Haberler

Keipa Genel Sekreterleri Toplantısı

TBMM Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu, Türkiye'nin, terör örgütleri ile mücadelesinde yalnız bırakıldığını belirterek, "Bizim KEİPA üyesi bütün ülkelerden uluslararası kurumlardan beklentimiz, bu örgütlere karşı mücadelemizde söylemin ötesine geçen somut iş birliği ve destektir.

TBMM Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu, Türkiye'nin, terör örgütleri ile mücadelesinde yalnız bırakıldığını belirterek, "Bizim KEİPA üyesi bütün ülkelerden uluslararası kurumlardan beklentimiz, bu örgütlere karşı mücadelemizde söylemin ötesine geçen somut iş birliği ve destektir." dedi.

Kumbuzoğlu, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA), gözlemci statüsüne haiz uluslararası teşkilatların genel sekreterlerinin katılımıyla düzenlenen, KEİ üye devletlerin parlamentoları genel sekreterleri toplantısında, KEİPA'nın, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın girişimleriyle çeyrek yüzyıl önce İstanbul'da kurulmuş, uluslararası bir kuruluş olduğunu hatırlattı.

KEİPA üyesi ülkelerin ve gözlemci kurumların genel sekreterlerinin bir araya gelmesi, böylece tecrübe ve bilgi paylaşımına imkan tanınmasının önemli bir gelişme olduğunu anlatan Kumbuzoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"TBMM olarak 1993 yılından bu yana KEİPA Uluslararası Sekretaryasına ev sahipliği yapmaktayız. 2017 başına kadar Dolmabahçe Sarayı Harekat Köşkü'nde faaliyetlerini yürüten Uluslararası Sekretaryanın, yeni bir hizmet binasına taşınması ihtiyacı doğmuştur. TBMM, şüphesiz yeni hizmet binasında da mevzuattan kaynaklanan yükümlülüklerini en üst seviyede yerine getirmeye devam edecektir.

Bu vesileyle önümüzdeki dönemde de KEİPA Uluslararası Sekretaryanın çalışmalarını gayretli bir şekilde devam ettireceğine olan inancımı belirterek, yeni hizmet binasının hayırlı olmasını diliyorum."

"Uzun soluklu bir vizyon oluşturmak zorundayız"

Kuruluş gayeleri ve teşkilatlanma yapıları itibarıyla parlamenter asamblelerin, birer danışma organı niteliğinde olduğunu ifade eden Kumbuzoğlu, bu kurumların bağlayıcı karar alamadığını, kabul edilen kararların, hükümetlere tavsiye niteliğinde olduğunu aktardı.

Bu durumun, zaman zaman bu tür uluslararası kuruluşların etkinliğinin, hatta varoluş gayesinin sorgulanmasına neden olabildiğine işaret eden Kumbuzoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ancak parlamenter asambleler ilkeli, tutarlı ve ortak bir aklın ürünü olarak ortaya konan kararlar ve raporlar ile hükümetlere ve diğer uluslararası kuruluşlara yeni ufuklar açmakta, ulaşılacak hedefler belirleyebilmektedir.

Parlamenter asamblelere yönelik olumsuz değerlendirmelerden, görev yaptığımız parlamentoların en üst yöneticileri olarak en başta bizler sorumluyuz. Bizler, son derece yüksek gayelerle kurulan bu kuruluşlara ilişkin olumsuz algının değişmesi ve daha faal bir yapıya kavuşması için çaba sarf etmeliyiz.

Bugün burada olmamızın en önemli sebebi, tecrübelerimizi paylaşarak ortak hedefler doğrultusunda kurumlarımızın itibarını yükseltmektir. Aynı zamanda parlamentolarımız arasındaki ilişkileri geliştirerek, parlamenterler arasındaki diyalog ortamına olabildiğince zemin hazırlamaktır."

Halkların iradesinin tecelli ettiği parlamentoları daha itibarlı hale getirmek, yürütülen ulusal ve uluslararası çalışmaların görünürlüğünü arttırmak için daha aktif olmaları gerektiğini vurgulayan Kumbuzoğlu, "Kurumların çalışmaları, halka somut ve olumlu projelerle yansıdığı ölçüde görünür hale gelir. Değişen bölgesel ve küresel şartları göz önüne alarak yakın gelecekte ortaya çıkması muhtemel eğilimleri hesaba katarak, uzun soluklu bir vizyon oluşturmak zorundayız. Aksi takdirde, hayatın her alanını düzenleyen kanunları koyan en üst düzenleyici kurumlar olarak parlamentolar, değişen dünyaya gerekli intibakı gösterme konusunda vatandaşların gerisinde kalacaktır." dedi.

"İnsanlığın en büyük düşmanı terördür"

Kumbuzoğlu, insanlığın en büyük düşmanının terör olduğunu vurgulayarak, geçmişte ulusal düzeyde gerçekleşen terör saldırılarının, günümüzde uluslararası bir boyut kazandığını söyledi.

Terörden en büyük zarar gören ülkelerin başında Türkiye'nin geldiğini aktaran Kumbuzoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Etnik, dini ve ideolojik temelli saldırı gerçekleştiren terör örgütlerinin hedef aldığı ülkemiz, her şeye rağmen toplumsal güven ortamının bozulmaması için büyük bir mücadele vermektedir.

Uluslararası terör örgütleri listesinde de olan PKK başta olmak üzere, DEAŞ ve elebaşı Amerika'da ikamet etmekte olan FETÖ terör örgütü tarafından gerçekleştirilen saldırılar, halkımıza derin acılar yaşatmıştır.

PKK ve DEAŞ terör örgütlerinin gerçekleştirdikleri bombalı saldırılarla yüzlerce vatandaşımız hayatını kaybetmiş, çok sayıda insanımız da yaralanmıştır.

Türkiye'nin uluslararası itibarını sarsmak ve ekonomimize zarar vermek isteyen bu örgütlerin gerçekleştirdikleri eylemlere, 15 Temmuz'da FETÖ terör örgütü de katılmıştır. Küresel güçlerin maşası olarak yıllarca devletimizin içinde sinsi bir şekilde örgütlenen FETÖ terör örgütü mensupları, 15 Temmuz'da yapmak istedikleri darbe ile 248 insanımızı şehit etmişler, 2 bine yakın insanımızı da yaralamışlardır.

Türk halkı ise tarihte eşine az rastlanır bu ihanet girişimine karşı, yine eşine az rastlanır bir demokrasi mücadelesi vermiştir."

"Darbeci teröristler, en büyük saldırıyı TBMM'ye yapmışlardır"

Türk halkının, kararlı duruşuyla bu menfur girişimi akamete uğratabildiğini ve nihayetinde tüm kesimleriyle kenetlendiğini, daha güçlü bir millet olarak ortaya çıktığını ifade eden Kumbuzoğlu, "Vatandaşlarımız sokaklarda canlarını hiçe sayarak darbeye direnirken, TBMM Başkanımız İsmail Kahraman'ın çağrısıyla, menfur saldırıya karşı tutarlı bir duruş sergilemiş ve üstünde bombalar patlarken, Genel Kurul Salonunda bulunan TBMM üyeleri milletin iradesini korumaya ant içmişlerdir.

Evet, anayasal düzeni yıkarak demokrasimizi rafa kaldırmak isteyen FETÖ'nün darbeci teröristleri, en büyük saldırıyı TBMM'ye yapmışlardır." dedi.

Kumbuzoğlu, halkın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "direnin" çağrısına uyarak sokaklara döküldüğünü ve o gece sayısız kahramanlık destanları yazan milletin kendi geleceği ile bölgenin de geleceğine sahip çıktığını, milli onurunu ayakta tuttuğunu belirterek, "Bizler 15 Temmuz'dan, başka ülkelerin de örnek alacağı büyük dersler çıkardık. Milli dayanışmamızı pekiştirerek dünya devletler ailesinin bağımsız, demokrat, özgürlükçü bir üyesi olarak varlığımızı devam ettirme kararlılığımızı bütün dünyaya gösterdik. Aynı zamanda geçmişte 4 darbeye maruz kalmış bir ülkenin vatandaşları olarak, sivil dayanışmanın gücünü tüm dünyaya gösterdik." ifadelerini kullandı.

"Diğer ülkelerin de canını yakmak isteyeceklerdir"

Bugün terör örgütlerine karşı ülkelerin tek başına mücadelesinin yeterli olamadığını, bu örgütlere karşı en caydırıcı gücün, onları başaramayacaklarına inandırmak olduğunu anlatan Kumbuzoğlu, şunları kaydetti:

"Bunun için onların, uluslararası himaye görmemesi son derece önemlidir.

Artık dünyada 'senin terörün, benim terörüm' diye bir şey kalmamıştır. Terörün dini yoktur. Kan dökmeyi, vahşeti meslek edinen bu örgütlerini eylemlerinden caydırmak için ulusal mücadelenin yanında, ülkeler arası karşılıklı iş birliği de şarttır. Fakat maalesef şu an Türkiye olarak, terör örgütleri ile mücadelemizde yalnız bırakıldığımızı görüyoruz.

Bizim KEİPA üyesi bütün ülkelerden uluslararası kurumlardan beklentimiz, bu örgütlere karşı mücadelemizde söylemin ötesine geçen somut iş birliği ve destektir.

Diğer taraftan, sizlerin henüz tecrübe etmediği ancak bizim son yıllarda çokça karşı karşıya kaldığımız, yeni nesil terör saldırısı yöntemleri var. Biz bu yöntemlerle FETÖ sayesinde çok acı bir şekilde tanıştık. Bu örgüt atipik bir terör örgütüdür. Atipik yapısı, illegal faaliyetlerini legal görünümle gizleyebilme başarısından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle sizlere tavsiyem, bu tür örgütlerin faaliyetlerine kendi ülkenizde izin vermemenizdir. Bugün bizim canımızı yakan FETÖ gibi örgütler, yetiştirdikleri kadroların yeterliliğine inandıkları gün faaliyet gösterdikleri diğer ülkelerin de canını yakmak isteyeceklerdir.

Bu çerçevede, Türkiye Cumhuriyeti olarak, terörden büyük zarar görmüş bir ülkenin parlamentosunun genel sekreteri olarak, terörizme karşı hukuk çerçevesinde mücadele edildiğini, hiçbir şekilde demokrasiden ve hukuk devletinden taviz verilmediğini bir kez daha ifade etmek isterim.

Terör konusunda aramızdaki iş birliğinin daha fazla olması gerektiği, bu belanın sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın sorunu olduğunu tekrar hatırlatmak istiyorum."

Kumbuzoğlu konuşmasının ardından katılımcılara, FETÖ mensubu askerlerin 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında kaydedilen görüntülerinden oluşan bir video izlettirdi.

Kaynak: AA / Güncel

Dolmabahçe Sarayı Turgut Özal Karadeniz İstanbul Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

Üsküdar- Samandıra metro hattında arıza! M5 METRO ARIZALI MI? Üsküdar metrosunda ne arıza var, ne zaman giderilecek? AK PARTİ'DEN VEKİLLERE UYARI! AK Parti, vekillerini neden uyardı, olay ne? 23 NİSAN BANKALAR AÇIK MI? 23 Nisan Salı günü bankalar çalışıyor mu? Ziraat, Vakıf, Halkbank, Akbank... BUGÜN (23 Nisan) KARGOLAR AÇIK MI? 23 Nisan'da kargolar çalışıyor mu? PTT, MNG, SÜRAT, TRENDYOL EXPRESS... BORSA BUGÜN KAPALI MI? Borsa, 23 Nisan Salı günü açık mı kapalı mı? Borsa tatil mi? İSTANBUL 23 NİSAN ÜCRETSİZ ETKİNLİKLER! İstanbul'da 23 Nisan etkinlikleri nerede, saat kaçta? 23 NİSAN NEDEN KUTLANIR? 23 Nisan'ın anlamı ne? Serenay Sarıkaya ve Mert Demir sevgili mi? EL ELE GÖRÜNTÜLENDİLER! TBMM ne zaman açıldı? 23 Nisan 1920'de açılan TBMM'nin ilk başkanı kimdir? TBMM nerede ve ne zaman açılmış? TBMM'yi ilk kim açtı? TBMM nedir? 23 NİSAN HASTANE VE ECZANELER AÇIK MI? Bugün eczaneler, sağlık ocakları, hastaneler yarım gün mü? Milli Bayramlar: Milli Bayramlarımız nelerdir? Milli bayramlarımız kaç tanedir, hangileridir? Milli bayramların isimleri ve tarihleri! Hal Ekleri nelerdir? İsmin hal ekleri nelerdir? Hal ekleri cümle içerisinde örnekler ve konu anlatımı! Kaç tane hal eki var? Hacet duası okunuşu! Hacet namazı duası nasıl okunur? Hacet duası nasıl yapılır? Hacet duası Arapça ve Türkçe yazılışı! Galatasaray'ın kaç şampiyonluğu var? Galatasaray en son ne zaman şampiyon oldu?
title