Haberler

Maliye Bakanı Ağbal Aa Editör Masası'na Konuk Oldu: (3)

Maliye Bakanı Naci Ağbal, terör olayları sonucunda vatandaşların gördüğü maddi zararlara ilişkin, "Bugüne kadar yaklaşık 4-5 milyar liraya kadar geçmişten gelen bütün hasarlar karşılandı.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, terör olayları sonucunda vatandaşların gördüğü maddi zararlara ilişkin, "Bugüne kadar yaklaşık 4-5 milyar liraya kadar geçmişten gelen bütün hasarlar karşılandı. Bugün de terörist unsurların o bölgede insanımızın malına, mülküne karşı verilen zararlar telafi edilecek. Bunun yasal dayanakları var" dedi.

Ağbal, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Terörle mücadele ve HDP'nin bu konudaki tutumuna ilişkin soru üzerine Ağbal, HDP ve terör örgütünün 7 Haziran seçimlerinin ardından bir takım gelişmelerden mütevellit farklı bir anlayış içerisine girdiğini belirtti. Ağbal, AK Parti hükümetleri döneminde yıllardır üzerinde konuşulmayan konular konuşulmaya başlamışken ve bir çok noktada çözüm iradesi ortaya çıkmışken bölgenin bir anda terörize edilmek istendiğini söyledi.

Hiçbir şekilde kabul edilmeyecek bir takım eylemler yapıldığına dikkati çeken Ağbal, ardından da "özyönetim" diye asla kabul edilmesi mümkün olmayan bir anlayışın terör eylemlerinin arkasına konulmak suretiyle bölgenin barışına, huzuruna büyük bir müdahale yapıldığını anlattı.

Hükümet ve devlet olarak yapılan eylemleri kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurgulayan Ağbal, "Terör eylemleri, terörü yapanlar ve yaptıranlar temizlenene kadar mücadele devam edecek. Bu unsurlar bölgeden tamamen temizlenecek" diye konuştu.

Bölgedeki sağlık personelinin korkmadan, çekinmeden görevlerini yapmaya devam ettiklerine işaret eden Ağbal, şunları kaydetti:

"Devlet, terör ile normal vatandaşımızı ayırma noktasında büyük bir hassasiyet ve gayret gösteriyor. Operasyonların bu şekilde devam etmesinin arkasında yatan en büyük neden, en küçük şekilde normal vatandaşa zarar gelmesin, herhangi bir şekilde sivil hayata olumsuz müdahale olmasın... O yüzden bu mücadeleye emniyet kuvvetlerimiz devam edecek. HDP'nin bu olay karşısında gösterdiği tavır hiçbir şeklide kabul edilemez. Çünkü, terör örgütü mensupları illegal bir şekilde devlete karşı silah yöneltiyorsa devlet misliyle cevap verecek. HDP de eğer siyaseten cesareti varsa, yetkinliği varsa, kabiliyeti varsa siyaseti sivil alanda yapma iddiasındaysa önce döner bu bölgeyi terörize etmeye çalışan terör örgütüne karşı sesini yükseltir. Böyle bir cesareti de tavrı da görmüyoruz. Tam tersine o bölgedeki olumsuzluklara adeta sahip çıkan bir görünüm sergiliyorlar."

Türkiye'de hiçbir zaman hakim olmayan sivil siyasetin bu dönemde gerçekleştiğinin altını çizen Ağbal, AK Parti hükümetlerinin bölgede on yıllardır yaşanan sorunların üzerine cesaretle gittiğini belirtti.

Ağbal, daha önce hiç konuşulmayan konuların konuşulur, 'çözülmesin' denilen konuların çözülür hale geldiğini dile getirerek, "Siyasetin en rahat yapılabildiği, siyasetin bütün kanallarının açık olduğu bir dönemde siz kalkıyorsunuz silahlı bir eylem içinde hukuksuz, illegal bir takım çabaların içerisine giriyorsunuz. Buna karşı devlet ne yapacak, sessiz mi kalacak" ifadelerini kullandı.

Devletin güvenlik noktasında üzerine düşen vazifeyi sonuna kadar yapacağını kaydeden Ağbal, siyasetin başka bir şey olduğunu, siyasetin çözüm üretme kanallarının da açık tutulacağını söyledi.

HDP ve illegal örgütlerin toplumsal meselelerde kendilerini tek muhatap görmelerini kabul etmeyeceklerini bildiren Ağbal, bölgede yaşayan insanlar ve onları temsil eden sivil toplum örgütleri bulunduğunu, muhatap olarak o kanalların sonuna kadar çalıştırılacağını ifade etti. Ağbal, şöyle devam etti:

"Ne yapmaya çalışıyorlar? O bölgeye son yıllarda barış ve istikrar geldi. O bölgeye yatırım gelmeye başladı. Özel sektör o bölgede turizm alanında, yatırımlar konusunda inisiyatifler almaya başladı. O bölgede son dönemde özellikle turizm gelişmeye başladı. Bu olaylar şimdi orada yatırım ortamını bozdu. O bölgede insanlar daha huzurlu bir hayata alıştılar ve onun tadını yaşıyorlar. Geliyorsunuz, bölge insanının huzurunu bozuyorsunuz. İnsanları baskı altına almaya çalışan bir çaba var. Ama asla ve asla başarılı olmaları mümkün değil."

"Savaş bütçesi yapma düşüncemiz olmadı"

Bütçeden savunma ve güvenlik harcamalarına ayrılan paya ilişkin bir soru üzerine, 2016 yılı bütçesinin AK Parti hükümetlerinin 14'üncü bütçesi olduğunu anımsatan Ağbal, bunun "hizmet bütçesi" olduğunun altını çizdi.

AK Parti iktidara geldiğinde 2002 yılında bütçenin yüzde 43'ünün sadece faiz ödemelerine gittiğini hatırlatan Ağbal, bugüne gelindiğinde bu oranın yüzde 10'lara kadar indiğini, bütçedeki gelirlerin yüzde 90'ının vatandaşa hizmet olarak döndüğünü söyledi.

Bütçeden en büyük payı eğitime ayırdıklarına değinen Ağbal, 2015'e göre 2016 bütçesinde eğitime ayırdıkları kaynağı dörtte bir artırdıklarına vurgu yaptı. Konunun TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda da gündeme geldiğini belirten Ağbal, şöyle konuştu:

"Bütçeden savunma ve güvenliğe ne kadar pay ayırıyorsunuz? Diğer konulara ne kadar pay ayırıyorsunuz? Bu olaylar neticesinde savunma güvenliğe ayrılan kaynakları mı artıracaksınız' dendi. Söyledikleri ifadeler 'Savaş bütçesi mi yapıyorsunuz?' Bizim bu zamana kadar savaş bütçesi yapma düşüncemiz olmadı. Kardeşlik, hizmet ve yatırım genelinde bütçemizi yapmaya çalıştık. 2002 yılında eğitime ayrılan bütçe yaklaşık 11 milyar liradır. Savunmaya ayrılan bütçe ise 12 milyar lira. Hemen hemen birbirine eşit. 2016'da ise savunma güvenliğe ayrılan kaynak 56 milyar lira, eğitime ayrılan kaynak 109 milyar lira. Eğitim bütçesi 10 kat atmış. Eğitime ayrılan kaynağı çok artırdık. Yüksek öğretim öğrencilerinin barınma ihtiyacını Yurtkur sağlıyor. 2002'de Yurtkur'un bütçesi yaklaşık 500 milyon lira. 2016'da ise bu bütçe 9,3 milyar liraya çıktı. İnsanımız, gençlerimiz üniversiteye girdiğinde hem gündelik harcamalarını hem de barınma ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılasın diye bunu 10 kat artırdık. 2002 yılında üniversitelere ayrılan kaynak 3 milyar liraydı, şimdi 23 milyar lira. Artık üniversitesi olmayan il kalmadı. Sağlık harcamalarımız 2002'de 13 milyar liraydı, bu rakamı 95 milyar liraya çıkardık. Burada söylememiz gereken şey şu: Plan Bütçe Komisyonunda HDP'lilerin yaptığı değerlendirmelerin hiçbir karşılığı yok. AK Parti dönemlerinde bütçenin kaynaklarını artırdık, artırdığımız kaynakları vatandaşa hizmet olarak gönderecek işlerin içine girdik. Eğitim, sağlık ve sosyal yardımlara en büyük kaynağı aktardık. 2002 yılında sosyal yardımlara devlet bütçesinden verilen kaynak 1,5 milyar liraydı, şimdi 43 milyar lira. Nereden geliyor bu para? Eğer AK Parti'nin savunma, güvenlikçi bir politikası, anlayışı olsa o zaman neden askeri ve güvenlik harcamaları sadece 12 milyar liradan 56 milyar liraya gelirken, yok mertebesinde olan sosyal güvenlik harcamaları 43 milyar liraya çıksın? Gün be gün vatandaşın hizmetine olacak her şey için daha fazla kaynak ayırmaya devam ediyoruz, devam edeceğiz."

"Güvenliğin olduğu yerde kaynağın sözü olmaz"

Bakan Ağbal, gerek güvenlik, gerek askeri birimlerin ihtiyacını bölgede yürütülen operasyonlar bağlamında karşılayacak güçte olduklarını ifade ederek, "HDP'li milletvekilleri komisyonda 'Acaba para mı yok, kaynak mı yok, bu konuda bir sıkıntı mı var' gibi sorular yöneltiyor. Güvenliğin söz konusu olduğu yerde Allah'a şükürler olsun kaynağın sözü olmaz" değerlendirmesinde bulundu.

Şu anda bölgede yürütülen operasyonlarla ilgili İçişleri Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı ile istişare halinde olduklarını, bölgede güvenliğin tesisi noktasında her türlü kaynağı kendilerine sunmaya devam ettiklerini dile getiren Ağbal, "Bu bölgede özellikle operasyonlar sonrasında sosyal ve ekonomik anlamda ortaya çıkan ihtiyaçların giderilmesi ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Başbakan Yardımcımız Numan Kurtulmuş'un başkanlığında bir araya geliyoruz ve bu anlamda ne ihtiyaç varsa karşılıyoruz" diye konuştu.

Bölgede beyanname verme sürelerini uzattıklarını hatırlatan Ağbal, böylelikle oradaki vatandaşların vergi borçlarını ileri bir zamanda ödeyebileceklerini söyledi. Ağbal, "Terörist aktiviteleri sonucunda vatandaşın malında, mülkünde meydana gelen zararları karşıladık, karşılamaya da devam edeceğiz. Bugüne kadar yaklaşık 4-5 milyar liraya kadar geçmişten gelen bütün hasarlar karşılandı. Bugün de terörist unsurların o bölgede insanımızın malına, mülküne karşı verilen zararlar telafi edilecek. Bunun yasal dayanakları var" ifadelerini kullandı.

(Sürecek)

Kaynak: AA / Ekonomi

Anadolu Ajansı Naci Ağbal AK Parti Ekonomi Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title