Merkezefendi Belediye Başkanı Subaşıoğlu: "Avrupa Burada Kendi Kuyusunu Kazıyor"

Merkezefendi Belediye Başkanı Subaşıoğlu: "Avrupa burada kendi kuyusunu kazıyor"

Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu :

-"Avrupa insan hakları ve evrensel değerler konusundaki birikimini yitiriyor"

-"Eğer Türkiye olmasa Avrupa'da gündem konuşulmayacak"

-" Denizli'de milletimiz yeni anayasaya 'evet' yönünde kullanacağı kanaatindeyim"

DENİZLİ - Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresinde kayyım atanan belediyeler ile ilgili konuşan ve süre bahanesiyle konuşmasına son verilmek istenen Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, yaşananları anlattı.

Fransa'nın Strasbourg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresine Türk Delegasyonu ile birlikte katılan ve süre bahanesiyle konuşması engellenmek istenen Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, yaşanan gelişmeleri anlattı.

Kayyım atanan belediyeler ilgili gerçek olmayan hükümlere karış çıktıklarını belirten Subaşıoğlu, "Avrupa konseyinde gündem tamamıyla Türkiye'ydi, şunu söyleyebiliriz ki, Türkiye olmasa gündem konuşulmayacak. 2016 Eylül ve Ekim aylarından Avrupa'dan gelen iki tane raportörün kayyım atanan belediyelerle hakkında Türkiye ile düzenlemiş olduğu ve konsey tarafından da kabul edilen rapor tartışıldı. Tabi Türkiye için son derece önemli bir konu, maalesef Türkiye hakkında Avrupalı dostlarımızın yeteri kadar objektif olmadıkları kanaati vardı. Zaten raporda da onu yansıtıyorlardı. Özellikle kayyım atanan belediye başkanlarının yerine, belediye meclis üyelerinden bir kişinin neden atanmadığı yönündeki kanun ile ilgili hüküm söz konusuydu. Kayyım atanan belediyelerin, kayyım atandıktan sonra belediye hizmetlerinin aksatıldığı yönündeki hüküm vardı. Açıkçası biz de buna karşı çıktık" dedi.

Terörün Türkiye'de faaliyetleri ve gerçekleri Avrupa'da tartışmaya devam edeceklerini belirten Subaşıoğlu, "Görevden uzaklaştırılan belediye başkanlarının kamu hizmete görmek yerine, kamu kaynaklarıyla PKK'ya lojistik ve finansal destek sağladıklarını ifade ettik. Bunları net bir şekilde ortaya koyduk. Ama maalesef son dönemde Avrupa'da, bu referandum süreci ile ilgili yaşanan psikolojik atmosfer anlamında Avrupalı dostlarımızın Türkiye'deki gerçekleri dinlemeye çok niyetli olmadıklarını gördük. Zaten Sayın Bakanımız Fatma Hanımın da maruz kaldığı muameleden sonra Avrupa'da, 'evet' kampanyasının neredeyse yasaklandığı, 'hayır' kampanyasının ise tamamen serbest olduğunu gördük. Dolayısıyla Avrupa'nın çok farklı bir psikolojisi var" diye konuştu.

"Süre bahane edilerek, sözlerimize son verilmek istendi"

Terörün Türkiye'ye karşı evrensel düzeyde karşı çıkılabilecek bir takım eylemler gerçekleştirildiğini dile getirdiğini kaydeden Subaşıoğlu, ancak onların buna karşı çıkma konusunda tereddüt yaşadığını söyledi. Subaşıoğlu, "Kayyım atanan belediyelerle ilgili görüşlerimizi ifade ederken, Avrupa Halklar Partisi grubunda kayyım atanan belediyelerle ilgili konuştuğumuz sırada, sözlerimize süre bahanesiyle son verilmek istendi. Ama iki dakika içerisinde de olsa,Türkiye'de yaşanan terör meselesini net bir şekilde ifade imkanı buldum. Ben Avrupa'daki ülkeler, PKK terörünü ve terör örgütlerini kınama konusunda çok istekli olmadıklarını kanaatine vardım. Türkiye hakkında Avrupa birliğinde genel kabul görmüş insan haklarının diğer Avrupa ülkeleri hakkındaki bakış açılarıyla açıkçası çok farklı olduğunu gördüm. Her halde bu ülkeler arasındaki menfaat ilişkileriyle açıklanabilecek bir şeydir" açıklamasını yaptı.

"Avrupa insan hakları birikimini yitiriyor"

Avrupa'nın yıllardır insan hakları, teröre karşı duruşu ve evrensel değerler konusundaki birikimini yitirdiğini belirten Subaşıoğlu, "Avrupa Birliğinde, Avrupa Parlamentosunda, Avrupa Konseyinde hep söz edilen Avrupa'nın ortak değerleri çerçevesinde asla izah edilebilecek bir konu değil. Avrupa'nın maalesef bu konuda çifte standardı var. Türkiye'nin teröre karşı mücadelesi konusunda, objektif olmaktan çok uzaklar. Avrupa burada kendi kuyusun kazıyor. Grubun Başkanı Avusturyalıydı, sadece kendi düzenlemiş oldukları raporun konuşulması gerektiğini söylüyorlardı. Açıkçası biz, bu raporun çok da doğru olmadığını objektif olmadığını ifade ettiğimiz zaman oradaki grubun bunu duymaktan son derece rahatsız olduğunu gördük. Dolayısıyla bu konuşmadan sonra bu konuyu kapattılar, genel kurulda konuşulsun dediler. ama tabi ki, bulunduğumuz her konumda, her fırsatta bunu anlatmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"Milletimiz yeni anayasaya 'evet' yönünde tercih kullanacak"

Son olarak referandum ile ilgili konuşan Subaşıoğlu, Denizli'de, Türkiye'nin önünün açılmasıyla ilgili, yeni anayasa ile ilgili milletin 'evet' yönünde tercih kullanacaklarını kaydetti. Subaşıoğlu, "Milletimiz sandığa gitmeden, oyunu kullanmadan toto oynar gibi şu çıkar, bu çıkar demek doğru olmaz. Ben milletimizin 16 Nisan'da milletimizin sandığa gidip doğru kararı vereceklerine inanıyorum. Tabi bize düşen bu yeni anayasa paketini en doğru şekilde vatandaşlarımıza anlatabilmek. Tabi Sayın Cumhurbaşkanımızın toplu açılış töreninden sonra, onun da hitabetinden sonra Denizli'de, vatandaşlarımızın 'evet' yönünde, yeni anayasaya yön verme konusunda, Türkiye'nin önünün açılacağı yönünden oy verecekleri kanaati ve inancındayım" diye belirtti.