MHP'li Şandır'dan Avrupa Birliği ve 2001 Krizi Değerlendirmesi

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır, iktidar oldukları takdirde Avrupa Birliği (AB) ile bugünkü sürdürülen müzakereleri derhal durduracaklarını söyledi.

Şandır, gazetecilerle bir araya geldiği yemekte yaptığı konuşmada, iktidar olur olmaz AB ile müzakereleri derhal sonlandıracaklarını kaydetti. Avrupa'ya, "Gelin bu işe yeniden başlayalım" diyeceklerini ifade eden Şandır, AB'yi, AB yapan kriterlere davet edeceklerini söyledi. Türkiye'nin AB'ye daha gerekli olduğunu ifade eden Şandır, "AB bizden vazgeçemez. Şu anda AB-Türkiye ilişkilerinin geldiği nokta AB kriterlerine uygun değil. Kopenhag kriterlerine uygun değil, AB kuruluş felsefesine uygun değil. Bize

verilen sözlere uygun değil. 1999 yılında biz AB'nin siyasi sürecine geri dönerken, Helsinki zirvesinde bir şartla döndük. O neydi? Diğer aday ülkelerle eşit statü ile üyeliğimiz devam edecek. Şimdi bunu çiğnediler. 1999'a geri çekeceğiz hadiseyi. MHP, AB'ye karşı değil, ama AB ile gelinen noktaya 'hayır' diyoruz. Gelinen noktadaki AB, AB değildir" diye konuştu.

MHP'nin de içinde bulunduğu üçlü koalisyon hükümetine değinen Şandır, o dönemki koalisyonun, Cumhuriyet döneminin en uyumlu koalisyonu, en başarılı hükümetti olduğunu savundu. O koalisyon hükümetinin o kadar uyumlu ve başarılı olmasına rağmen ülkenin ekonomik krize düşmesini engelleyemediğini belirten Şandır, "Bürokratlara gücümüz yetmedi. 150 milyon dolardı Demirbank'ın batmasının nedeni. 20 Kasım 2000 tarihindeki krizin temel sebebi 150 milyon dolar. Halbuki, 1 milyar dolar parası vardı hazinede

Demirbank'ın. Buna siyasetin müdahale etmesi lazımdı. Anlık mesele bunlar. Piyasalarda saniye ile oynanıyor hadise. Bir de uluslararası piyasalarda zaman farkından dolayı, siz burada yatarken ABD çalışıyor. Sizin kalkıp da yüzünüzü yıkayıp, telefona sarılıncaya kadar iş bitiyor. Böyle olunca bürokratın yatmaması gerekiyor. Bu krizin temel zafiyeti siyasetin zaafıdır, bürokrasiye emredemedi" şeklinde konuştu.

21 Şubat 2001'de de aynı türde bir hadisenin yaşandığını dile getiren Şandır, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"O sırada Devlet Bahçeli Türkmenistan'da idi. O Hüsamettin Özkan'ın yatacak yeri yok. Mesut Yılmaz ile kafa kafaya verdiler ve Milli Güvenlik Kurulu'nu erkene aldılar. Devlet Bey'in olmadığı bir tarihe alındı. O günlerde çok büyük bir dış borç ödemesi de vardı. Uluslararası etkilenmeye açık bir gündü. Bülent Ecevit'i yukarıya çıkarttılar, 1 saatten fazla yan odada oturtturdular. Aslında Anayasa'nın atılıp atılmadığı da meçhul. Bunu tarih yazacak. Esas problem yan odada Ecevit'in 1 saat bekletilmesidir. O

süre içinde 5.5 milyar doları bir yerden aldılar, bir yere kaçırdılar. Sonra Ecevit'i oradan aldılar, Başbakanlık'a indirdiler. Ecevit'e 'Bu bir devlet krizidir, Cumhurbaşkanı ahlaksızlık yapmıştır' dedirttiler ve piyasa böyle çöktü. Kriz öyle gelişti. Oradaki zaafiyet neydi? Orada yine siyasetin zafiyeti vardı. O krizin amacı şuydu; o bir piyasa kriziydi, o krizi ekonomiye taşımaktı maksat. Sonra ekonomiye taşınan krizi siyasete taşımaktı, siyasete kriz taşınınca da sosyal krize dönüşecekti. Arjantin'de

olduğu gibi. Proje oydu, oyun aynen buydu. Bunu nasıl önledik, Devlet Bey hızla Türkmenistan'dan döndü ve sorumluluk 'Hükümetindir, gereken tedbirler alınacaktır, endişeye gerek yoktur' diyerek bunu önledi. O zaman 10 milyar dolar paraya ihtiyaç vardı. Nereden bulacaktık bu parayı, IMF'den alacaktık. IMF, 'Dünya Bankası'ndaki Kemal Derviş'i ekonominin başına getirirseniz veririm bu parayı' dedi, Derviş öyle geldi. Siyasi krizi çıkaramayınca 2002 yılından itibanren MHP'yi atmaya karar verdiler. Bu Mesut

Yılmaz'ın yatacak yeri yok."

MHP olarak ülkeyi tek başına yönetmeyi hedeflediklerini de söyleyen Şandır, amaçlarının 'Lider Ülke Türkiye Projesi' olduğunu, ülkeyi gelişmekte olan ülkeler statüsünden çıkarıp, gelişmiş ülkeler kategorisine çıkaracaklarını kaydetti. Önlerine devasa bir hedef koyduklarını belirten Şandır, "Yeni bir yüzyılın, yeni bir bin yılın başındayız. Türkiye çok önemli bir coğrafyaya sahip. Biz bu coğrafyada küresel güç olmak istiyoruz. Nedir bunun anlamı, gayri safi milli hasılamız 4 trilyon dolar olmalı, kişi

başına gelir 25 bin dolar olmalı. Böyle bir hedefi öne koyunca, birçok sorun, sorun olmaktan çıkar" dedi.

(HK-MT-MEF-Y)

Haberler