KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu: 'Al, Ver' Dönemi Yaşıyoruz

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Rum tarafıyla 6 Mayıs'ta başlayacak 'Özlü Müzakereler' öncesi Mersinli turizmci ve gazetecileri makamında kabul etti. Müzakereleri değerlendiren Eroğlu, Rum tarafının düşüncesinde pek bir değişiklik olmadığını değerlendirip, "Şu anda 'al- ver' dönemi yaşıyoruz. Ama neyi alıp, neyi vereceğiz? Bu soru işareti. Toprak talepleri, nüfusumuzun üçte birinin yeniden göçmen olmasına neden olacak talepler" dedi.

Mersin Turizm İşletmecileri Derneği Başkanı Hamit İzol ve Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Ünal ile bir grup Mersinli gazeteci, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Başbakan Yardımcısı, Turizm Bakanı Serdar Denktaş'ı makamında ziyaret etti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs'ta Rum tarafının federasyon kurma baskısının yarım asırlık mazisi olduğunu, Rumların uzun yıllar 'kara para aklama' üzerine kurulmuş bir ekonomik yapıyla yaşam sürdüğünü, 2012'de Avrupa Birliği'ne üyelikleri ile bu dönemin noktalandığını ve krize doğru gittiklerini anlattı.

'BU ZEMİNDE ARTIK TÜRKLERİN TOPLUMSAL HAKLARI YOK'

Eroğlu, şöyle devam etti:

"Şimdi, Rumların yaşadığı bu olumsuzlukları ABD, Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) kullanmaya çalışıyor. Baskıyla bir anlaşmanın altına imza attıracaklar. Referanduma gidecek belki... Referandumda çeşitli yöntemlerle 'evet' denilecek. Sonrası büyük bir soru işareti. Kimsenin de umurunda değil. Ortak metin açıklandı. Rum tarafı bu metni nasıl okudu diye bakıyoruz; açıkça söyledikleri 1960'lardra Kıbrıslı Türklere verilmiş toplumsal haklar vardı, bu zeminde artık bu toplumsal hakları yoktur. Rum yönetimi kendi halkına bunu böyle satıyor. Biz bunu reddederiz, tabi ki böyle bir şey yok. Ama Talat döneminden bize kalan 'tek egemenlik' vurgusu Rum tarafından bizi bu noktaya taşıdı. Al, ver dönemi yaşıyoruz, şu anda. Ama neyi alıp neyi vereceğiz ' Bu soru işareti. Her iki tarafın da diğer tarafın sınırlarına, haklarına, egemenliğine saygısı olursa o anlaşma yürür. Geçmişte savaşmış olmanız büyük bir sorun değildir. Nitekim AB içerisindeki Almanya ve Fransa gayet rahat yaşıyorlar. Çünkü birbirlerine saygı duyuyorlar. Peki Kıbrıs'ta bu saygı var mı' Yok. Bu saygı olmadıkça hangi anlaşmayı imzalarsanız imzalayın, yürütülmesi kolay değil."

'TOPRAK TALEBİ TÜRK NÜFUSUNU GÖÇMEN YAPAR'

Rum yönetiminin toprak talebinin adadaki Türk nüfusunun üçte birinin yeniden göçmen olmasına neden olacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, şunları söyledi:

"Annan Planı'nda bize havuzlu villacıklar yapacaklardı. Kaynağı donör ülkelerden bulunacaktı. Dünyanın hiçbir yerinde işlemedi bu sistem. Biz bilmek isteriz ki Kıbrıslı Türkler olarak adada çözüm uğruna bir bölgemiz göç etmeyi kabullendi. Bunlar nereye gidecek? 10 yıl devam edecek bir görüşme sürecine girmişsek, verilmesi veya iade edilmesi yerlerde ekonomik hayat nasıl devam edecek? Kimse kaybettiği yakınını Güzelyurt'a gömmüyor, getiriyor Lefkoşa'da toprağa veriyor. Kazandığı parayla evini Lefkoşa ovalarında yapıyor. Niçin güvenmiyor? 'Burası benimdir' diyemiyor.

Bu kolay, rahat bir psikoloji değil. Peki dünyanın ne hakkı var Kıbrıs Türkünü on yıl daha 'Rumların isteği öyledir' diye bu durumda yaşatmaya?"

'SUYA RUM TARAFININ DAHA FAZLA İHTİYACI VAR'

Kıbrıs'a Anamur'dan içme suyu sağlayacak KKTC Su Temin Projesi'ni de değerlendiren Cumhurbaşkanı Eroğlu, bu suya Rum tarafının daha fazla ihtiyacı olduğunu, çünkü her gün 3 milyon turisti ağırladıklarını, 5-6 adet deniz suyu arıtma tesisinin de yeterli gelmediğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Türkiye'den su gelmesiyle adada sulu tarıma geçileceğini, ancak üretimi artacak tarımsal ürünlerin pazarlanmasında belirsizlik yaşanacağını, Türkiye'nin imza attığı anlaşmalar nedeniyle de Kuzey Kıbrıs ile serbest ticaret alanında sıkıntılar olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Eroğlu, tarımsal ürünlerin katma değerini arttıracak, yüksek kalite getirecek teknolojilerin adaya getirilmesi noktasında çalışmalar yürüttüklerini kaydetti.

'İMZALARIM, RUM DÜŞÜNSÜN'

KKTC Başbakan Yardımcısı ve Turizm Bakanı Serdar Denktaş ise 'Özlü Müzakere' sürecini yorumlarken, 1 Ağustos itibariyle Kıbrıs'ın bir bütün olarak sınırsız, serbest AB üyesi olarak kabul edileceğini, bu nedenle anlaşmanın altına hemen imza atacağını söyledi. Denktaş şunları söyledi:

"Ben hemen imzalarım. Rum düşünsün. Türkiye'nin dev ekonomisinden kendilerini nasıl koruyacaklar? Onlar düşünsün. Benim derdim olmaz. Peki o noktada mıyız? Hayır değiliz. İstişare ile gidiyor tabi ki, bazı noktalarda fikir ayrılığımız var, ama her zaman Türkiye'nin talebi, bizim için geçerli olmuştur. Türkiye'nin bir çıkarı oluşursa, bizim de çıkarımızdır. Çözüm isteme konusunda Kıbrıslı Türkler gerçekten samimi, 'çözülsün artık bu iş' diyor. Rumlarda o samimiyet yok. Ama çözüme hazır mıyız? Maalesef değiliz." - Mersin

Avrupa Birliği Serdar Denktaş Derviş Eroğlu Mersinli Politika Güncel Haberler