Kaynak Holding Basın Açıklaması

Bir süredir devam eden iftira ve yalan politikası, Bank Asya yönetimine hukuksuz bir biçimde el konulmasıyla doruk noktaya çıkmıştır. Bankada bulunan ortaklığımız ve haklarımız için ulusal ve uluslararası platformlarda gerekli başvuruları yapacağımızı açıklamamız ile Kaynak Holding'e yönelik yalan haber furyası da hızını arttırmıştır. Belli ki "hukuksuz el koyma" nedeniyle uykuları kaçanlar çok iyi bildikleri yıldırma ve itibarsızlaştırma metoduyla şirketler topluluğumuzu kendilerince sindirmeye çalışmaktadır. Aşağıda vereceğimiz örneklerle nasıl bir kirli ittifak kurulduğu ve yalanların hangi amaçlara hizmet ettiği daha iyi anlaşılacaktır.

Kaynak Holding ortaklarının, Hollanda'da kurduğu INL Partners şirketiyle ilgili bilgi ve belgeleri 16 Şubat 2015 tarihinde BDDK yetkililerine iletmesinden 9 gün sonra Sabah ve Takvim Gazeteleri sanki devletten gizlenen bir belgeye ulaşmış gibi haber yaparak "Algı Operasyonu"na imza atmıştır. Peşi sıra ise Aydınlık, Akşam ve Star gibi gazeteler gerekli açıklamanın yapılmış olmasına rağmen iftirayı devam ettirmiştir. Bu haberlerin hemen arkasından ise BDDK tarafından, zaten yönetim haklarına el konan aynı Bank Asya hisselerimizin temettü hariç ortaklık hakları bir kez daha TMSF'ye devredilmiştir. Hatta Sabah Gazetesi trajikomik bir biçimde ikinci el koyma işleminin yaptıkları haberle ilişkili olduğunu sayfalarında itiraf etmiştir.

Bugüne kadar yaptıkları hiçbir haberi delillendiremeyen "İtibar Katilleri" 26 Mart 2014 tarihinde Kaynak Holding'de yapılan incelemeyi MASAK baskını şeklinde duyurmuş o günde iftira atmaktan çekinmemişti. Yine aynı kirli ittifak Bank Asya üzerinden attıkları çamurun yeterince tesirli olmadığını anlamış olacak ki bir yıl sonra aynı senaryoya başvurma çaresizliğine düşmüştür. Sabah, Aydınlık ve Akşam gibi gazeteler, MASAK'ın kara para trafiği ve vergi kaçakçılığı izine rastladığı gerekçesiyle Kaynak Holding'de inceleme yaptığı iddiasını bir yıl sonra hem de aynı gün yazmıştır.

Kamuoyunun yakından takip ettiği süreçte Sabah ve Aydınlık Gazetelerini yan yana getiren ittifak yalnızca Bank Asya ve Kaynak Holding'e değil Türkiye'nin güzide bütün kurum ve kuruluşlarına benzer saldırıları yapmaktadır. Kredi derecelendirme kuruluşlarının bile "Bank Asya Operasyonu"nu siyasi riskin finansal sistemi etkileyebilme potansiyeli olarak kabul ettiği bir atmosferde yapılan linç haberleri artık doğrudan Türkiye ekonomisine zarar vermektedir. Bu derece hukuksuzluğa maruz bırakılan ve iftiralarla sindirilmeye çalışılan iş dünyası, çareyi yurt dışı yatırımda bulmaktadır. Doğrudan ve dolaylı yatırımların azaldığı, işsizliğin arttığı, ekonominin dar boğaza girmeye başladığı süreçte, "İftira-Operasyon-Yalan Haber" üçgeninin yeniden harekete geçtiğini gözlemlemekteyiz. Bu vesileyle BDDK ve TMSF yetkilileri ile yalan haberi alışkanlık haline getirenler hakkında gerekli suç duyurularında bulunduğumuzu bir kez daha kamuoyunun bilgisine sunarız.

Kaynak Holding Hukuk Koordinatörü

Av. Hürol Karadaş