Haberler

Mavi Marmara Mazlumların Umudu"

Mavi Marmara gemisine 5 yıl önce İsrail askerlerince yapılan saldırıda ağır yaralanan İHH İnsani Yardım Vakfı Kocaeli Temsilcisi İsmail Yeşildal, "Mavi Marmara'yı insanlığın onuru, mazlumların umudu olarak görüyoruz" dedi.

METİN GİRGİN - Mavi Marmara gemisine 5 yıl önce İsrail askerlerince yapılan saldırıda ağır yaralanan İHH İnsani Yardım Vakfı Kocaeli Temsilcisi İsmail Yeşildal, "Mavi Marmara'yı insanlığın onuru, mazlumların umudu olarak görüyoruz" dedi.

Yeşildal (37), AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazze'ye sadece insani yardım götürmek için çıktıkları yolda, İsrail askerlerinin insafsızca saldırısına maruz kaldıklarını belirtti.

Saldırı anında geminin burun kısmında bulunduğunu anlatan Yeşildal, zodyaklardan gemiye çıkmak isteyen İsrail askerlerine engel olmaya çalıştıklarını, sivil direniş sergilediklerini dile getirdi.

Gemiye inen İsrail askerlerinin masum insanlara kurşun sıkmaya başladığını ifade eden Yeşildal, "Belimden giren kurşun kasığımdan çıktı. Ağır yara aldım. Helikopterle hastaneye kaldırdılar, orada ameliyat oldum. Hastanede 2 gün kaldım. Kalın ve ince bağırsağım 3 ayrı yerden parçalandı, 22 dikiş atıldı" diye konuştu.

"Psikolojik etkilerini uzun süre üzerimizden atamadık"

Türkiye'nin girişimleriyle serbest bırakıldığını anımsatan Yeşildal, şunları söyledi:

"Türkiye'ye dönemeyecek halde olduğumun belirtilmesine rağmen, imza karşılığı kalmayacağımı bildirip, Türkiye'ye ait ambulans uçağın yoğun bakım ünitesinde İstanbul'a döndüm. Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesinde bir hafta tedavi gördüm. İyileşmem 6 ay sürdü. Psikolojik etkileri uzun süre devam etti. Çocuklarım psikolojik olarak bir hayli etkilendi, eşim de zor süreç geçirdi. Mavi Marmara'yı insanlığın onuru, mazlumların umudu olarak görüyoruz."

Yeşildal, "Neden gemide hep Türkler şehit oldu" şeklinde soru sorulduğunu belirterek, "Çünkü diğer milletlere mensup insanlar bizim misafirimizdi. Onlara 'Kamaralardan çıkmayacaksınız, bu Türkiye'ye ait bir gemi, biz savunacağız' dedik" ifadesini kullandı.

Davayla ilgili sürece değinen Yeşildal, bazı mağdurların şahsi açtığı maddi ve manevi tazminat davalarının bulunduğunu, kendisinin de bu hakkının saklı olduğunu anlattı.

Mavi Marmara gemisindeki Anadolu Ajansı muhabiri Yücel Velioğlu'nun açtığı davada İsrail'in 40 bin lira manevi ve 6 bin 103 lira maddi tazminata mahkum edildiğini anımsatan Yeşildal, mahkemenin kararını "diğer davalara emsal olması açısından iyi bir gelişme" şeklinde değerlendirdi.

Yeşildal, İsrail'in Türkiye'den özür dilemesinin, suçunu kabul ettiği anlamına geldiğini vurgulayarak, "Bu da Filistin davası açısından önemli bir aşama. Ama aslolan İsrail'in, Gazze ve Filistin'deki ablukayı kaldırmasıdır" dedi.

Geminin en yaşlı kadın yolcusu Çiçekdağ

Mavi Marmara gemisinin en yaşlı kadın yolcusu Yıldız Çiçekdağ (67) ise bir arkadaşının daveti üzerine gemiye bindiğini söyledi.

Çiçekdağ, 4 çocuk ve 13 torun sahibi olduğunu belirterek, "Geminin en yaşlı kadını bendim. 62 yaşındaydım. Bir arkadaşım 'Gazze'ye gidiyoruz, geliyor musun?' dedi. Ben de 'Ne lazım?' dedim. 'Yürek lazım, cesaret lazım' dedi. 'Onlar ben de var' dedim ve gittim" diye konuştu.

Saldırı anında kadınları geminin aşağısına indirdiklerini, yukarıda ne olup bittiğini anlayamadıklarını kaydeden Çiçekdağ, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Silah seslerini duyuyorduk. 'Yaralımız çok' diye sesler geliyordu. Bir yandan siren sesleri. Yukarılarda bir şeyler oluyor ama biz anlamıyoruz. Dua ediyoruz, namaz kılıyoruz. Panik yapmadık. Bir süre sonra yukarı çıktık. Merdivenler kan içinde, yerler cam kırığı, yaralananları görüyoruz. İsrail askerleri etrafı sarmış. Silah ellerinde, nereye çekerlerse oraya gidiyoruz. İzmir'den 5 erkek, bir kadın bendim. Cengiz Songül adlı yol arkadaşımız şehit oldu. Saatlerce kapalı yerde tuttular. Bizi köpeklerle aradılar. Tepki gösterdim, ellerimi kelepçelediler. İnsanlar saatlerce elleri kelepçeli bekletildi. Yorgun ve uykusuzduk. Saatler sonra bir limana götürüldüler, esir muamelesi yaptılar. Omuzlarımızdan tutup sürüklediler. Sürekli bir yerlere götürüp durdular. Bize psikolojik baskı yaptılar."

"Mavi Marmara bizim için ana baba kucağı oldu"

Mavi Marmara gemisini unutamayacaklarına işaret eden Çiçekdağ, "Mavi Marmara gemisi, bizim için ana kucağı, baba kucağıydı, ilim ve terbiye görülen bir okul gibiydi" ifadesini kullandı.

Gemide, dilini, dinini bilmedikleri çeşitli milletlerden insanların bulunduğunu belirten Çiçekdağ, "İngilizce, Arapça konuşan insanlarla konuşamasak bile bir şekilde anlamaya çalışıyorduk" dedi.

Gemide paylaşım ve çok güzel bir kardeşlik olduğunu anlatan Çiçekdağ, şunları kaydetti:

"Allah devletimizi, başımızdakileri eksik etmesin, Allah razı olsun. Bizi uçakla alıp İstanbul'a getirdiler. Ailem çok merak etmiş. Halk yollara dökülmüş, bizi karşılamaya gelmişti. Yarın yine olsa yine seve seve giderim. İHH Başkanımız Bülent Yıldırım'ın olduğu yerde ben hep varım. Gazze'nin, Filistin'in hürriyetine kavuşmasını çok istiyorum. 'Bize özgür Gazze'yi, özgür Filistin'i görmeyi nasip eyle' diye her gün Allah'a dua ediyorum."

Kaynak: AA / Yerel

Marmara İsrail Yerel Haberler

title