Kocası Tarafından Öldürülen 17 Yaşındaki Kadının Davası

SAKARYA (İHA) – Adapazarı'nda geçtiğimiz Kasım ayında ayrılmak istediği eşi tarafından sığındığı baba evinde bıçaklanarak öldürülen 17 yaşındaki kadının davasına devam edildi. Geçtiğimiz duruşmada çocuğun kendisinden olmadığını iddia eden sanık, Adli Tıp'tan gelen çocuğun kendisine ait olduğu rapor sonrası bunu öldürdüğü eşinin kendisine söylediğini ileri sürdü.

Sakarya Adliyesi'nde görülen davada 'tasarlayarak yakın akrabayı öldürme' suçlamasıyla ikince kez hakim karşısına çıkan Süleyman Y., cezaevinden geniş güvenlik önlemleri altında Sakarya Adliyesi'ne getirildi. 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan Ülkü Yılmaz da hazır bulundu. Süleyman Y.'nin bir önceki davada "Çocuk benden değil" iddiaları üzerine Adli Tıp'tan istenen raporda, çocuğun yüzde 99,5 Süleyman Y.'ye ait olduğu belirtildi. Karala ilgili hakimin talebi üzerine konuşan sanık Süleyman Y., "Çocuğun benden olduğunu inkar eden Emine'ydi" dedi. Mahkeme, savcının mütalaasını hazırlaması ve mağdurenin doğum yaptığı Kadın Doğumevi Hastanesi'nden dosyadaki mevcut bilgilerle birlikte mağdurenin doğum yaptığı sırada çocuğun kaç aylık olduğunun tespitine yönelik raporun istenmesi nedeniyle davayı ileri bir tarihe erteledi.

Duruşma sonrasında bir açıklama yapan Emine Y.'nin avukatı Leyla Ekmen Epözdemir, "Emine Y., kocası tarafından sadece öldürülmedi. Onur ve haysiyeti de lekelenmeye çalışıldı. Sanık, ortak çocuklarının kendisinden olmadığını iddia etti. Ancak Adli Tıp'tan gelen DNA sonuçlarına göre çocuğun Süleyman Y.'den olduğu ortaya çıktı. Bu bize kocanın sadece tasarlayarak öldürmekle yetinmediğini, aynı zamanda karısının anısına, onuruna da kastettiğini gösteriyoruz. Bu tavrı ailesi ve avukatları adına kınıyoruz" dedi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi ve aynı zamanda Emine Y.'nin avukatlarından olan Gökçesu Özgül ise, "Süleyman Y., cinayetin ardından klasik bir kadın katili olarak, 'Eşim beni aldattı, haysiyetsiz bir yaşam sürüyordu' diyerek bunları birer bahane olarak göstermeye çalıştı. Olayın gerçekliği böyle de olabilirdi ama bütün kadın katilleri sanki aralarında ortak bir sözleme varmış gibi hep aynı şeyleri söylüyor. Bu durumun böyle olmadığını bizler biliyorduk ve bir haksız tahrik indirimi almaya çalıştığının da farkındaydık. Bu her yerde karşımıza çıkıyor. Bu sebeple biz platform olarak Türk Ceza Kanunu'nda bu haksız tahrik indirimiyle ilgili bir değişiklik yapılmasını talep ediyoruz" şeklinde konuştu.

Mağdurun babası Hasan Yılmaz ise yaptığı konuşmada, "Çocuk benden değil diyordu ama yüzde 99,5 DNA testi ondan diyor. Şimdi böyle adamı ne yapmak lazım? Kanunun en ağır cezasını vermesini arzu ediyoruz. Diyoruz ki kadın kardeşlerimizin cinayetlerine son verilmesini istiyoruz. Kızım öldüğünde yollara şerit çekildi, Fatma Şahin gelecek dediler ama Fatma Şahin neden gelmedi" dedi.

Mağdurun annesi Ülkü Yılmaz da, "Çocuğumu öldürüp birçok iftira attılar ama bu suçlamalar asılsız çıktı. DNA testini kendisi istedi, çocuk benden değil diye tutturdu, ben bu yüzden öldürdüm, bunu bana kendisi itiraf etti dedi. Bir kadın eşine diyebilir mi ki bu çocuk benden değildir. Suçunu hafifletmek için, cezasını indirmek için her yolu deniyor. Çok şükür her şey asılsız çıktı. İddia ettiği her şey yalan çıktı. Çünkü benim çocuğum temizdir, ben buna bütün kalbimle inanıyorum" ifadelerini kullandı. - SAKARYA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel