Haberler

MHP'li Ayhan : 'Torba Kanun' 62'nci Hükümetin Üzerindeki Vesayetin Nasıl Devam Edeceğinin Kanıtıdır

Ayhan, TBMM'de basın toplantısı düzenledi.

Ayhan, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Ayhan, "AKP Kongresinde tek adam rejimine dayalı siyasi baskı rejimi ve yeni Türkiye'nin demokrasi anlayışı, liderlere vefa ve biat yemini olarak tarif edilmiştir. AKP kongresi, emanetçi başbakan ve parti liderini seçmiş, bu temsil bütün Dünya'nın gözleri önünde cereyan etmiştir. Erdoğan 'Bugün değişen şekildir özde değişen bir şey yok' diyerek yeni Türkiye'nin yeni bir vesayet rejimi olacağını bizzat ifade etmiştir. Başbakan önce belirlenmiş sonra onaylanmıştır. AKP'nin anladığı demokrasi budur. Sözde yeni Türkiye din ve vicdan istismarına dayalı, yolsuzluk ve yıkım projesinin devamıdır. AKP'de vesayetçi liderlik dönemi başlamıştır. 62'nci hükümet programını TBMM'de okuyarak göreve başlamıştır. Yeni hükümetin programı atanmış bir başbakana dikte ettirilen bir geçiş dönemi programıdır" dedi.

Ayhan, sözlerini şöyle sürdürdü: "62'nci hükümet sözde yeni Türkiye'yi hedeflemektedir. Sözde yeni Türkiye, yeni vesayet rejiminden ibarettir. 62'nci hükümet vesayet altında ezilmeye başlamıştır. Kendine göre her dönemde ayrı vesayet tanımı yapan ve bundan mağduriyet devşiren AKP, bu kez paralel yapı vesayetinden bahsetmektedir. Paralel yapı vesayeti varsa bunun da müsebbibi AKP hükümetidir. AKP hükümeti iktidarını ve siyasi istikbalini korumak ve tek adam rejimine sorunsuz geçişi sağlamak için, yasama, yürütme ve yargı üzerinde kendi vesayetini oluşturmaya çalışmaktadır. Bunu da kendisi için kurtuluş aracı olarak görmektedir. Yolsuzluk ve hukuksuzluklarını örtmeye ve sözde çözüm süreci diye nitelenen yıkım ve parçalanma projesini bir an önce hayata geçirmeye çabalamaktadır.62'nci hükümet programında yeni olan yegane unsur yıkım sürecinin ilk kez bir Türkiye Cumhuriyeti hükümeti tarafından resmi hedef haline getirilmesidir. Bu olay resmen devlet projesi olarak gösterilmeye çalışılmaktadır. Bir başka deyişle, bu ihanet sürecine tüm devlet aygıtı resmen ortak edilmeye çalışılmaktadır. Diğer taraftan, bu konuda Genelkurmay başkanının açıklamaları ise ortadadır. Sözde bir yol haritası hazırlanıyor. Devletin bütün kurumlarının katkılarıyla, Bunun içinde ne var? bu millete açıklamaktan korkuyorlar.Bu yol haritasında ana dilde eğitim var mı? Teröristlere sosyal ve hukuki güvence verilmesi var mı? Demokratik özerklik var mı? Bölücübaşına af var mı? Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Türk milletinin tanımı, kimliği, dili, bayrağı ile ilgili değişiklik yapılması var mı? İhanet süreci dediğimiz olayda hükümet sorumluluğu yüklenecek bakan bulamamış sonunda olay bizzat emanetçi başbakanın üzerine yıkılmıştır. Ancak Koordinasyon bir başbakan yardımcısının uhdesine bırakılmıştır. Sayın Başbakan yardımcısı, sürecin provokasyona uğramaması için önlemlerin peyderpey hayata geçirildikçe çözüm sürecinin yol haritasının da ortaya çıkacağını söylemektedir. Yani olay gizli gizli yürütülecek, çeşitli kılıflar altına bürünecektir. Ancak İmralı'nın acelesi vardır. Somut adımlar görmek istemektedir. Görünen odur ki yıkım süreci PKK vesayeti ve yönlendirmesi ile yol alacaktır."

Ayhan, sözlerine şöyle devam etti: "62'nci hükümet ilk icraat olarak vesayetin talimatıyla görüşmekten vaz geçtiği torba kanunu sözünden dönerek yasalaşmasını sağladı. Bizzat bu torba kanun 62'nci hükümetin üzerindeki vesayetin nasıl devam edeceğinin kanıtıdır. Paralel devlet söylemleriyle de ortakları ile düşman oldular. Bu olay neticede AKPnin güvenilir bir ortak olmadığını ortaya koymuştur. Son günlerde gündemimizden bir türlü düşmeyen İş güvenliği ve iş kazaları AKP'nin ve onun yandaş kayırmacılığına dayalı kirli rant ekonomisinin maskesini düşürmüştür. İstanbul'da 10 işçimizin daha hayatını kaybetmesi, Soma'da 301vatandaşımızın hayatını kaybetmesi, olaylarda yandaş firmaların ağır ihmal ve sorumluluklarının bulunması ihtimali akla soru işaretleri getirmektedir. Çalışma Bakanı, bunca can kaybına rağmen hala o koltukta oturabiliyor. Üstelik Bakanlık müfettişlerinin soruşturulmasını da engelleyebiliyor. İşte 62. AKP Hükümetinin programındaki sözde insan odaklı ekonomik gelişme perspektifi budur. Yandaşlar, oğullar, torunlar zenginleşsin diye vatan evlatları bu ülkenin insanları can veriyor."

Ekonominin kazık fren yaptığını belirten Ayhan, "Ekonomi kazık fren yaptı. 62. AKP Hükümetinin sözde yeni ekonomik atılım sürecinin ne kadar hayali ve temelsiz olduğu daha başlangıçtan ilk günden ortaya çıktı. İkinci çeyrekte yüzde 2.7 seviyesindeki beklentilerin altında sadece yüzde 2.1 büyüyebildi. Döviz kurunun da desteği ile büyümeye en büyük katkı ihracattan geldi. Ancak Vatandaşın tüketimden elini çektiği, özel sektörün yatırımlara ara verdiği, ikinci çeyrekte alınan tüm önlemlere rağmen finans sektörünün de büyümeye katkı yaptığı görülüyor. Sanayi frene bastı, vatandaşın tüketimi azaldı, özel sektörün yatırımları düştü. Yılın üçüncü çeyreğinde ise ihracatın başında İŞİD belası var" dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İstanbul İmralı Soma Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title