Libya'da "Ebu Selim" Katliamının Yıl Dönümü

MUHAMMED NACİM - Libya'da devrik lider Muammer Kaddafi döneminde gerçekleşen Ebu Selim hapishanesi katliamı, 18'inci yıl dönümünde acının tanıklarına, yaşananları ilk günkü gibi hatırlatmaya devam ediyor.

Kaddafi rejiminin 1996 yılında Ebu Selim hapishanesinde çoğu düşünce suçlusu bin 269 tutukluyu öldürmesi, 2011 Şubat'ında gerçekleşen rejim karşıtı ayaklanmaları fitilleyen önemli sebepler arasında gösteriliyor.

Ebu Selim Hapishanesi'nde geçirdiği işkence dolu 13 yılı ve katliamı yerinde AA muhabirine anlatan Milletvekili Muhammed el-Cuveyli, tutukluların, gördükleri kötü muamele sebebiyle her gün nasıl yavaş yavaş öldüğüne tanık olduğunu söyledi.

Cami imamı olarak görev yaptığı seksenli yıllarda tutuklandığını belirten Cuveyli, "Kaddafi karşıtı İslami bir örgüte mensup olmakla itham edildim ancak aleyhimde hiçbir suç ispat edilemedi. Tutuklu bulunduğum 13 yıl boyunca da sadece 2 kez sorgulandım" dedi.

7 yıl kaldığı hücrelerden birinin önünde durarak acı dolu günlerini hatırlayan Cuveyli, bu hücrelerde saygın insan hayatının en küçük emaresinin bile bulunmadığını ifade etti.

Hapishanenin 56 hücresinin her birinde 16 ila 19 tutuklunun kaldığını belirten Cuveyli, mahkumların çıplak olarak dövüldüklerini, elektirik verilerek yapılan işkencelere maruz kaldıklarını belirtti.

-Katliamın tanığı anlatıyor

1996 yılındaki katliamın ayrıntılarına ilişkin de bilgi veren Cuveyli, bin 200'den fazla tutukluyu hapishane meydanında topladıklarını ve üzerlerine demir kapılar kapatıp tepeden ateş edildiğini söyledi.

"Olay yaşanmadan önce 35 mahkumla birlikte askeri mahkemeye nakledildiğini ve katliamdan böyle kurtulduğunu" ifade eden Cuveyli, "öldürülenlerin cesetlerinin 3 gün kaldırılmadığını, daha sonra toplanıp bir çukura konulduklarını ve üzerlerine kimyasal madde döküldüğünü" belirtti. Cuveyli,"cesetlerin 6 ay sonra Trablus'un banliyölerine götürüldüğünü, burada kemikleri yakıldıktan sonra denize atıldığını" kaydetti.

Küçük ve karanlık dehlizlerde terk edilmiş işkence aletleri ve kan lekeleri Kaddafi yönetiminin acımasızlığından geriye kalan kabus günlerini anlatıyor. Ebu Ömer, tavandaki borulardan mahkumların üzerine sodyum klorat, fosfor ve kükürt içeren kibrit suyu püskürtüldüğünü anlattı.

Libya Ulusal Geçiş Konseyi (UGK) Trablus Komutanı Halid Şerif ise Trablus'taki Ebu Selim cezaevinin dış bahçesinde toplu mezarın tespit edildiğini açıklamıştı.

Ülke genelinde ve cezaevinde yaşanan katliam ve işkencelerden Kaddafi rejiminin istihbarat başkanı Abdullah es-Senusi sorumlu tutuluyor. Senusi 2012 Aralık ayında kaçtığı Moritanya'dan Libya'ya iade edilmiş, UGK, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin talebine rağmen Senusi'nin Libya'da yargılanacağını bildirmişti. Senusi 2012 Aralık ayında kaçtığı Moritanya'dan Libya'ya iade edilmiş ve yargılanarak hapse atılmıştı.

Devrik lider Muammer Kaddafi döneminde başkent Trablus'taki Ebu Selim Hapishanesinde tutuklu bulunan mahkumların oluşturduğu Ebu Selim el-İslamiyye Taburu, 17 Şubat 2011'deki halk ayaklanmasında Kaddafi'ye bağlı güçlere karşı savaşmıştı. - Trablus

Kaynak: AA / Güncel