Haberler

Mardin'de 'Kan Davaları' Paneli

Mardin Valiliği tarafından bölgedeki kan davalarına dikkat çekmek amacıyla İl Müftülüğü'nün organize ettiği, 'Mardin'in Kanayan Yarası Kan Davaları' konulu panelde konuşan Vali Yardımcısı Ali İkram Tuna, kan davalarının hem çok günah, hem de suç olmasına rağmen varlığını halen sürdürdüğünü söyledi.

Mardin Valiliği tarafından bölgedeki kan davalarına dikkat çekmek amacıyla İl Müftülüğü'nün organize ettiği, ' Mardin'in Kanayan Yarası Kan Davaları' konulu panelde konuşan Vali Yardımcısı Ali İkram Tuna, kan davalarının hem çok günah, hem de suç olmasına rağmen varlığını halen sürdürdüğünü söyledi. AK Parti MKYK Üyesi Prof.Dr. Mazhar Bağlı ise yaptıkları araştırmada kan davası işleyenlerin yüzde 68'nin pişman olmadığını söylediklerini, kan davası cinayetlerinin ise toplumda kahramanlık destanı olarak görüldüğünü belirtti.

İl Müftülüğü Konferans salonunda düzenlenen, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nün Sosyal Destek (SODES) proğramı kapsamında desteklediği ' Mardin'in Kanayan Yarası Kan Davaları' konulu panele ilgi büyük oldu. Mardin Valisi Ahmet Cengiz'in il dışında olması nedeniyle programda kanuşan Mardin Vali Yardımcısı Ali İkram Tuna, "Kan davaları malesef günümüzün de kanayan yarası olarak ve bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Kan davaları hem çok günah, hem ayıp, hem de suç olarak tanımlanan bir olgu olmasına rağmen hala varlığını devam ettiriyor. Bu yüzden bunu çok iyi tanımlamamız gerekiyor. Bundan sonra televizyonda gözü yaşlı geride kalmışları, çocukları, eşleri görmek istemiyoruz. Bu hepimizi üzer. Hele hele artık Mardin gibi dünyaya açılan bir kentte bu tür örnekleri görmek bizleri daha da üzecektir" dedi. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Mustafa Peltek ise, insanlığın, masum insanların dahi katledildiği kan davaları gibi ilkel bir adetten kurtarılması gerektiğini belirterek, proje kapsamında çeşitli programların devam edeceğini söyledi.

Panele konuşmacı olarak katılan AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi de olan Prof.Dr. Mazhar Bağlı, bir bölge insanı olarak geçmişte kendi akrabalarının da aralarında kan davalarının bulunduğunu ancak meseleyi konuşarak, diyalog kurarak çözdüklerini paylaştı. Kan dökmenin çok eskiye dayandığını, ilk insandan bu yana devam ettiğini vurgulayan Bağlı, işlenen bir günahın bundan sonra işlenecek bütün günahlardan bir parça aldığını kaydetti. Bağlı, kan davasının da çok karmaşık bir durum olduğunu, öç alma duygusunun doyurulamayacağını, dolayısıyla ehlileştirilmesi gerektiğini belirttti.

KAHRAMANLIK DESTANI GİBİ ANLATILIYOR

Prof.Dr. Mazhar Bağlı, şöyle devam etti:

"Bu coğrafyada bu konu çok hassas. Buradaki pekçok hikayenin anlatılan pekçok destanın içerisinde öcünü almış olan kişiler ile ilgili inanılmaz bir kahramanlık destanı anlatıldığını bilenlerden birisiyim. Geriye baktığımızda ilk kanı akıtan kişinin kıskançlık üzerine kan akıtmış olduğunu ve kendisinin daha makbul bir insan olması gerektiğini düşünmüş. Kıskançlığın özü itibariyle doyurulması mümkün olmayan bir açlık olduğunu bilmemiz gerekiyor. Dolayısıyla öç alma duygusu da doyurulması mümkün olmayan bir duygudur. Ne kadar kişiyi öldürürseniz öldürün o öç alma duygunuz doyurulmayacak. Biz bu öç alma duygusunu doyurmayı değil, ehlileştirmeyi düşünmeliyiz. Bunu kontrol altına almayı düşünmeliyiz" dedi.

CİNAYETLERİ İŞLEYENLER PİŞMAN DEĞİL

Bağlı, namus cinayetlerini işleyen kişiler ile yaptıkları görüşmelerde bu cinayetleri işleyenlerin pişman olmadığını anlattığına dikkat çekerek, şöyle devam etti:

"220 kişiyle görüşmeler yaptık. 190'ınını değerlendirmeye aldık. Bunların yüzde 68'i hiçbir şekilde pişman olmadıklarını söylüyorlar. Niye pişman olmadıklarına baktığımızda gördük ki, toplum inanılmaz takdir ediyor. Hatta cezaevinde üst ranzalarda yatmak bir itibar meselesidir. Namus cinayeti dolayısıyla cezaevinde bulunanlar asla alt ranzada bulunmazlar. Neredeyse hiç bulaşık yıkamazlar, hiç temizlik işlerinde bulunmazlar. Dolayısıyla halkın arasında sürekli öç alma üzerine kurulu bir kahramanlık hikayesinin kulaktan kulağa dolaştırıldığını biliyorum. En önemli sorunlardan bir tanesi burası."

KAN DAVASI İŞLEYENLER CEHENNEMLİK

Dicle Üniversitesi (DÜ) İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulkerim Ünalan ise kan davalarını önlemenin en önemli faktörünün inanç olduğunu belirterek, "Bir insanı öldürmenin ne kadar büyük bir suç olduğunun öğrenilmesi ve öğretilmesi gerekiyor. Kim bir mümini kasten öldürürse onun cezası cehennemdir. Ebediyen o cehennemde kalacak. Allah ona lanet etmiştir, ona büyük bir azap hazırlamıştır. Kur'an-ı Kerim'de bu kadar ağır ifadelerin kullanıldığı başka bir suç bulunmamaktadır. Onun için insan önce bir insanı öldürmenin ne kadar vahim bir suç olduğunu bilmesi gerekir" diye konuştu.

(FOTOGRAFLI) - Mardin

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Mazhar Bağlı Ahmet Cengiz Ak Parti Mardin Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title