TÜM KATEGORİLER
Malatya'daki Fetö/pdy Soruşturması
Malatya'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik yürütülen soruşturma kapsamında "silahlı terör örgütüne üye olma ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna muhalefet" suçlarından 5'i tutuklu 33 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Malatya'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik yürütülen soruşturma kapsamında "silahlı terör örgütüne üye olma ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna muhalefet" suçlarından 5'i tutuklu 33 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu sanıklar Zekai Işık, Kaan Emre Öztaş, Yücel Yılmaz, Turgut Altın ve Turan Canpolat ile tutuksuz sanıklar Muzaffer Erşan, Gökhan Gökbulut, Kubilay Karaaslan, Suat Sarın, Halil Kayış, Hikmet Özbay, Mahmut Oruç, Bayram Eken, Haşim Oskaloğlu, Nurettin Karabekmez, Sadullah Ilıcak, Murat Bolelli, Müvit Eray Erenler, Mehmet Alper Dabağ ve Mehmet Tanrıverdi hazır bulundu.
Tutuksuz yargılanan ve daha önce savunma yapmayan sanıklar, haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek beraatlarını talep etti.
Sanık Mehmet Tanrıverdi savunmasında, 1994 yılında Zaman gazetesi dağıtarak söz konusu yapının içerisinde çalışmaya başladığını söyledi.
Tanrıverdi, 17-25 Aralık süreci başladıktan sonra sanık Ramazan Çiftçi ile Bank Asya'ya giderek kendisine ait olan hesapların detaylarını aldıklarını ve sanık avukat Turan Canpolat'ın yanına gittiklerini anlattı. Tanrıverdi, hesaplarda sıkıntı olduğu belirtilerek yurt dışına çıkmalarının ve bunu gizlemelerinin istendiğini savundu.
Ramazan Çiftçi'nin kendisine, "Ya yurt dışına gideceksin, ya da burada kalıp cezaevine gireceksin'" dediğini iddia eden Tanrıverdi, şunları kaydetti:
"Ancak daha sonra eşim ve çocuklarımı düşünerek yurt dışına gitmekten vazgeçtim ve bildiğim her şeyi emniyete giderek anlattım. Savcılığa ifade verdikten sonra bankadan getirdikleri dekontları incelediğimde bazılarında benim imzamın olduğunu, bazılarında da benim yerime başkalarının imza attığını gördüm. Hesabımdan yurt dışına gönderilen paralardan haberim yoktur. Yine hesabıma yatırılan paralardan haberim yoktur. Hatta Eyüp Doğan yurt dışına çıktıktan sonra benim hesabımdan Eyüp Doğan'a 61 bin dolar gönderilmiş."
"Büyük çaplı himmet toplantıları oluyordu"
Sanık Eyüp Doğan'ı il imamı olarak bildiğini, kendisinin de bu kişinin hem sekreteryası hem de şoförlüğünü yaptığını belirten Tanrıverdi, "Mütevelli olarak tabir edilen heyet, haftada 1-2 kez toplanıyordu. Bu toplantılarda acil ihtiyacı olan öğrenciler için veya okullar için para topluyorlardı. 17-25 Aralık sürecinden önce büyük çaplı himmet toplantıları oluyordu, 17-25 Aralık'tan sonra azaldı. Birçok kişi gelmez oldu." açıklamasında bulundu.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Süleyman Ataş ise 2009'da Muzaffer Erşan ve iki kişinin iş yerine gelerek kendisinden 10 kurban parası istediğini, kendisinin bunun çok olduğunu söylemesi üzerine sayıyı önce 5'e, sonra 3'e indirdiklerini anlatarak, Erşan'ın o tarihte sürekli bu yapı adına esnafları dolaşarak kurban parası topladığını söyledi.
Mahkeme heyeti, sanıklar Zekai Işık, Kaan Emre Öztaş, Yücel Yılmaz, Turgut Altın ve Turan Canpolat'ın tutukluluk halinin devamına, daha önce adli kontrolle tahliye edilen sanıklar Suat Sarın, Muzaffer Erşan, Haşim Oskaloğlu, Kubilay Karaaslan ve Gökhan Gökbulut'un tutuklanmasına, sanık Ömer Fatin Nalçacı ve Yakup Öztürk'ün de dosyadaki mevcut delil durumu ve ortaya çıkan deliller dikkate alınarak tutuklanmalarına yönelik yakalama emri çıkarılmasına karar verdi.
Heyet duruşmayı 7 Eylül'e erteledi.
Cumhuriyet savcısı Aziz Yaşar Yetkinoğlu tarafından hazırlanan ve 171 sayfadan oluşan iddianame kapsamında 33 sanığın 10 ila 20 yıl hapsi isteniyor. Öte yandan, Mehmet Tanrıverdi hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması talep edilmişti.
