Haberler

"Kupasını Alamadık Ama Şampiyon Biziz"

Güncelleme:

Trabzonspor'un kalecisi Onur, "Kupasını alamadık ama şampiyon biziz. 2010-2011 sezonunun şampiyonluk kupasının gerçek sahibi Trabzonspor'dur. İstedikleri kadar oyalasınlar" dedi.

"BAŞKA HAYALİM OLMADI"

Trabzonspor'da gösterdiği performansla milli takım kalesine kadar yükselen Onur Recep Kıvrak, Trabzonspor Dergisi'nin Aralık sayısında, "Fethedilmesi zor bir kale" başlığıyla yayınlanan röportajında hedeflerini anlattı. Küçük yaştan bu yana hep kaleciliği hayal ettiğini vurgulayan Onur, şunları söyledi:

"Mahalle aralarında ilk topla buluştuğumda kaledeydim. O yaşlardaki çocuklar genelde gol atmayı ister ama ben kaleye geçip kurtarış yapmak için mücadele ederdim. Atlamayı zıplamayı çok severdim. Bu şekilde hayatım devam etti. Öyle ki kaleci olmak dışında asla başka bir hayalim olmadı. Şu an kaleci olamasaydım ne yapardım hiç bilmiyorum. Sadece futbolu düşündüm. Mecburdum kaleci olmaya."

"KALECİ OLMASAYDIM ARABA TAMİRCİLİĞİ YAPARDIM"

Kaleci olmasaydı baba mesleği olan araba tamirciliği yapacağını da açıklayan Onur, şöyle devam etti:

"13-14 yaşlarında babamın yanında 2 yıl çalıştım. İşi de biraz öğrendim, diyebilirim. Hatta Karşıyaka'ya transfer olduğumda bile yazları babamın yanına gidip çalışmaya devam ediyordum. Ayrıca arabaları seviyorum. Onlarla uğraşmak, vakit geçirmek hoşuma gidiyor. Şu an yolda kalsam kendi arabamı kendim tamir edebilirim."

"REKORUNU KIRMAK UMARIM BİZE NASİP OLUR"

Futbolculuk döneminde başarılı bir file bekçisi olan teknik direktörü Şenol Güneş'in takımdaki kaleciler için iyi bir çalıştııcı olduğunu da vurgulayan Onur, bu konuda şunları söyledi:

"Şenol Hoca'nın inanılmaz bir kariyeri var. Çok önemli bir kaleciydi, şimdi de çok önemli bir teknik adam. İnşallah gol yememe rekorunu kırmak bana ya da Tolga ağabeye nasip olur. Şenol Hoca'yla çalışmak çok güzel. Bizi tabi ki motive ediyor. Hayat görüşü çok iyi. Onunla konuşmak bize önemli katkılar sağlıyor. Gelişmemizde büyük etken. Şenol Güneş ismi arkamızda olduğu için kendimizi güçlü ve şanslı hissediyoruz. Ayrıca Şenol Hoca'yla birlikte bizim en büyük şansımız kaleci antrenörümüz Alper Boğuşlu. Alper Hoca'yla iyi ki bu yaşta çalışmaya başlamışım. Yeri geliyor bizimle arkadaş oluyor, yeri geliyor kardeş oluyor. Her türlü sorunumuzla yakından ilgileniyor. Çok iyi antrenman yaptırıyor. Tolga ağabey ve benim bu çıkışı yapmamızdaki en büyük etkenlerden biri Alper Hoca'dır, diyebilirim. İnşallah hep başımızda olurlar."

"TOLGA AĞABEY İNANILMAZ İŞLER YAPTI"

2010–2011 sezonunda yaşadığı sakatlık sonrası kaleyi devralan takım kaptanı Tolga Zengin'in performansını da değerlendiren Onur, şöyle dedi:

"Nasıl bir kaleci olduğunu ben biliyorum. Yaşadığım sakatlık sonrası kalenin emin ellerde olduğunu gösterdi. Tolga ağabey, çok yetenekli bir kaleci, sadece daha önce bu çıkışı yapamamıştı. O sezon harika bir performans sergilediğini düşünüyorum. Üstün performansıyla 82 puan toplamamızda büyük rol oynadı. Üstelik uzun süre oynamayıp, en küçük hatanın bile büyük sonuçlar doğuracağı bir dönemde kaleyi devraldı ve inanılmaz işler yaptı."

"İLK DEFA SAKATLANMIŞTIM"

Sakatlıktan sonra kafasındaki en büyük soru işaretinin eski performansına kavuşup kavuşamamak olduğunu dile getiren Onur, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ameliyat olduktan sonra ağrıyı sızıyı düşünmedim. Eski maçlarımı izleyip şu kurtarışı tekrar yapabilecek miyim diye düşünüyordum. O zamana kadar hayatım boyunca hiç sakatlanmamıştım. İlk sakatlığım en büyük sakatlığım oldu. Kaderin cilvesi işte. Allah yazmış ben de çektim. O sakatlıktan da çok şey öğrendim. Sabretmeyi, şükretmeyi, sağlığın değerini, bulunduğun yerin kıymetini öğrendim. İyi bir tecrübe oldu diyebilirim."

"KUPASINI ALAMADIK AMA"

Arkadaşlarıyla yaptığı sohbetlerde hep çok şanslı olduğundan bahsettiğini vurgulayanz Onur, şöyle devam etti:

"Çünkü önce Türkiye Kupası, sonra Süper Kupa ve akabinde de şampiyonluk. Kupasını alamadık ama şampiyon biziz. Bu artık tescillendi. Bilinen bir şey. Kısa zaman içinde 3 kupa kazanmışız. 2010-2011 sezonunun şampiyonluk kupasının gerçek sahibi Trabzonspor'dur. İstedikleri kadar oyalasınlar. O sezon şerefimizle, onurumuzla ve hakkımızla şampiyon olduk. Temiz bir şampiyonluktu. Benim için Trabzonspor forması giymek ayrı bir mutluluk. Çünkü çok temiz ve şanlı bir forma. 82 puanı toplarken tertemiz alın teri döktük, formamızı bu şekilde terlettik. O nedenle içimiz çok rahat. Takımdan ayrılan oyuncuların da aynı düşünceye sahip olduklarını biliyorum."

"YALANDAN GÜLÜMSEME YOK"

Takımın bu sezonki ortamının çok iyi olduğunu da sözlerine ekleyen Onur, şunları söyledi:

"Hatta Trabzonspor Kulübü'ne geldiğimden beri hiç bu kadar iyi bir ortam görmedim. Arkadaşlık üst seviyede, herkes birbirine samimi ve saygılı. Yalandan sevgi, yalandan gülümseme yok. Hem yerli, hem de yabancı oyuncular çok iyi. Ben de tüm kaleciler gibi biraz içime kapanığım. Sorunlarımı kendi içimde çözmeye çalışırım. Kendi içimde mahkeme kurar sorunları tartışırım. Oynadığım maçı tekrar izlerim ve hata yapmışsam nedenini düşünürüm. İçimde konuşurum. Bazen de Eskişehirspor maçındaki gibi duygularımı istemeden dışa vururum. İzmir'deyken ailemle konuşurdum. Şimdi onlardan uzağım. Trabzonspor'da 5 yılı geride bıraktım. Bu süreçte kendi kendime sorunları çözmeyi öğrendim."

"DEFANSIN GÖBEĞİNDE REKABET OLSUN Kİ SORUN YAŞAMAYALIM"

Savunmanın göbeğinde oynayan Bamba, Mustafa ve Giray arasında ayrım yapmasının yanlış olduğunu dile getiren Onur, şöyle devam etti:

"Ligde kolay gol yemeyen ekiplerden biriyiz. Bamba, Giray ve Mustafa çok iyi futbolcular. Hepsiyle çok iyi anlaşıyorum. Bu sezon aramıza katılan Bamba, ilk yılı olmasına rağmen çok iyi uyum sağladı. Takımı sahiplendi. Yabancılar ilk yılında genelde başarılı olamaz, çıkış yapamaz. Bamba, bu sorunu hiç yaşamadı. Aralarında tatlı bir rekabet var. Onların arasında rekabet olsun ki bir sorun yaşamayalım. Maçlara motive olmak için çok özel yöntemlerim yok. Maçtan bir gün önce maçı yaşarım. Yatağa uzanırım, kulaklıkları takar, güzel bir müzik açarım ve maçı yaşamaya başlarım. Yaptığım kurtarışları hayal eder, kendi kendime motive olurum."

"ŞENOL GÜNEŞ GİBİ HATIRLANMAK İSTERİM"

Trabzonspor'a ilk transfer olduğunda Şenol Güneş'in izinden gideceğini söylediğini de hatırlatan Onur, açıklamasına şöyle devam etti:

"O dönem Şenol Güneş dememin sebebi, olağanüstü kariyeri ve daha önemlisi Trabzonspor Kulübü'nde bıraktığı izlerdi. Ben de onun gibi olmak istiyorum. İnsanlar yıllar sonra da beni hala hatırlasınlar. Tek bir camiaya ait olmak istiyorum. Benim amacım bu. Trabzonspor dışında Türkiye'de başka bir takımda oynamak hiç aklımdan geçmedi. Trabzonsporlular için bir Hami, bir Tolunay, bir Ünal olmak istiyorum. Tabi Şenol Güneş'i ayrı tutuyorum. Şenol Hoca, Trabzonspor için çok farklı bir isim. İnşallah bu şekilde hatırlanmayı Allah bana nasip eder."

"MAÇI KAYBEDERSEK SİNİRLİ VE HUYSUZ OLURUM"

Futbolun dışındaki Onur'u ikiye ayırmak gerektiğini belirten genç kaleci, bu konuda da şöyle dedi:

"Maçı kazandığımız zaman çok mutlu ve rahatım. Hatta dünyanın en mutlu insanıyım. Çevreme mutluluk saçarım. Maçı kaybedersek o mutlu insandan eser kalmıyor. Sinirli ve huysuz bir insan oluyorum. Galiba uzun süre Trabzon'da kaldığım ve şehirle bütünleştiğim için böyle oldum. Trabzon'da maç kazanıldığında tüm insanlar çok mutlu. Hatta galibiyetle birlikte herkesin gazete okuduğu, kaybedildiğinde kimsenin gazete almadığını duyuyorum. Benimki de o misal. İyi ki Trabzon'a gelmişim ve bu kadar güzel insanları tanımışım. İzmir'de doğup büyümüş bir insan olarak burada inanılmaz bir sıcaklıkla karşılaştım. İnsanlar burada kalpleriyle konuşuyor."

"LİVERPOOL MAÇINDA PENALTI OLACAĞINI HİSSETMİŞTİM"

Liverpool maçında kurtardığı penaltıyı bir gece önce adeta yaşadığını da vurgulayan Onur, bu anı anlatırken şunları söyledi:

"Altıncı his gerçekten var. Müsabaka öncesinde yine müzik eşliğinde karşılaşmayı kafamda oynamıştım. Penaltı olacağını hissettim. Gece yarısı kalktım ve takımın penaltıcısı Gerard'ın vuruşlarını izledim. Maçta penaltı olunca bir gün öncesi geldi aklıma. Ancak Gerard maçta yoktu. Penaltıyı Joe Cole kullandı. İçimden geldiği gibi hareket ettim ve vuruşu kurtardım. Maç sonrası bir İngiliz gazeteci benim için, (Ya ne yaptığının farkında değil, ya da çok büyük bir kaleci) dedi. Çünkü pozisyon sonrası sevinmemiştim. Benim yapım bu. Sonuçta benim işim gol yememek. İşimi yaptım sadece."

"ALİ KEMAL DENİZCİ'NİN SÖZLERİNİ UNUTAMIYORUM"

Onur, Trabzonspor tarihinde kendisini etkileyen ilginç noktaları da şöyle anlattı:

"Trabzonspor'un lige damgasını vurduğu dönemlerde yaşanan bir şampiyonluk sonrası soyunma odasında Ali Kemal Denizci ile yapılan bir röportajın videosunu izlediğimde çok etkilenmiştim. Muhabirin şampiyonlukla ilgili sorduğu soruya, (Şampiyon olduk ama lig bu yıl pek zevk vermedi) diyordu. O kadar kolay şampiyonluk yaşamışlar ki, o kalitede rakip yokmuş. Beni etkileyen bir başka nokta ise o dönemler oyuncuların kahvede okey oynarken kalkıp maça gidip kazandıktan sonra tekrar okeye devam ettikleri yönünde anlatılanlar. Hayret verici bir durum. Keşke biz de onlar kadar başarılı olup yaşayacağımız bir şampiyonluktan sonra, (Lig bize zevk vermedi) diyebilsek."

"KELEBEĞİN ÖMRÜ BİR GÜNDÜR"

Yaptığı kurtarışlar sonrası taraftarın kendisine "Kelebek" lakabını takmasıyla ilgili olarak da konuşan Onur, "Kelebekler güzeldir ama ömrü bir gündür. Benim Trabzonspor'daki ömrüm kısa olmayacak. O nedenle daha uzun ömürlü bir şey olursa çok memnun olurum" dedi.

"GÖKDELENLERİN OLDUĞU ŞEHİR ARAMIYORUM"

Sözlerinin sonunda Trabzonspor'da forma giydiğim için çok mutlu olduğunu söyleyen Onur, son olarak şunları söyledi:

"Bugüne kadar Trabzon'da en ufak bir problem yaşamadım. Bazı dönemler gideceğim yazıldı. Ama ben sadece Avrupa'nın çok büyük bir kulübüne giderim. Onun dışında buraya çok alıştım. Mutluyum Trabzon'da. İnsanların bana yaklaşımından çok memnunum. Burayla ilgili çok güzel bir anım var. Trabzonspor'a ilk transfer olduğumda 3'üncü kaleci pozisyonundaydım. Doğru dürüst tanınmıyordum. Benzin istasyonuna gittim. Yakıt aldıktan sonra ödemeyi yapacaktım ancak yanıma cüzdanımı almayı unutmuşum. Ben ne yapacağımı şaşırınca görevliler, (Şimdi git, ne zaman istersen gelir ödersin) dediler. Bu cevap beni çok etkiledi. Başka bir şehirde böyle bir cevap almanız imkansız. Sonra ailemi arayıp Trabzonspor'a gelerek çok doğru bir karar verdiğimi söyledim. Ben gökdelenlerin olduğu, çok insanın yaşadığı bir şehir aramıyorum. Ben Trabzon gibi bir şehir arıyorum."

FOTOĞRAF - Trabzon

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Spor

Trabzonspor Dergisi Onur Recep Kıvrak Şenol Güneş Trabzonspor Spor Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title