Matematiği Soyut Olmaktan Çıkardı

Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cemil İnan, kurduğu laboratuvar ile Matematiği soyut olmaktan çıkarıp somut bir hale getirdi.

Bölgede bulunan üniversitelerin hiçbirinde böyle bir laboratuvarın bulunmadığını kaydeden İnan, Türkiye'deki sayılı matematik laboratuvarlarından birini yapmayı başardıklarını ifade etti. Ülke olarak matematiği öğretemediklerini kaydeden İnan, eğitimcilerin çocuklara matematiği öğretme metotlarının matematiği öğrencilerin gözünde bir kâbusa çevirdiğini aktardı.

"ÖĞRENCİLERİN KENDİ ELLERİ İLE YAPABİLECEKLERİ MATERYALLER HAZIRLATTIK"

Kurduğu laboratuvar ile öğrencilerin aslında matematiğin o kadar da korkulacak bir şey olmadığını anladıklarını dile getiren İnan, "Biz ülke olarak matematiği öğretmekte gerçekten zorluklarla karşılaştığımızı ve öğretemediğimizi görmüş bulunuyoruz ve bunu artık birçok bilim insanı matematikçi de kabul etmektedir. Ülkemizde matematiğin öğretimi konusunda başarısız olduğumuz hakkında tüm bilim adamlarında bir ortak görüş var. Bundan hareketle yıllar önce matematiğin daha soyut olmaktan çıkarıp somut araçlarla öğretebilir miyiz diye bir sunum yapmıştım. Dünyada bu konuda gelişmeler var. Örneğin ben Almanya'yı, Finlandiya'yı inceledim. Neler yapıldığını gördüm. Onların benzerini acaba burada yapabilir miyiz? Hatta daha değişik bir şeyler yapabilir miyiz? Diye düşündük ve yola çıktık. Öğrencilerin kendi elleri ile yapabilecekleri materyaller hazırlattık. Mesela kartonlarla yapılmış basit hesap makinesi gibi" dedi.

"İDDİA EDİYORUM BÖLGEDE BÖYLE BİR LABORATUVAR YOK"

Bunun gibi birçok materyal hazırlatıp Diyarbakır ve Batman'daki köy okullarına dağıttıklarını ifade eden İnan, bunu şu ana kadar yaptıklarını ve yapmaya da devam edeceklerini söyledi. Laboratuvarı yapmaktaki tek gayelerinin çocuklara matematiği öğretmek olduğunu belirten İnan, bunu laboratuvarda bulunan materyaller üzerinden örnekler vererek anlattı. İnan, "Mesela kesirleri öğretiyoruz çocuklara. Kesirlerde toplama niye toplanır? Paydaları niye eşitleriz? Çarparken çarpıyoruz da niye toplama da eşitliyoruz? Bu konularda daha detaylı bilgi verebilmek için mümkün olduğu kadar günlük hayattan materyal kullanarak çözmeye başladığımızda öğrencilerimizin bu işi daha iyi anlamaya başladıklarını gördük. Biz bunu lisede de yapıyorduk ama çok kısıtlı imkânlarla yapıyorduk. Bunun gibi bir laboratuvarımız yoktu. Laboratuvarımız çok mükemmel bir laboratuvar. İddia ediyorum Erzurum dâhil bölgede böyle bir laboratuvar yok. Şimdi nerede buna yakın ya da benzer bir laboratuvar var? Mesela ben Bursa'da olduğunu biliyorum. Ankara Üniversitesi'nde üniversitenin değişik birimlerinde buna benzer odalar var ama içinde materyal yok. Gittim gördüm. Bir projektör, bir hoca, bir tahta. Başka hiçbir şey yok. Ama bizim burada materyal, projektör tahta, akıllı tahta var. Sınıfın içinde hazır mevcuttur. Şimdi burada yaptığımız şeylerden birkaç örnek verebilirim size. Mesela karşıda dolaplar var. O önemli bir dolap problemidir. O dolapların kapaklarını açıp kapatarak biz EBOB ve EKOK'ların en küçük ortak kat, en büyük ortak katlarını bulabiliyoruz. Bu da ilk ve sadece bizde var. Ben bir makalede gördüm. Yabancı bir dergiden okumuştum. Acaba bunu yapabilir miyiz? Diye düşündük. Öğrencilerimiz de sağ olsun benim babam marangozcu hocam yapabilirim dedi. Materyali gittik yaptık" diye konuştu.

"ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ BİLE HENÜZ MATEMATİĞİ TAM MANASIYLA KAVRAYAMADI"

Yaptıkları materyal ile dersi anlattığında kendi öğrencilerinin gözündeki parıltıyı gördüğünü aktaran İnan, bunun aslında ilkokulda yapılmış olması gerektiğini ama maalesef üniversite öğrencilerinin bile henüz matematiği tam manasıyla kavrayamadıklarını dile getirdi. İnan, "Şimdi biz bu materyal ile sayıların EBOB ve EKOK'larını uygulamalı yapınca çocukların gözlerindeki parıltının değiştiğini, matematiğe karşı tutumlarının değiştiğini gördüm. Şimdi üniversite sırlarındaki öğrencilerin gözlerinde parıltı olduğunu gördüm. Şimdi normalde bunun ilkokul sıralarında öğrenilmiş olması gerekirdi. Şimdi bizim yapıp köy okullarına gönderdiğimiz materyal ile ilkokulda çocuklar matematiğin harikalığını keşfetmiş oluyor" şeklinde konuştu.

"BAKANLIK DESTEK VERSİN KÖY OKULLARINDA MATEMATİĞİ ANLATALIM"

Diyarbakır'da bulunan ilk ve ortaokul öğretmenlerinin rektörlükten izin almaları şartıyla gelip laboratuvarı kullanabileceklerini ifade eden İnan, ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı'nın kendilerine destek vermesi durumunda gezici kütüphane gibi materyalleri tıra yükleyip Diyarbakır'daki bütün köy okullarına götürüp matematiği anlatacaklarını söyledi. İnan şöyle devam etti:

"Başat bize bu imkânı sağlayan Rektörümüz Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç hocamız olmak üzere, Dicle Üniversitesi Proje Araştırma Destekleme Merkezi'ne teşekkür ederim. Üç proje ile bizi desteklediler. Eksiğimiz var mı? Var. Kafamızda bazı şeyler var. Bazı aletleri burada yapmak istiyoruz. Bizler birçok şey yapıyoruz ancak herhangi bir hareketlenme göremiyoruz. Sizin aracılığınızla bir duyuru yapmak istiyorum. Bu laboratuvardan faydalanmak isteyen ilk ve ortaokul hocaları rektörlüğümüzden izin almak kaydıyla öğrencilerini getirip burada eğitebilirler. İkinci bir duyuruyu da bakanlığa yapmak istiyorum. Eğer bakanlığımız bizi desteklerse bu laboratuvarı gezici kütüphane gibi bir tıra yükleyeceğiz ve Diyarbakır'daki bütün köylere götüreceğiz. Her gün bir köye giderek orada öğrencilerle bu materyalleri buluşturacağız. Bu sayede köy okullarındaki çocuklara matematiğin aslında korkulacak bir şey olmadığını göstermiş olacağız"

Engin ÖZTÜRK

Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Diyarbakır Türkiye Eğitim Haberler