'Kararlılık Fırtınası" Adı Verilen Hava Operasyonu Kararının Kilit Noktaları
ANALİZ HABER - Yemen'de Suudi Arabistan'ın önderliğindeki koalisyonun başlattığı "Kararlılık Fırtınası" adı verilen hava operasyonu, bazı kilit noktaları üzerinde yoğunlaşıyor.
YUSRA MUSTAFA - ANALİZ HABER - Yemen'de Suudi Arabistan'ın önderliğindeki koalisyonun başlattığı "Kararlılık Fırtınası" adı verilen hava operasyonu, bazı kilit noktaları üzerinde yoğunlaşıyor.
Sekiz Arap ülkesinin oluşturduğu ( Suudi Arabistan'ın öncülüğünde Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Bahreyn, Ürdün, Sudan, Kuveyt ve Fas) koalisyonun Husilere yönelik hava operasyonu kararını almasında, Husilerle siyasi bir çözümden ümidin kesilmesi, bölgede DAEŞ tehdidi ve İran-ABD yakınlaşması gibi birçok nedenin etkili olduğu öngörülüyor.
-Husilere olan güvenin sarsılması
Husilerin KİK ülkelerinin çabaları başta olmak üzere söz konusu anlaşmalara bağlı kalmamaları, süreç içerisinde takındıkları olumsuz tavır, Körfez ülkelerinde Husiler ile siyasi bir çözüme ulaşılamayacağı ve Husilerin arkasında İran'ın bulunduğu kanaatini oluşturdu. Husilere olan güvenleri sarsılan Körfez ülkeleri, Şii olan Husilerin ülkenin geri kalanında yayılmasını tehlike teşkil edeceğinden hareketle, "Kararlılık Fırtınası" adı verilen hava operasyonu düzenleyerek mevcut duruma "dur" demek istedi.
"DAEŞ güçlenir" korkusu
Öte yandan, Yemen devriminin ardından El-Kaide, ülke çapında orduya karşı eylemlerini yoğunlaştırdı ve güney bölgelerinde etkinliğini arttırdı. Son zamanlarda Husiler ile mücadele edebilecek tek güç gibi hareket etmeye başladı. Körfez ülkelerinin, çatışmaların yaşandığı ülkelerde istikrarsız ortamdan yararlanan DAEŞ'in Suudi Arabistan ile sınırı bulunan Yemen'de güçlenmesinden duyulan korku da operasyonun başlatılmasındaki önemli noktalardan biridir.
İran-ABD yakınlaşması endişesi
ABD Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper'ın bu yıl Senato'ya sunduğu yıllık güvenlik değerlendirme raporunda, İran ile Lübnan Hizbullah'ının, "terör tehditleri" listesinde yer almaması da Körfez ülkelerinde endişe verici bir adım olarak yorumlandı. İran ve Şiilerin, Körfez ülkeleri başta olmak üzere bölgede nüfuzunu arttırması korkusu operasyon kararını hızlandırdı.
Tahran-Sana hava koridoru
Yemen'deki Husi Ensarullah Hareketi ile İran'ın, iki ülke başkentlerine haftada 28 direkt uçuş gerçekleştirilmesini öngören mutabakat zaptı imzalaması da operasyona yol açan etkenler içerisinde sayılabilir.
Husiler'in kontrolündeki Yemen Sivil Havacılık ve Meteoroloji Kurumu ile İran Sivil Havacılık Kurumu arasında, 28 Şubat'ta İran'ın başkenti Tahran'da hava taşımacılığı alanında mutabakat zabtı imzalanmıştı.
Suudi sınırındaki güç gösterisi
Husiler, Suudi Arabistan sınırında yer alan Sada kentinde büyük çaplı askeri tatbikat gerçekleştirmişti.
Tatbikatın, ülkenin güvenliği ve istikrarına zarar vermek isteyenlere açık bir mesaj ve meydan okuma niteliğinde olduğu yönünde açıklamaları da Husilerin bölge için tehlike teşkil ettiği kanaatini kuvvetlendirdi.
- Aden'e yönelik saldırılar
Husiler başkent Sana ve çevresinde olayları tırmandırmakla yetinmedi. Hadi, Aden'de çevre illerden, kabilelerden, bölge valilerinden ve silahlı Güney Halk Komitesi gibi gruplardan destek alınca Husiler gözlerini Aden'e çevirdi.
Husiler sırasıyla Aden çevresindeki Dali ve Lahic kentlerini ele geçirmiş, Lahic'de Amerika Birleşik Devletleri'nin boşalttığı el-Aned üssündeki askeri mühimmat, ağır silahlar ve zırhlı araçlar güneyli milislerin eline geçince "kanlı bir savaş" beklentisi artmıştı. Ancak beklentilerin aksine Husiler yine direniş görmeden Aden'in bazı bölgelerine girdi, cumhurbaşkanlığı konutuna hava saldırısı düzenledi. Aden'in düşmesinin ardından bütün ülkenin Husiler'in kontrolüne girmesi endişesi de Körfez ülkelerinin harekete geçmesinde etkili oldu.
Suudi Arabistan rejimine tehdit
Bazı Husi liderlerin de Suudi Arabistan'a meydan okuyan, hatta tehdide varan açıklamalarda bulunmaları da Suudi Arabistan'ın saldırı kararı almasına hız kazandırdı.
Husi Ensarullah Hareketi liderlerinden Muhammed el-Buheyti, daha önce el-Cezire kanalına yaptığı açıklamada, "Suudi Arabistan'ın Yemen topraklarına herhangi bir saldırısı, Suud rejiminin düşmesiyle, Necran, Cizan ve Asir bölgesindeki işgal edilen topraklarımızı geri almamızla sonlanacaktır" ifadelerini kullanmıştı.