intikal ettik.

Kim gelirse gelsin, üç hilal sancağının altında olacağımızı yüreklice gösterdik.

Peşinden gelişmeleri dikkatle, cesaretle, özenle izlemeye koyulduk.

Baktık ki olağan dışı askeri bir hareketlenme vardır.

Türkiye'nin büyük bir tehlikenin eşiğinde olduğunu anladık.

İlk andan itibaren olası bir kalkışmanın kabul edilemeyeceğini, hükümetin ve milletin yanında olduğumuzu bizzat Sayın Başbakan'ı telefonla arayarak ilettim.

Arkasından 16 Temmuz saat 1.30 sularında yazılı bir basın açıklamasıyla her türlü demokrasi dışı arayışa karşı olduğumuzu, darbe teşebbüsünde bulunanların derhal hukuka teslim olmalarını çekinmeden, korkusuzca ifade ettim.

Ama demedik, ancak demedik, 'bize yarar mı, hissemize bir şey düşer mi' hesabı yapmadık.

Darbe cüretinin karşısına çakı gibi, çelik gibi çıktık, darbecilere 'hayır' dedik. MHP, anında darbe girişimine en sert ve tavizsiz tepkiyi vermiştir.

Bizim yalnızca Allah'a can borcumuz vardır.

Biz kutlu dava yoluna her şeyi göze alarak, her mihnete kafa tutarak, her zillete meydan okuyarak ve de sonunu düşünmeden çıktık.

Türk milletinin egemenlik haklarını çiğneyen zorbalara; zulümle iktidarı gasp etmeye yeltenen haydutlara göz yummamız, ne olur ne olmaz basitliğiyle sesimizi kısmamız bir defa varlık gayelerimizi inkardır. Herkes pısmış vaziyette askeri kalkışmanın boyut ve akışını hesap ederken, biz hasbi ve haysiyetli davrandık; millet dedik, demokrasi dedik, milli iradenin namusunu yılmadan savunduk.

MHP, bedeli ne olursa olsun, milletin onay vermediği, destek çıkmadığı hiçbir ilişki ağının içinde olmayacağı gibi, buna tepkisiz de durmayacaktır.

Ülkenin huzur ve istikbali için tek çare demokrasidir.

Seçimle gelmemiş hiçbir güç ve çevrenin meşruiyeti olmayacaktır.

Sorunlarımızdan kurtuluşun yegane çıkışı milletimizin tertemiz vicdan ve iradesidir.

Demokrasi tankın altına girse de, eninde sonunda oradan çıkacaktır.

Bu çağda, bu devirde, insanlık tarihinin 2016'yı gösterdiği bu zamanda, bırakınız planlanan darbenin gerçekleşmesini, bunu akıldan geçirmek, acaba olur mu demek bile ihanettir, rezalettir, düşmanlara hizmettir."

-"Milletimle övünüyorum"

15 Temmuz gecesi, TSK içine mevzilenmiş dar bir kadronun, küçük bir yapılanmanın ülke yönetimini ele geçirmeye kalkıştığını, Türk milletinin güvenliğini sağlamak üzere muhataplarına tevdi ve emanet edilmiş silahların, acımasızca yine millete çevrildiğini belirten Bahçeli, o gece yaşananları özetledi.

Bahçeli, "Türk milletinin alın terinden tasarruf edilen kaynaklarla alınan uçak ve helikopterlerle kahraman Türk polisleri şerefsizce hedef alınmıştır ve 47 polisimiz şehit edilmiştir.

Polislerimizi şehit edenler; TSK'ya sızmış namussuz ve hain darbecilerden başkası değildir.

Cumhuriyet tarihinde böylesi bir kepazeliğin izi aransa bile şüphe etmeyiniz ki bulunamayacaktır.

Dünya tarihinde kendi milli meclislerine saldırıp bombalayan çok az sayıda saldırgan ve melun vardır ki bunlar arasına 15 Temmuzcular da girmiştir." değerlendirmesini yaptı.

TBMM'nin tarihinde ilk kez bomba yediğine dikkati çeken Bahçeli, "Bu firavun artıkları, bu üniformalı teröristler milletin kalbine bombayı fırlatmışlar, 79 milyonun tamamının dehşet ve korku dolu saatler geçirmelerine neden olmuşlardır. Türkiye'nin milli kurum ve kuruluşlarına kurşun ve bombayla saldırıp; 60 polis, 3 asker, 145 sivil vatandaşımızın şehadetine, bin 491 kardeşimizin yaralanmasına neden olan rezillerin PKK veya IŞİD'den ne farkı vardır?" dedi.

TSK'ya gizlenmiş, yıllarca kendilerini saklamayı başarmış asker görünümlü bu canilerin, belgeli, delilli, ilelebet vatan haini, Türkiye düşmanı olduğunu ifade eden Bahçeli, "Bunların Pensilvanya'daki çürümüşten emir alan paralel yapılanmanın uzantıları olmaları meselenin bir başka ibret verici tarafıdır." diye konuştu.

Darbe teşebbüsünün, milletin azim ve sinesine çarpıp dağıldığını kaydeden MHP Genel Başkanı Bahçeli, şunları söyledi:

"Demokrasinin itibar ve iffeti kurtarılmıştır.

Türkiye ipten alınmıştır.

Halkımızın canı pahasına tankların üzerine çıkarak darbeyi püskürtmesi takdir ve tebriğe şayan asil bir duruştur.

Milletimle övünüyorum.

Darbeye karşı çıkan, demokrasiye samimiyetle bağlı herkesi, her vatan evladını kutluyor, Allah razı olsun diyorum.

Medya, demokrasi imtihanından alnının akıyla çıkmıştır.

İş alemi, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, siyasi partiler, yediden yetmişe tüm Türkiye darbe emellerine direnmiş, demokrasiye kol kanat germiştir.

Askeri kalkışmada şehit olan vatan evlatlarına Cenabı Allah'tan rahmet, kederli ailelerine, büyük milletimize başsağlığı diliyorum.

Halen tedavisi süren tüm kardeşlerime tez elden şifa ve deva temenni ediyorum."

(Sürecek)

Kaynak: AA / Politika

Devlet Bahçeli Türkiye PKK Politika Güncel Haberler

title