Haberler

Kurtulmuş: "Mülteci Sorununu Önlemeniz Mümkün Değil"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un açıklamamaları, Kurtulmuş AA Editör Masası'na konuk oldu- Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (3)- "Türkiye ve Rusya olarak uzun yıllardır barış içinde yaşıyoruz.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un açıklamamaları, Kurtulmuş AA Editör Masası'na konuk oldu- Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (3)- "Türkiye ve Rusya olarak uzun yıllardır barış içinde yaşıyoruz. Ekonomik, siyasi ve çok iyi ticari ilişkilerimiz var. Türkiye, Rusya ilişkileri Suriye'deki herhangi siyasi bir çıkar uğruna heba edilmemelidir. Türkiye, gerçekten kendi sınır güvenliğini koruyacak bir ülkedir. Bir an evvel Rusların Türkiye sınırını taciz etmekten vazgeçmesi 'yanlışlıkla oldu' diyorlarsa da bundan dolayı da geri adım atmalarını beklemek hakkımız"- "Rusya'ın buraya müdahale etmesi, Suriye'de muhtemel bir barışı destekleyecek süreç değil, tam tersine Suriye'yi barıştan uzaklaştıracak bir gelişme olur. Dolayısıyla biz Rusya'nın Suriye'ye bu şekilde müdahil olmaktan bir an evvel vazgeçmesini temenni ederiz. Suriye sorunun daha karmaşık hale gelmesinin önlenmesini dileriz"- "Allah aşkına oturduğunuz yerden, masa başında bir bilgisayar oyunu oynar gibi Suriye'de savaş oyunu oynamaktan bütün dış güçler vazgeçmelidir. Daha kaç kişi ölecek? 350 bine yakın insan ölmüştür" Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye ve Rusya'nın uzun yıllardır barış içinde yaşadığını belirterek, "Ekonomik, siyasi ve çok iyi ticari ilişkilerimiz var. Türkiye, Rusya ilişkileri Suriye'deki herhangi siyasi bir çıkar uğruna heba edilmemelidir. Türkiye, gerçekten kendi sınır güvenliğini koruyacak bir ülkedir. Bir an evvel Rusların Türkiye sınırını taciz etmekten vazgeçmesi 'yanlışlıkla oldu' diyorlarsa da bundan dolayı da geri adım atmalarını beklemek hakkımız" dedi.AA Editör Masasına konuk olan Kurtulmuş, gündeme ilişkin soruları yanıtladı."Rusya'nın Suriye'deki hava operasyonlarını, bölgenin geleceği açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Kurtulmuş, "Rus operasyonları, zaten oldukça karmaşık bir hal almış olan Suriye'deki sorunu çok daha fazla ağırlaştırır, çok daha fazla karmaşık hale getirir. Başından itibaren maalesef Suriye'de farklı güçlerin, kendi siyasi güçlerini gerçekleştirmek, güç gösterilerini yapabilmek için doğrudan ya da vekalet savaşları yoluyla dolaylı olarak girdikleri, müdahale ettikleri bir Suriye var maalesef" diye konuştu.Bunun sonucunda Suriye'nin geldiği noktanın ortada olduğunu ifade eden Kurtulmuş, Suriye'nin siyasi çözümün çok uzağında, örgütler konfederasyonu denilebilecek bir ülke haline geldiğini vurguladı. Kurtulmuş, Suriye'deki meselenin bir an evvel demokrasi, karşılıklı rıza içerisinde bir yol bulunarak sonlandırılması hem bölgenin selameti hem Suriye halkının geleceği hem de dünya barışı bakımından fevkalade önemli olduğunun altını çizdi.Bu sürecin en kısa zamanda başlamasını ümit ettiğini kaydeden Kurtulmuş, bu sürecin sağlıklı bir şekilde yürümesi için de dış güçlerin mümkün olduğu kadar müdahale etmemesi gerektiğini söyledi.Kurtulmuş, "Bu anlamda zaten şuanda çok sayıda dış gücün müdahil olduğu bir Suriye siyaseti var. Ayrıca bir de Rusya'nın buraya müdahale etmesi, Suriye'de muhtemel bir barışı destekleyecek süreç değil, tam tersine Suriye'yi barıştan uzaklaştıracak bir gelişme olur. Dolayısıyla biz Rusya'nın Suriye'ye bu şekilde müdahil olmaktan bir an evvel vazgeçmesini temenni ederiz. Suriye sorunun daha karmaşık hale gelmesinin önlenmesini dileriz" değerlendirmesinde bulundu."Zaten bu anlamda IŞİD'in arkasında hangi devlet akıllarının olduğu da daha net anlaşılmış oluyor. Nerede IŞİD varsa orası herkesin müdahale etmesine hazır bir pazar haline geliyor" ifadesini kullanan Kurtulmuş, "IŞİD'e müdahale ediyoruz duygusuyla, o sloganla Rusların müdahil olduğu ve maalesef bu saldırıların çoğunda da ılımlı muhaliflerin ve çoğunda da sivil insanların öldüğü haberleri geliyor. Bundan bir an evvel vazgeçilmesi lazım. İkincisi, Rusların, Suriye-Türkiye sınırını ihlal ederek 'Suriye'yi koruyoruz' diyerek, Türkiye sınırlarını ihlal etmekten de vazgeçmesi lazım" dedi.Türkiye ve Rusya'nın uzun yıllardır barış içinde yaşadığına dikkati çeken Kurtulmuş, "Ekonomik, siyasi ve çok iyi ticari ilişkilerimiz var. Türkiye, Rusya ilişkileri Suriye'deki herhangi siyasi bir çıkar uğruna heba edilmemelidir. Türkiye, gerçekten kendi sınır güvenliğini koruyacak bir ülkedir. Bir an evvel Rusların Türkiye sınırını taciz etmekten vazgeçmesi 'yanlışlıkla oldu' diyorlarsa da bundan dolayı da geri adım atmalarını beklemek hakkımız" diye konuştu.- "Suriye o kadar çok cadı kazanına dönecektir"Türkiye'nin uzun yıllardır NATO üyesi olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, NATO'nun müdahalesine gerek kalmadan Suriye sorununun çözülmesini, bu krizlerin sona ermesini temenni ettiklerini söyledi. Kurtulmuş, "Bölgede ne kadar çok yabancı müdahil olursa, Suriye o kadar çok cadı kazanına dönecektir. Ne kadar çok buraya silahlı müdahale olursa, Suriye halkının geleceği o kadar çok karartılacaktır. Başta Rusya olmak üzere bütün uluslararası güçlerin, Suriye'ye müdahil olmaktan vazgeçmeye davet ediyorum" açıklamasını yaptı.Terörle mücadelede DAEŞ başta olmak üzere bütün terör örgütleriyle uluslararası camianın etkin bir şekilde mücadele etmesinin şart olduğunun altını çizen Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Suriye bir örgütler konfederasyonuna döndü, şehir şehir, kasaba kasaba hatta köy köy. Bir köy filanca örgütün elinde, öteki kasaba filanca örgütün elinde. O örgütün arkasında şu ülke var, bu örgütün arkasında şu istihbarat var. Allah aşkına oturduğunuz yerden, masa başında bir bilgisayar oyunu oynar gibi Suriye'de savaş oyunu oynamaktan bütün dış güçler vazgeçmelidir. Daha kaç kişi ölecek? 350 bine yakın insan ölmüştür.Yaklaşık 7,6 milyon Suriyeli mülteci durumundadır. Bir 8 milyon da, kendi ülkesinin içerisinde yer değiştiriyor. Evinden, barkından uzaklaşmış yaklaşık 15-16 milyon Suriyeli'den bahsediyoruz. Yazıktır, günahtır, insaftır, acıyın bu millete. Türkçe'nin çok güzel bir lafı var, 'Filler tepişiyor, çimenler eziliyor.' Yani birileri kendi bölgesel güçlerini artıracaklar, birileri küresel güçlerinin hesaplarını yapacaklar diye olan Suriye halkına olmamalıdır, bölge halkına olmamalıdır. Sadece Suriye'ye olmuyor, bütün bölge halkları, Türkiye de, Ürdün de, Irak da etkileniyor, Lübnan da birinci derece etkileniyor. Dolayısıyla bir an evvel hem Rusya'nın bu saldırılarından vazgeçmesi hem uluslararası camianın saldırılarından vazgeçmesi, terörle mücadelede de uluslararası dayanışmayla ortak bir mücadele platformunun kurulmasını teklif ediyoruz, temenni ediyoruz."- "Maalesef top çeviriyorlar, ikircikli davranıyorlar"Suriyeli sığınmacılarla ilgili bir soru üzerine Kurtulmuş, 2011 yılının nisan ayından bu yana devam bir süreçten bahsedildiğini, Türkiye'nin nisan ayından bu yana açık kapı politikası çerçevesinde, insani diplomasi çerçevesinde Suriye'den, Irak'tan kim geldiyse elini uzattığını söyledi. "Bugün itibariyle ülkemizde yaklaşık 2 milyon 200 bin Suriyeyli sığınmacı vardır. 58 bin civarında Iraklı Türkmen ve Irak kökenli sığınmacı vardır. 19 bin civarında da Ezidi sığınmacı vardır" diyen Kurtulmuş, Türkiye'nin sığınmacı konusunda en ağır faturayı ödeyen ve ödemekte olan ülke olduğunu belirtti.Numan Kurtulmuş, "Bizim kaderimiz bu. Bu ülke, Anadolu adı üstünde ana kucağı gibi kim gelirse sarıp sarmalayan bir ülke demektir aslında Anadolu ve tabi Rumeli, Trakya topraklarını da kastediyorum. Tarih boyunca kimin başı derde düşmüşse bu topraklara gelmiştir. Biz kim gelmişse ona el açtık. Mezhebine, meşrebine, dinine, diyanetine, etnik yapısına bakmadık. Kürt de geldi, Arap da geldi, Türkmen de geldi, Ezidi de geldi. Çok büyük bir fatura ödedik. Yaklaşık Türkiye'nin bugüne kadar ödemiş olduğu fatura, BM standartlarındaki harcama ile 7.2 milyar dolar seviyesindedir. Bu rakamın içerisinde sadece ve sadece 418 milyon lirası dışarıdan gelen yardımlardır" değerlendirmesinde bulundu.Batı ülkelerinin konuyla ilgili tavrına da değinen Kurtulmuş, "Her toplantılarında, her ziyaretlerinde ya da yurt dışına gittiğimizde, ziyaretlerimizde uluslararası camia, en üst düzeyden gelenler tebrik ediyorlar, teşekkür ediyorlar, sırtımızı sıvazlıyorlar. Allah razı olsun tamam bunu yapın da, biz zaten bunları demeseniz de insanlık vazifesi olarak yapacağız ama buyurun bu işin altına biraz da siz elinizi koyun dendiği zaman, maalesef top çeviriyorlar, ikircikli davranıyorlar. Ne zamana kadar, taki Aylan bebeğin o cansız cesedinin fotoğrafı dünya kamuoyunda yayınlanana kadar" diye konuştu.- "Destek olmaya davet ediyoruz"AB ülkelerinin 500 milyon avroluk bir yardım fonu oluşturma kararı aldığını anımsatan Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Bu yardım fonunun 250 milyon avrosunu Türkiye'ye vermeyi, diğerlerini de diğer ülkeler arasında paylaştırmayı. Bunu yaparken de Türkiye'den gelen sığınmacıların önü kesilmesi, önlenmesi şartıyla da bunu yapmayı öngörüyorlar. Ayrıca önümüzdeki dönemde bu yardımlar eğer 1 milyar dolar seviyesine gelirse toplanacak olan ilave paranın da bir kısmı, yarısı Türkiye'ye verilecek. Avrupa'da şu sözleri duyuyoruz, 'Biz Türkiye'ye 1 milyar dolar verelim.' İyi, güzel verin, bunu bize vermeyeceksiniz, bunu Suriyeli'li mültecilere vereceksiniz. 'Bunu verelim ama Türkiye böyle bir toplama kampı gibi olsun, Suriyeli sığınmacıların önünü kessin, bunları Avrupa'ya göndermesin. Biz bunları görmek istemiyoruz.' Baktığınız zaman bu fevkalade iki yüzlü, çifte standartlı bir tavırdır."AB'nin Suriye kökenli mülteci dalgasının tehdidi altında olduğunu belirten Kurtulmuş, Türkiye olarak kimse tek kuruş yardımda bulunmasa dahi desteğin sürdürüleceğini söyledi. Kurtulmuş, "Herkesi işbirliği içerisinde, Türkiye'deki bu sığınmacılar meselesine destek olmaya davet ediyoruz. Kimden hangi destek gelirse başımız üstüne, bunu da en iyi şekilde yerine ulaştırmak için gayret ediyoruz" dedi.- "Mülteci sorununu önlemeniz mümkün değil""Suriye'ye özel bu durumun dışında, genel mülteciler meselesine de değinmek istediğini" ifade eden Kurtulmuş, "Dünyadaki savaşlar olmasın, dünyada varsayalım hiçbir politik farklılıklar olmasın, mezhebi, dini, etnik savaşlar, kavgalar olmasın, bunlar olmasa bile dünyada mülteci sorunu olmaya devam edecektir. Onlarca yıl devam edecektir" ifadesini kullandı.Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şunları söyledi: "Şu anda OECD ülkeleri dünyadaki gayri safi milli hasılanın yüzde 80'ine sahip. Geri kalan koskoca Asya, Afrika, Latin Amerika ise dünyadaki zenginliğin yüzde 20'sine sahip. 2050'ye geldiğimizde zengin kuzey ülkelerinin dünya nüfusundaki payı yüzde 5 azalacak buna karşı gayri safi milli hasıladan aldıkları pay yüzde 81,5'a çıkacak. Yani daha zenginleşecekler, nüfusları daha fazla azalacak. Fakir ülkeler ise daha fakirleşecek, nüfusları daha artacak. Hiçbir kriz olmasa bile bu gariban Afrikalılar, Asyalılar, Ortadoğulular, Latin Amerikalılar bir bardak su, yarım ekmek için zengin ülkelere göç etmeye doğru hareket edecekler. Dünyanın burada gözünü açması lazım. Zengin kuzey ülkeleri bu zenginliklerini güle oynaya, şen şakrak kahkahayla sürdüremezler. Yoksul, fakirin dertlerini, sıkıntılarını çözmeden mülteci sorunu sadece bunlardan biri. Birileri kalkınacak her türlü zenginlik içerisinde yüzecek, diğerleri de dünyanın ceremesini çekecek. Böyle bir dünya sürdürülemez. Siyasi olarak sürdürülemez."Sadece 2015'te Türk sahil güvenlik güçlerinin Ege'den, Akdeniz'den topladığı mülteci sayısının 53 bin 800 küsur olduğu bilgisini veren Kurtulmuş, "Biz oradaki insanları, insani diplomasi çerçevesinde gördüğümüz yerde almaya çalışırken, bazı ülkelerin hücum botları o botlara kurşun attılar, batırdılar. O göçmenleri yakaladıklarında Türk kara sularına attılar. Ne yaparsanız yapın denizlere bile set çekseniz bu mülteci sorununu önlemeniz mümkün değildir" dedi.Bu konuda küresel adaletsizliği çözecek adımları atmanın önemli olduğuna dikkati çeker Kurtulmuş, sorunun bütün dünyanın sorunu olduğunu ve en kapsamlı siyasi sorunlardan birisi olduğunu ifade etti.

Kaynak: AA / Politika

Rusya Federasyonu Numan kurtulmuş Türkiye Suriye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title