TÜM KATEGORİLER
Kurtulmuş, Aa Editör Masası'na Konuk Oldu
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Avrupa'nın darbecilere sahip çıkması konusuna ilişkin, "Bunu kabul etmek mümkün değildir, bu yanlıştır.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Avrupa'nın darbecilere sahip çıkması konusuna ilişkin, "Bunu kabul etmek mümkün değildir, bu yanlıştır. Bu açıkçası, FETÖ denilen bu eşkıya çetesine arka çıkmak, bunları korumaktır. Bunu kabul etmediğimizi ifade etmek istiyoruz. Avrupa ülkelerine sığınan ve belki önümüzdeki dönemde de sığınacak olan birtakım FETÖ'cü eşkıyaların derhal Türkiye'ye iade edilmesi, Türkiye ile bu ülkeler arasındaki dostluk ilişkilerimizin bir gereğidir." dedi.
Kurtulmuş, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
"Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmesi durumunda muhalefetin pozisyonu nasıl olacak? Muhalefete yönelik bir baskı yapılması söz konusu mu?" sorusuna Kurtulmuş, bu durumun hiç bir şekilde mevzu bahis olmadığına dikkati çekti.
Anamuhalefetin iktidar olma ihtimalinin görülmediğinin ortada olduğuna işaret eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Türkiye'de bundan sonra yüzde 50 artı bir alan cumhurbaşkanı olacak ve hükümet sistemini kuracak. Dolayısıyla halkla daha iyi ilişkiler kurarak halkın taleplerini, beklentilerini karşılayabilecek ve halkın da seçebileceği siyasi figürleri ortaya çıkarması gerektiğini görüyoruz. Bu aslında muhalefete daha büyük bir imkan veriyor. Şu andaki koşullarda Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidara gelmesi imkansız görülüyor ama cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde eğer yeterli, gerekli düzenlemeleri yaparlarsa, halkın diliyle konuşurlarsa, halkın çarşısından, pazarından geçerlerse, halkın yaslarıyla üzülür, sevinçleriyle gerçekten sevinirlerse yani birer bir halkın organik temsilcisi olan bir siyasi kadro olurlarsa... Biz '2023, 2053' diyoruz ya buna mukabil Cumhuriyet Halk Partisi de 'Bizim de 30 sene sonraki Türkiye dediğimiz budur' diyerek Türkiye hedefine ilişkin vatandaşları ikna edecek bir söylem geliştirirlerse ve iyi siyasi aktörler üzerinden halkın büyük kesimlerinin oyunu alabilecek bir noktaya gelirlerse bu, Cumhuriyet Halk Partisi için de iktidar olma şansı demektir. Dolayısıyla ben yeni sistemin diğer partilere de önemli bir imkan sağladığı kanaatindeyim."
"Belki halkın 100 bin imzasıyla gelen kişi cumhurbaşkanı olacak"
Cumhurbaşkanı olmak için gerekli şartlara ilişkin de açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, "Cumhurbaşkanı adayı olmak için parlamento partileri aday göstermeyecek. Şimdiye kadar parlamentonun içerisinden adaylar gösteriliyordu şimdi iki imkan daha geliyor. Parlamento dışında kalan partilerden yüzde beş oy almış olan bir parti ya da toplam birkaç parti yüzde beş oyu geçiyorlarsa cumhurbaşkanı adayı gösterilebilecekler. İkincisi 100 bin seçmen bir araya gelecek diyecek ki 'Biz Hatice Hanım, Ahmet Beyi cumhurbaşkanı adayı gösteriyoruz.' Onlar da yine bu söylediğimiz şartları yerine getirir, iyi bir siyasi figür ortaya koyabilirlerse niye olmasın? Belki dışarıdan halkın 100 bin imzasıyla gelen kişi cumhurbaşkanı olacak." ifadesini kullandı.
Amerika seçimlerini örnek veren Kurtulmuş, seçime 15 gün kalaya kadar kimsenin Donald Trump'un kazanacağını düşünmediğini bildirdi.
Kurtulmuş, "Etkin bir kampanya, kampanyada kullandığı agresif bir dil, halkın belli kesimlerinde uyanmış olan daha milliyetçi, daha korumacı anlayışların sözcülüğünü yapmak bir anda 15, 20 gün içerisinde Trump'ı başkan yaptı. Normal şartlarda hiçbir şekilde bu seçimde cumhuriyetçilerin kazanması mümkün görünmüyordu, Trump profilinde birisinin kazanması mümkün görünmüyordu, kazandı. Halkın farklı kesimlerinin beklentilerini karşıladığı için." dedi.
Norveç'in darbeci askerlerin sığınma talebini kabul etmesi
Norveç'in darbeci askerlerin sığınma başvurusunu kabul etmesi ve Alman İstihbarat Servisi (BND) Şefi Bruno Kahl'ın, darbe girişiminin arkasında FETÖ'nün bulunduğuna dair kanıt olmadığını ileri sürmesi anımsatılarak, "Avrupa'nın FETÖ'cülere sahip çıkmasını nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna Kurtulmuş, şu yanıtı verdi:
"Her Avrupalı siyasetçinin ağzını açtığında söylediği temel değerler var, bunlardan bir tanesi de demokrasidir, demokrasinin üstünlüğüdür. Bu FETÖ'cü eşkıyaların demokrasiyi ortadan kaldırdıklarının anlaşılması için 250 kardeşimizin değil de 250 bin vatandaşımızın mı şehit olması gerekiyordu? Türkiye Büyük Millet Meclisinde bu bombalamalar yetersiz kaldı da Türkiye Büyük Millet Meclisinin yerle bir edilmesi mi gerekiyordu? Dün televizyonlarda görüntüleri gördük. İkinci Komutan Yaşar Paşa'nın, Kara Kuvvetleri Komutanımız Salih Paşa'nın nasıl derdest edildiği, nasıl orada onları korumak için canhıraş bir şekilde uğraşan yüzbaşının orada vurulduğunu bütün vatandaşlarımız gördü. Bu eşkıyalar, bir atmaca gibi kendi komutanlarının üstüne atlayacak kadar, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin şerefli komutanlarını derdest edecek kadar aşağılık insandır. Allah muhafaza demek ki bunlar darbeyi yapsalarmış, Türkiye'de sayısız infazlar yapacaklarmış, bu anlaşılıyor."
"Bu kadar açık, bu kadar ayan beyan demokrasiye karşı alınmış olan böylesine agresif bir darbe teşebbüsü nasıl olur da her ağzını açtıklarında demokrasi diyen Avrupalılar tarafından anlaşılmaz, görülmez?" görüşlerine yer veren Kurtulmuş, "Bunu kabul etmek mümkün değildir, bu yanlıştır. Bu açıkçası, FETÖ denilen bu eşkıya çetesine arka çıkmak, bunları korumaktır. Bunu kabul etmediğimizi ifade etmek istiyoruz. Avrupa ülkelerine sığınan ve belki önümüzdeki dönemde de sığınacak olan birtakım FETÖ'cü eşkıyaların derhal Türkiye'ye iade edilmesi, Türkiye ile bu ülkeler arasındaki dostluk ilişkilerimizin bir gereğidir." ifadesini kullandı.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Avrupa ülkelerine darbecilere arka çıkmamaları ve FETÖ'cü eşkıyaların bağımsız mahkemeler tarafından yargılanmak üzere Türkiye'ye iade edilmesi için çağrıda bulundu.
Darbecilerin düzgün kıyafetlerle mahkemelere getirilmesinin vatandaşlar tarafından eleştirildiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Aynı şey Norveç'te olsaydı, bunları bu şekilde mahkemeye mi çıkarırlardı?" diye sordu.
(Bitti)
