Haberler

'Küçük Zilan'ın Yaşam Mücadelesi

Ayten Aydın - Binnaz Ersoy - İzmir'de Yaşayan Erzurumlu Uymaz Ailesinin En Küçük Kızları Zilan (4,5), Tek Böbreğiyle Verdiği Yaşam Mücadelesinde Hayata Dört Elle Sarılıyor

Ayten Aydın - Binnaz Ersoy - İzmir'de yaşayan Erzurumlu Uymaz ailesinin en küçük kızları Zilan (4,5), tek böbreğiyle verdiği yaşam mücadelesinde hayata dört elle sarılıyor. Henüz 1 yaşına girmeden, bir dizi ameliyat geçiren ve tek böbreğini kaybeden, böbreğindeki tümörün kötü huylu çıkması nedeniyle bir süre de kemoterapi gören küçük Zilan'ın en büyük isteği, yaşıtlarıyla beraber, gönlünce, yorulmadan koşup, oyun oynayabilmek.

Zilan'dan önce iki çocuk dünyaya getiren 28 yaşındaki anne Necla Uymaz, hamileliği süresince hastaneye gitti, muayenelerini eksiksiz yaptırdı. Hamileliğin 5. ayında, doktorlara, üçlü tarama testinin ne zaman yapılacağını sorduğunda 'Öbür çocuklarında herhangi bir rahatsızlık var mı, yoksa bu teste de gerek yok' cevabını alan anne, 2006 yılında kızı Zilan'ı dünyaya getirdi.

Doğduğu günden itibaren sürekli ağlayan minik Zilan, sağlık ocağına her götürüldüğünde 'gaz sancısı var' denilerek evine gönderildi.

6 aylık olduğunda karnındaki şişkinliğe bir de kusma eklenince anne Necla Uymaz, soluğu doğum yaptığı hastanede aldı.

Doktorların 'Bu zamana kadar neredeydin, nerede yaşıyorsun?' diye sormasıyla şaşkınlığa uğrayan anne, minik kızının böbreğinde ur olduğunu öğrendiğinde bir anda şok daha yaşadı.

Böbreği kaplayan ur, Tepecik SSK Hastanesinde böbrekle birlikte alındı. Tümör kötü huylu çıktığı için bir süre onkoloji servisinde kemoterapi de gören küçük Zilan, hastalığın diğer böbreğe sıçrama riskine karşın artık yaşamını doktor kontrolünde sürdürmek zorunda.

Dış görünüşü yaşıtlarından pek farklı olmasa da çok çabuk yorulan Zilan, diğer böbreğini kaybetme riskiyle yaşıyor.

Annesi Necla, babası Ahmet ve ablaları Semanur ve Aleyna'nın desteği ile yaşama tutunan Zilan için hayat şimdilik bir oyundan ibaret. Zilan, yaşıtları gibi özgürce, yorulmadan koşabilmeyi, oynamayı istiyor.

Doktorların, Zilan'ın sağlıklı olabilmesi için en büyük tavsiyesi doğru beslenmesi. Ama düzenli bir geliri olmayan Ahmet Uymaz, üzerinde bir akrabasına ait araç göründüğü için Yeşilkart bile çıkaramıyor. Aileye en büyük destek, aile büyükleri tarafından veriliyor.

- HAYAT ONUN İÇİN ŞİMDİLİK BİR OYUN-

Anne Necla Uymaz, yaşadığı süreci ve Zilan'ın karşılaştığı zorlukları, AA muhabirine anlattı.

Hamilelik döneminde Tepecik SSK'ya sürekli kontrole gittiğini aktaran Uymaz, 'Bu benim üçüncü hamileliğimdi ve doktorlar gayet sağlıklı olduğumu söylüyorlardı. 5 aylıkken üçlü tarama testi istedim. Diğer çocuklarımın sağlık durumunu sordular. 'Onlar normalse bu da normal olur' deyip teste gerek görmediler' dedi.

Uymaz, 2006 yılında dünyaya gelen ve sürekli ağlayan Zilan'ı maddi durumu iyi olmadığı için sağlık ocağına götürdüğünü kaydederek, şöyle devam etti:

'Bize gaz ilacı verip gönderiyorlardı. Zilan 6 aylıkken gaz ilacını içtikten sonra kusmaya başladı. Bunun üzerine, doğum yaptığım Tepecik SSK Hastanesinin aciline götürdüm. Orada doktorlar muayene ettiler ve bana Zilan'ın böbreğinde kitle olduğunu söylediler. O gece bütün tetkiklerini yaptılar. Araştırma sonucu böbrekte tümör olduğu ortaya çıktı. 20-22 gün sonra böbreği aldılar. Tümör kötü huylu çıktığı için 6 ay da kemoterapi gördük.'

Bu durumun neden kaynaklandığını, kendi imkanlarınca araştırdıklarını ve ameliyatı gerçekleştiren cerrahın, Zilan'ın anne karnındayken mikrop aldığını söylediğini anlatan Uymaz, kendisine bu duruma bebek anne karnındayken dahi müdahale edilebileceğinin söylendiğini ifade etti.

Uymaz, bu durumdan doktorları sorumlu tutarken, Zilan'ın ömrü boyunca doktor kontrolünde yaşamak zorunda olduğunu, hastalığın diğer böbreğe sıçrama riski bulunduğunu söyledi.

Kızının sağlık sorunlarıyla ilgilenirken, yıllar içinde kendisinin de 'çöktüğünü' dile getiren anne Uymaz, 'Benim çocuğumun her gün 250 gram et tüketmesi gerekiyor. Ama biz bir günde yiyeceği eti ancak bir ayda alabiliyoruz. Yaşıtlarına göre gelişim geriliği var ve çok çabuk yoruluyor' diyerek kızının içinde bulunduğu durumu özetledi.

- ÜÇLÜ TARAMA TESTİ-

Ege Doğum Evi Başhekimi Prof. Dr. Abdullah Taşyurt, hamilelik sırasında gerçekleştirilen ikili ve üçlü tarama testlerinin, kromozomlarla ilgili olduğunu, bu testlerle bebeğin böbreğinde ur olup olmadığının görülemeyeceğini belirtti.

Bu durumda yapılacak en sağlıklı şeyin, böbreği almak olduğunu ifade eden Taşyurt, tümörün ultrasonla görülmesinin mümkün olduğunu da belirtti.

(NAZ-AYT-MV-HMD) - İZMİR

Kaynak: AA / Yerel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title