TÜM KATEGORİLER
Karayalçın: "En az CHP kadar bu çalışmalarda sorumluluk üstlenmeleri gerekir"
CHP Parti Meclisi Üyesi Murat Karayalçın, cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin, "Sayın İhsanoğlu'na destek veren öteki siyasi partilerimizin yöneticileri ve mensuplarının da en az CHP kadar bu çalışmalarda sorumluluk üstlenmeleri gerekir" dedi.
CHP Parti Meclisi Üyesi Murat Karayalçın, cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin, "Sayın İhsanoğlu'na destek veren öteki siyasi partilerimizin yöneticileri ve mensuplarının da en az CHP kadar bu çalışmalarda sorumluluk üstlenmeleri gerekir" dedi.
Karayalçın, partisinin Kırşehir İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun 12. cumhurbaşkanı olarak seçilmesi için artan bir tempo ile çalıştıklarını söyledi.
İhsanoğlu'na destek veren diğer siyasi partilerin de CHP gibi çalışması gerektiği ifade eden Karayalçın, şunları söyledi:
"Sayın İhsanoğlu'na destek veren öteki siyasi partilerimizin yöneticileri ve mensupları da en az CHP kadar bu çalışmalarda sorumluluk üstlenmeleri gerekir. Türkiye'de yeni bir dönemi başlatmak zorundayız. Demokrasiyi tam anlamıyla işletmek isteyen, daha çok demokrasi diyen, özgürlükleri tam olarak sağlamak isteyen, daha çok özgürlük isteyen, insan haklarının gereğini sonuna kadar getirmek isteyen ve bu bölgenin insanı olan sayın ?Ekmeleddin İhsanoğlu'nu Türkiye'nin 12. Cumhurbaşkanı olarak seçmek ve seçtirmek istiyoruz. Böylelikle Türkiye'de kardeşliğe dayalı, demokrasiye dayalı, birlikteliğe dayalı kimseyi dışlamayan, kimseyi itibarsızlaştırmayan, kimseyi şeytanlaştırmayan yeni bir dönemi başlatmış oluruz. Ben parti gözetmeksizin bütün yurttaşlarımı Ekmeleddin İhsanoğlu'na destek vermeye çağırıyorum."
- Emniyetteki "paralel yapı" operasyonu
Karayalçın, Türkiye'nin idari yapısı içerisinde, ülkenin siyasi yapısı üzerinde vesayet mekanizmasının olmaması gerektiğini vurguladı.
Demokrasinin yalın şekliyle işletilmesi ve Türkiye'nin bir hukuk devleti olmasının önemini vurgulayan Karayalçın, şöyle devam etti:
"Hukuk devletinin gerekleri herkes için işletilmelidir. Her davada, her iddiada bu devletin Anayasası ve yasaları neyi öngörüyorsa o yapılmalıdır. Hiç kimseye farklı muamele yapılmamalıdır. Ben bunu Balyoz davasında yargılanan askerler için de dile getirmiştim, şimdi ne davasıysa bunun adı, bu dava nedeniyle yargılanmakta olan emniyet mensupları için de dile getiriyorum. Kim olursa olsun, hangi kesim olursa olsun, yasalar ayrımsız bir biçimde işletilmelidir. Yargı bağımsız bir yapıya kavuşturulmalıdır."
